Medyadan magazin alıntıları
Güncelleme Tarihi:
GÖZÜNÜZ HİÇ AYRILMADI Kİ…
Hürriyet’in ikinci sayfa haberi “Feraye Tanyolaç’ın Kaya Çilingiroğlu’ndan dört aylık hamile olduğunun ve bir erkek çocuk beklediğinin ortaya çıkmasından sonra gözler Hülya Avşar’a çevrildi” diyor. (13 mart)
Sanki gözünüz Avşar’ın üzerinden ayrıldı!... Bir gün önce, Türkiye’nin en büyük gazetesi Hürriyet’in sürmanşetini işgal edecek kadar önemli bulunan ‘Feraye halime’ haberinde bile iki tane çeyrek sayfa Hülya Avşar fotoğrafı kullanılmıştı. (12 mart)
*
ONURLU KADINLAR
Siyaset Meydanı’nda bir erkek seyirci Ayla Taşlıdere’ye sormuş:
- Hergün bir kadın programına katılıyorsunuz. Para mı alıyorsunuz?
Cevap:
- Bir onurlu kadınlarız, almıyoruz. Keşke verseler...
Müge Anlı – Vataniki, 13 mart
(Vatan’dan şikayetçiyim, Müge Anlı’nın ‘Ödül Rekortmeni Magazin Gazetecisi’ labelini kaldırdıkları için... J)
*
YERİ GELMEMİŞKENE
Billur Kalkavan, Esquire dergisinde erkek okurlardan gelen mektupları cevaplıyormuş. Böyle bir haberin içinde, magazinci meslektaşım, nedense şöyle bir cümle kurma gereği duymuş:
“Billur Kalkavan’ın bir özelliği de sevgililerini kendinden en az 15 yaş küçük ve atletik erkeklerden seçmesi.”
Posta, 13 mart
*
MUHTEŞEM OKŞAN ABLAMIZ!..
Okur soruyor:
“Manavdan armut almak istedim fakat fiyatı fazla geldi. Biraz daha yürüdüm, bir meyhanenin önünde bir kasa armut vardı ve çok güzeldi. Çok ucuza bir tane aldım, birkaç erkek de meyhanenin önünde duruyordu. Sonra birden ayağımda kalın çoraplarımın olduğunu ama ayakkabımın küçük olduğunu fark ettim. Rüyamı yorumlar mısını...”
Ailenizin rüya tabircisi Okşan Abla yorumluyor:
“Rüyanız geçici sağlık sorunlarıyla karşılaşacağınıza işaret eder. Bu günlerde elinize bir miktar para geçecek. Çevrenizde meydana gelecek dedikodulardan dolayı sıkıntılı günler geçireceksiniz. Ekonomik sorunlar devam edecek. İhtiyaç sahiplerini gözetip, malınızı güvence altına almalısınız.”
Şok, 13 mart
*
ALLAH DİLİNE DÜŞÜRMESİN!
“Son estetik operasyonlar sonucu Hande Ataizi'nin sarışın haline benzeyen Ajda Pekkan'ı gazetelerde ve TV'lerde görüp 'vallahi helal olsun kadına. 61 yaşında ne kadar genç ve güzel duruyor' demeyin. Bu görüntü sadece iki saat için geçerli. İki saat sonra yüz öyle bir çöküyor ki... Ortaya sanki Aysel Gürel çıkıyor. Ama bütün estetik yaptıranlar böyle... Emel, Sezen gibi yılların şöhretleri bir davette kapıdan girerken farklı, çıkarken farklı oluyor. Sadece Ajda Pekkan değil yani...”
Aykut Işıklar – Bugün, 13 mart
*
KIZI NE DÜŞÜNÜR SONRA!
Kaya Çilingiroğlu Hürriyet’e ‘şok’ açıklamalar yapmış. Bir iki alıntı:
- Ne olunla (4 aylık bebeğini taşıyan Feraye Tanyolaç’tan bahsediyor) ne bir başkasıyla evlenirim. Kızım Zehra’ya ‘Bir başkasıyla evlendi’ tablosunu yaşatmayacağım. Şimdi, Feraye Hanım hamile olduğunu bana söylediğinde, ben de çok şaşırdım. Ve kendisine bu çocuğun zamanlamasının yanlış olduğunu söyledim. (...) Ancak bu saatten sonra kendisiyle olan ilişkimizi tekrar değerlendireceğim. Çünkü şu an kendisine eski hislerim yok. O şu an benim gözümde sadece bir anne. Bunun böyle olacağını kendisine de söylemiştim. Bu ilişkiyi yeniden gözden geçireceğim."
Ne kadar düşünceli bir baba değil mi! Demek ki kızı Zehra, annesiyle evliyken beş altı kadınla birlikte olan, sonunda birini hamile bırakan, hamile olduğunu öğrenince de ‘ilişkisini gözden geçiren’ bir babadan gocunmayacak da, babası başkasıyla evlenirse bundan olumsuz etkilenecek.
