Cefi ve Yasemin Kamhi çiftinin kızları..." />Cefi ve Yasemin Kamhi çiftinin kızları..." />

Medyadan MAGAZİNİMTRAK

Güncelleme Tarihi:

Medyadan MAGAZİNİMTRAK
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2005 23:11

Haberin Devamı

BENİ ‘RÖFÜZE ETMEK’ ZORUNDA BIRAKMADILAR!

Cefi ve Yasemin Kamhi çiftinin kızları Melda, Kosifler’in oğlu Sinan’la nişanlandı. Yalıkavak’taki Hindistan Büyükelçiğili’nin yazlık bahçesinde... Ne derler, Allah devamını getirsin derler değil mi?

 

450 kadar seçkin davetli, tek tip kıyafetli, daha doğrusu tek renkliydi: BEYAZ!

 

Ben erkekte beyazdan nefret ederim, eskiden beyaz cin giyerdik, severdik. Ama beyaz takım elbise, beyaz smoking, beyaz pantolon... beni açmaz. Giymem!

 

Onun için Kamhiler’in beni nişana davet etmeyerek incelik gösterdiler, kendilerine teşekkür ederim! J

Haberin Devamı

 

Kelebek, 4 temmuz

 

*

SÜRÇÜ DİL

 

İbrahim Tatlıses, Dalyan’da sahnede bir küçük hata yapmış, ‘Buradaki kurbağaları herkes biliyor’ demiş Caretta’lardan bahisle.

 

Olabilir, dili sürçmüştür...

 

Milliyet, 4 temmuz

 

*

 

ZARİF BİR YAZIYDI

 

Takvim’in birinci sayfadaki küçük kutusunu yorumsuz aktarıyorum:

 

Homolar bizi hiç sevmiyor


Homoseksüeller dün Taksim Meydanı'nda bir yürüyüş yaparak birçok kurumu ve kişiyi protesto etti. Protesto edilenler arasında Türk Silahlı Kuvvetleri, TAKVİM Gazetesi, RTÜK, Erman Toroğlu ve Mehmet Ali Erbil de vardı. Fuhuşa ve travesti terörüne karşı durduğumuz için protesto edildik. Aslında umurumuzda bile değil. Tam aksine bizi övselerdi üzülürdük. Sadece haberiniz olsun istedik.

 

Takvim, 4 temmuz

 

*

 

DEMEK Kİ FIKRA ANLATMAK, DOKTORLUKTAN DAHA ZOR İŞMİŞ...

Şakir Süter’in köşesinde bir fıkra, ‘Dr.Mehmet Sezer’den...’ diyor:

 

Dr. Mehmet Sezer'den...

 

Temel acı içinde doktora gidip 'doktor bey' demiş:

- Nereme dokunsam müthiş ağrıyor.

Ve doktorun yanında her yanına dokunmaya başlayıp, her defasında 'ahhh’ çekiyormuş.

Sonra da parmağını doktora dokundurmuş:

- Ah! Doktor bey, siz de ağrıyorsunuz!..

 

Allah’tan Süter, ‘Kırık parmak!’ diye başlık atmış da, espriyi iyi kötü anlayabiliyoruz! J

 

Akşam, 5 temmuz

*

 

SÜRÇÜ BİR ŞEY

Hülya Avşar’ın ‘uzun ilişkilerde düzenli seks imkânsız’ şeklindeki itirafı hakkında görüşü sorulan Gülben Ergen’in cevabı:

 

- Cinsellikle ilgili röportaj vermiyorum. Tipim müsait değil!

Gazeteler, 5 temmuz

*

 

YATIRIM!


‘Sosyetik güzel’ Ceyla Hanım, boşanınca tekrar Ceyla Gölcüklü adına rücû etti.

Haberin Devamı

 

Evlilik adı Ceyla Şahnavaz idi. Rusya’da petrol işleri olan Şeri Şahnavaz adlı bir işadamının karısıydı, ayrıldı. Anladığım kadarıyla İngiliz hukuku altında boşanmışlar ki, Ceyla Hanım’ın payına, mal ayrışımından, 140 trilyon lira kaldı.