Hürriyet (maalesef ana gazete), 14 mart
*
(M)ALINTI
“Manyak mısınız? Yolda sorduğunuz soruya bakın. Geri zekalılar. Yanımda kızım var. Sana çakmadığıma şükret”.
Hülya Avşar’ın magazincilere attığı, onların da yalayıp yuttuğu fırça – Hürriyet ve Milliyet, 14 mart
*
ALINTI
“Bana çocuklarıma kavuşamayayım diye o kadar çok büyü yapmışlar ki. Hepsini bozdurdum. Hatta ölüm büyüleri bile yaptırmışlar. Ne kadar vicdansızlar!”
Rafet El Roman’ın eski karısı Tuğba Altıntop – Vatan, 14 mart
*
ÜNLÜ STARLAR
Müge Anlı, Fulden Uras’tan bahsederken ‘Emrah, İbrahim Tatlıses, Coşkun Sabah gibi birçok ünlü starla film yaptı’ diyordu. (Vatan-2, 14 mart)
Starlar (alfabedeki harfler gibi) ikiye ayrılır: ünlü starlar, ünsüz starlar...
*
ÇIBANBABA’YA GİTSİN BENCE…
“Bana nazar değdirdiler, nazara çok inanırım. En kısa zamanda türbe ziyaret edip kurban keseceğim.”
Bacağında çıban çıkan manken Esra Eron – Star-Box-Vesaire, 14 mart
*
MEŞHUR İTİRAF.COM SİTESİNDEN BİR ALINTI:
kasuas; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 24; İl:Ankara 22.09.2004
Yüksekova'da öğretmenlik yapan bir arkadaşım derste çocuklara mektup yazmayı öğretiyormuş. Kendi adına bir mektup örneği yazmış. Sonuna da memleketinin adresi olan "Çan/Çanakkale" diye yazmış. Sonra da çocuklardan mektup yazmalarını istemiş. İstisnasız bütün çocukların mektubun sonuna yazdıkları adres: Yük/Yüksekova
*
KARADENİZ’DE DEFORMASYON OLMAZ!
Herhalde magazinciler sordu – ne akla hizmetse – milletvekilleri ‘Sevgilisi Feraye’nin Kaya Çilingiroğlu’ndan çocuk beklemesi’ konusunu yorumlamışlar. Mesela eski Diyanet İşleri Başkanı, AKP Milletvekili Tayyar Altıkulaç bu tür ilişkilere ‘zina’ bunlardan peydahlanan çocuklara da ‘veledizina’ dendiğini söylemiş. (Gazeteci sormamış ‘Bir imam nikahı kıysalar mesela hallolur mu?’ diye...) Hadi Altıkumlaç’ı anladık diyelim, ya Trabzon Millekvekili Mustafa Cumhur “Kaya bana göre yanlış yapıyor. Bizim Karadeniz’de deformasyon olmaz...” derken ne demek istemiş acaba? (Sabah, 15 mart)
Deformasyon: Biçimi bozulma, biçimsizleşme
*
ALİYE DİZİSİ BİTSİN, demiş
Sanem Çelik’le dizinin yapımcısı Kudret Sabancı arasındaki olaydan sonra “Dizinin inandırıcılığı artık bitti. Sanem Çelik’le devam etmesi halkın tepkisini alacaktır. Bence Aliye artık bitsin, yeter” demiş.
Kimmiş bunu diyen?
Rafet El Roman’dan rezil bir şekilde ayrılan Tuğba Altıntop!
Star-Box-Filan, 15 mart
*
VAY BE, BÜYÜK GAZETECİLİK!
Kurtlar Vadisi dizisine cebren ve hileyle ve muhtemelen tarikat desteğiyle baş rol oyuncusu yapılan Necati Şaşmaz adlı delikanlı, dünya çapında bir şöhret oldu resmen. Eh, Le Monde gibi bir gazetenin birinci sayfasından haber olmak her ‘baba’nın harcı değil...
İşte bu Şaşmaz, 32.Gün programına konuk olmuş ve “Ehli tasarrufum, peygamber soyundan geliyorum” demiş. Biliyoruz, dedik ya tarikat sayesinde oyuncu oldu diye...
Fakat bu haberin en komik cümlesi sonundaydı: “Programın en büyük sürprizi ise filmin Amerikalı oyuncusu Billy Zane'in Türkiye ve dünyada ilk kez 32. Gün'de yayınlanacak röportajıydı...” (Hürriyet, 16 mart)
Yahu bu Billy Zane denilen adam ikinci sınıf bir Hollywood oyuncusu, röportaj yapsan ne olur, yapmasan ne olur...
*
N'APTIN LOPEZ? diye dertlenmiş Sabah’la Günaydın...