 

Gazeteler ‘Her yıl için 13 trilyon’ diyor, yani ayda yaklaşık 1 trilyon, günde 36 milyar TL eder ki... Ceyda Hanım evlenerek iyi bir ‘yatırım’ yapmış!

 

Milliyet, 5 temmuz

 

*
 

RESİMALTI UYDURMAKTAN YORULMUŞLAR BELLİ Kİ

 

Bir resimaltı metni: Ünlü işletmeci (ünsüz kimse yoktur zaten magazin sayfalarında!)

Celal Çapa ve Şebnem Çapa’nın kızları Ceylan Çapa 18 yaşında olmasına rağmen

güzelliğiyle büyülüyor...

 

Niye, 18 yaşında çirkin mi olmak gerekir?

Akşam-Pencere, 6 temmuz

 

*
 
BODRUMSAL GERÇEKTEN

 

Bodrum’sal mevzular diye başlık atmış Akşam’ın Tencere pardon Pencere ilavesi, 
Bodrum’dan muhabirinin geçtiği magazin haberlerine. 
 
Bize ‘sosyete’ diye yutturulan ayak takımına ve magazin diye yapılan haberlere 
bakıyorum da (Akşam için değil bütün basın ve televizyonlar için söylüyorum bunu) 
hakikaten artık ‘bodrum’ seviyesine indi...
 
Ancak bu kadar seviyesiz bir gazetecilik ve haber malzemesi olabilir...
 
Akşam-Pencere, 7 temmuz
 
* 
KAZIM KOYUNCU SÖMÜRÜSÜ
 
Star gazetesi de nihayet kuşe kağıda basılı Kazım Koyuncu posteri verenler 
kervanına katıldı.
 
Her şeyin bokunu çıkarmakta üstümüze yoktur. Ne Kazım Koyuncu’ymuş 
kardeşim bu, Mozart-Che Guevara karışımı? Sağken neredeydiniz? Petek Dinçöz’den, 
Hülya Avşar’dan, Gülben Ergen’den yer bulup da kaç haberini yaptınız yaşarken? 
Şimdi Kazım trajik bir şekilde gencecik yaşta öldü ya... bir ölüyü sömünmek 
için bütün basın yarışta.
 
Star, kaç kere Kazım Koyuncu haberi yapmıştı da bugün posterini verme 
hakkını buluyor acaba?
 
Star, 7 temmuz
 
*
 
PETEK DİNÇÖZ HAKKINDA
 
Allah diline düşürmesin, dediğim Aykut Işıklar’ın bir yazısından cımbızla çekip 
çıkardığım bir alıntı:
 
Petek (Dinçöz) o kadar saf ve cahil ki ne söylediğini bilmiyor. Bilse zaten söylemez...”
 
DB Tercüman, 7 temmuz
 
*
 
HURAFECİ GAZETEM BENİM
 
Faldı, tarottu, astrolojiydi derken... Hürriyet gazetesi de hurafelere inanır oldu.
 
Koskoca Hürriyet’in ikinci sayfasında bir haber: Ragga Oktay nazara geldi!
 
Ragga Oktay’ın önce bileği incinmiş, sonra sesi kısılmış filan bir sürü talihsizlik 
üst üste gelmiş. ‘Nazara geldi’ diyor Hürriyet. Haber değil kocakarı sohbeti mubarek...
 
Hürriyet, 7 temmuz
 
*
 
ACABA?
 
Müge Anlı’nın haber yaptığı Yeliz Öney adlı bir genç kadın “Silikonları yaptırdıktan 
sonra işlerim öyle bir açıldı ki, anlatamam size...” diyor.
 
Doğrusu benim de aklıma gelmiyor değil, Serdar da silikon taktırsa, acaba basında 
itibarı artar mı?
 
Vatan-34, 8 temmuz
 
*

NO PICTURE’SA NO PICTURE
 
Bir acaip tişört, diyor Uğur Soysal. Sevilen magazin malzemelerinden Öykü Erdem 
adlı ‘sosyetik güzel’ Anjilik Bar’a üzerinde ‘No Picture Please’ yani 
‘Lütfen Fotoğraf Çekmeyin’ yazan bir tişörtle gelmiş de, Uğur diyor ki 
“Bugüne kadar objektiflere poz vermeye bayılan Öykü’nün neden böyle bir şey 
yaptığını anlamadım.”
 
Bunda anlamayacak ne var? ‘No Picture Please’ yazan tişört giyince, 
fotoğrafının çekilip magazin sayfalarında kullanılacağını biliyor da ondan... 
 
Akşam-Pencere, 8 temmuz
 
*
 
YİNE DANDİK ARAŞTIRMALARDAN BİRİ
 
Solaklar daha uzun yaşıyormuş, daha uzlaşmacıymış, daha zekiymiş, 
algıları daha gelişmişmiş, daha hızlı karar veriyor ve çözüm üretiyormuş, 
daha yumuşak huyluymuş, müzikte, sanatta, edebiyatta daha başarılıymış...
 
Solak olmayanlar salak’ diyeceksiniz de, dilinir varmıyor belli ki...
 
Takvim, 8 temmuz
 
*
 
ALLAH KENDİNE SABIR VERSİN!
 
Petek Dinçöz’ün ellerini açmış dua ederken bir fotoğrafı ve bir haber: 
Petek Hanım diyor ki, ‘Amacım bu alanda (oyunculuk) da iyi bir 
noktaya ulaşmak. En büyük hayalim de George Clooney ile aynı seti paylaşmak. 
Bunun için hergün dua ediyorum...’
 
Allah’ın işi de zor vallahi! Ne abuk sabuk dualar dinliyor!.. J
 
Şok, 8 temmuz
 
*
 
EKŞİMİŞ KREM
 
Tuna’nın Gözüyle köşesinde Tuna Serim yazıyor.
 
Reklamcıların uydurduğu bir AB Grubu vardır malûm, reklamvereni kerizlemek için...
 
İşte bu AB Grubu televizyonlarda en çok... magazin programlarını seyrediyormuş. 
Yani, diyor Serim, Bodrum’da veya şurada burada kim kime aşık olmuş 
(Kadın haliyle ‘aşık olmuş’ diyor tabii ki...) kim kiminle kavga etmiş filan...
 
Pazar akşamı AB Grubu izleyicide birinciliği Show’un Pazar Keyfi programı almış. 
Salı akşamı ise ATV’deki Özel Hat.
 
Tuna Serim diyor ki ‘AB denilen grup, yani alım gücü yüksek, eğitimli kesimler... 
Halkın deyimiyle kaymak tabaka...’
 
Eskiden kaymak inek sütünden, koyun sütünden yapılırdı, makbuldü. 
Eşek sütünden yapılınca çabuk ekşiyor haliyle...
 
HO Tercüman, 8 temmuz
 
*
 
DÖNGEL KERHANESİ
 
Başrollerini Metin Akpınar ile Ahmet Uğurlu’nun paylaştığı ‘Kârhane’ filminin çekimine 
15 ağustosta başlayacaklarmış. Film, devlete olan borcu yüzünden TMSF’nin el 
koyduğu Döngel genelevinin hikayesini anlatıyormuş.
 
Fikir muhteşem, bakalım iyi bir film çıkarabilecekler mi!
 
Hürriyet, 8 temmuz
 
*
 
İTO BAŞKANININ ÇEKTİĞİ DİLİNDEN
 
Eski İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, eski manken (ne çok eskisi var bu haberin) 
Deniz Akkaya’nın açtığı 100 milyarlık hakaret davasında avukatları vasıtasıyla 
kendini savunmuş: ‘Müvekkilimiz belki maksadını aşan bir şeyler söylemiş olabilir 
ama kesinlikle Deniz Hanım’a hakaret kaskı yok.’
 
Ne demiş İTO Başkanı?
 
Deniz Akkaya’nın söylediği iddia edilen ‘Bir işaramı bir haftalık aşk karşılığında 
bana 300 bin dolar teklif etti’ sözlerini yorumlarken ‘O kız değerini artırmak için 
yanlış taktikler uyguluyor. İşadamı ekonomiyi iyi bilir, piyasa fiyatlarını da. 
Kimseye değerinden fazla para vermez’ demiş.
 
Bu sözlerle ‘Deniz Akkaya o kadar etmez’ demek istemiş mi, istememiş mi, 
hâkim karar verir. Benim diyeceğim, sen İstanbul Ticaret Odası Başkanı iken 
her konuya dalar, bu kadar çok konuşursan... başına gelecek budur!
 
Hürriyet, 9 temmuz
 
*
 
MİDEMİZİ BULANDIRIYORSUNUZ ARTIK!
 
Yok bilmem kimin donu göründü mü görünmedi mi, yok bilmem hangisinin 
basenlerinde portakal kabuğu gibi selülit var mı, yok mu... 
teleobjektifle çekilmiş apış arası fotoğraflar...
 
Bu seferki ‘haber’ de diyor ki ‘Küçük (Helin) Avşar’ın bel bölgesindeki yalanma da 
dikkatten kaçmadı.’
 
Tüh Allah kahretsin! Diyeceksiniz ki ‘Okuma!’ Ama ben sizin gibi değilim ki, 
ben gazeteciyim, köşesini bucağını okuyorum gazetelerin...
 
Vatan, 9 temmuz
 
*
 
TUĞÇE BARAN İZNE ÇIKTI
 

Tuğçe Baran, Vatan’ın kadın yazarlarındandır. Ama bazen ‘erkeksi’ ifadeleriyle

insanın aklını karıştırır. Sadece burundan yukarısını tanıdığımız Baran,

cumartesi günü okurlarından ‘enigmatik’ bir ifadeyle izin istedi.

 

Sıyrılan balatalar veya tatile çıkan inek başlıklı yazısında beyninin yorulduğunu,

bu yüzden ‘acılaştığını’ ve patavatsızlık yaptığını söyledi ve Ardı ardına hatalar

yapmaya başlıyorum. Telafisi mümkün olmayan, beni pişmanlık denizlerinde can

simitsiz bırakan sevimsiz hatalar. Kamyonlar dolusu inciri üç gün içinde berbat ettim.

Üzüntüden ölmek üzereyim ama yapacak bir şey yok. Filmi geri sarıp yediğim

haltı yok etmeyi çok isterdim ve lakin zaman makinesi henüz icat edilmedi’

diye yazdı. (Vatan, 9 temmuz)

 

Tuğçe Baran’ı her gün okumayanlar ne demek istediğini anlamayabilir.

Ben size çok değil bir iki gün önceki bir yazısından bir alıntı yapayım:

 

(Annesi yazılarını hiç okumaz, ama ne zaman bir erkekten bahsedecek

olsa hemen hissedermiş bunu. Tuğçe Baran anlatıyor gerisini...)

 

"Nasıl beceriyorsun bunu?" diyorum "o gün gazım oluyor" diyor. Kızı seks

yapınca gazı olan başka anneler de var mı çok merak ediyorum. Tanışsınlar ve

"acayip anneler kulübünü" kursunlar anasını satayım... Ne ki şimdi bu?

 

"Gazım oluyor, karnım davul gibi şişiyor, anlıyorum sen gene bir haltlar çevirmişsin..."

 

Görüyorsunuz romantik olamama nedenim genetik! Kadının altıncı hissi

vücudunun en "hırt" organında: Kalın bağırsakta! Milletin başı ağrır, kalbi sıkışır,

efendime söyleyeyim gözü seğirir benim annemin osuruğu tutuyor...

Hisli bağırsak!

 

Bir numara yapmadan önce yemeğine gaz giderici koyacağım bundan sonra...

(Vatan, 5 temmuz)

 

Tuğçe Baran uzun bir izni gerçekten hak etmiş...

 

*

 

ZEVKE GEL!

Mustafa Sandal, yüzündeki pürüzleri gidermek üzere yüzüne

bol bol tereyağı sürüyormuş. Ne zaman? Her akşam, yatmadan önce! Igggh!

 

HO Tercüman, 10 temmuz

 

*

 

KAFES KİM İÇİN?

 

Hülya Avşar kendine ofis olarak kullanacağı bir Ford cip almış. Bu ‘ofisbil’de yok

yokmuş. Televizyon ekranlarını, DVD’yi, telefon ve faksı, çalışma masasını

filan anladım, hatta masaj aletini hatta yatağı bile... Ama yeni aracındaki

‘HAYVANLAR İÇİN ÖZEL KAFES’e kimi koyacak acaba? J

 

Sabah’la Günaydın, 10 temmuz

 
 
 
 
 
 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!