“Poposuyla ünlü Latin şarkıcı Jennifer Lopez'in birkaç gün önce sahne aldığı bir konserde fazla kilolarını ve selülitlerini görenler bir hayli şaşırdı. 80'lerin efsane dizisi 'Dallas'ın sinema versiyonunda J.R.'ın karısı Sue Ellen'ı oynamaya hazırlanan Lopez'in rolü için kilo aldığı düşünülüyor!” (16 mart)
Yemezler! Yıllar yılı bu leğen kıçlı, çirkin kadını müthiş seksi bir popo ve dünya güzeli diye kakaladınız bize, takke düştü kel göründü! J
*
AKLIMA GELDİ…
Eskiden ‘mahalle karısı’ dediklerimize, bugün ‘sosyetik güzel’ diyor basın. Acaba basının kalitesi mi düştü, bu kadınlarınki mi yükseldi?
*
GAF Kİ NE GAF…
Yüksel Altuğ’un Gaf Kürsüsü’nde okudum. ATV haber bülteninde nehre uçan otobüste boğulup ölen insanları gösterirken, alttan şöyle bir bant geçiyormuş:
‘SU HAYATTIR, AZ SONRA…’
Meğer havuzda ağrı tedavisiyle ilgili bir haber varmış sırada…
Vatan, 16 mart
*
(D)ALINTI
Şenay’ın (Akay) her zamanki kaprisleri. Son anda podyuma çıkmamak olmaz. Ben kendisine ne yaptım ki? Yalnızca travesti dedim!..’ Manken Aysu Baceoğlu
Vataniki, 16 mart
*
MADONNA’YLA AYNI LOKANTAYA GİTMEK Mİ, VAAAY BE!
Hiper adı altında yazan Savaş Özbey ‘MADONNA’YLA AYNI LOKANTAYA GİDİYORUM’ diyordu. Yazıdan anlayamadım, kendi ağzından mı, Londra’daki bir lokantanın müdavimi arasında bulunan Türk ‘ünlüler’in ağzından mı…
Ama neticede birileri Madonna adlı marketing ürünüyle aynı lokantaya gitmekle övünüyor demek ki… (Hürriyet-Cuma, 17 mart)
Öğrencilik yıllarımda, bir bira yahut ‘noisette’ (sütlü ekspresso) içmek için uğradığımız Les Deux G(arçons) adlı bistroda ne zaman tuvalete gitsem, ‘Şu anda Picasso ile aynı pisuvara işiyorum’ diye düşünürdüm…
İtiraf edin ki Madonna’dan iyidir!
*
BU AYIP DA SİZE YETER
Bülent Cankurt, bir barda rastlaşan Kaya Çilingiroğlu (Hülya Avşar’ın eski kocası) ile Tanju Çolak’ın (eski sevgilisi) tuvalette yumruklaştığını anlattığı dedikodu yazısına şöyle giriyor:
“Son günlerde magazin gündemini Kaya Çilingiroğlu belirliyor.”
Eh, bu şeref de size yeter!
Sabah’la Günaydın, 17 mart
*
FENA KIZMIŞ AMA GEÇ DEĞİL Mİ?
Yeni Şafak’ın televizyon sayfasında yazan Bekir Hazar, belli ki Hülya Avşar’ın magazincileri tersleyen ve aşağılayan sözlerine çok kızmış.
“… İki ay sonra ‘Dangalak’ sözüyle gündeme oturuverdi ‘Marka’ olmuş kadın... Artık Tülin-Caner boşluğunu, sabah programlarında Hülya Avşar-Kaya-Feraye dolduruyor... AB takılan Avşar... Bir anda CD oldu... Yani Cenderenin Dibi...” (17 mart)
Bekir Bey tepki göstermekte haklı da… biraz geç kalmadı mı?
Yıllardır ‘Gazetecileri tersleyen, aşağılayan, amirlerine ispiyonlayan Hülya Avşar gibilerin, kapıdan sokmayan, itip kakan barların filan bir daha haberini yapmazsınız, takip etmezsiniz, medyatik olarak öldürürsünüz… bakın nasıl adam oluyorlar üç günde!’ diye burada yırtınıyorum ama… kimi meslektaşlarımın haysiyet anlayışı epey farklı, ne edelim!
*
NE YAMAN ÇELİŞKİ? diyor Uğur Güneri.
“Uğradığı ihanet, film gibi herkes tarafından izlenen kadın ekranlarda 70 milyona anlatıyor: ‘Biz birbirimizi çok sevdik. Kocam bana çekirgem derdi. Tatile de birlikte gidecektik, ama işi çıktı. Bana ihanet ettiğine inanamıyorum’. Aynı kadın boşanmak için çıktığı mahkemede hâkime şöyle diyor: ‘İki yıllık evliliğimizde anlaşmazlık hüküm sürüyordu, aramızda şiddetli geçimsizlik var’. Tek celsede boşanan Esra Akkaya, halka mı yalan söyledi, hakime mi! Ne dersiniz, yoksa boşanmalarda bu bahane yasal bir kılıf haline mi gelmiş”. (Tercüman, 17 mart)
*
ONA ALERJİ DENEZLER
‘Sosyetik güzel’ Eda Taşpınar ‘pantolona alerjim var, ne yapayım’ demiş. (Vataniki, 17 mart)
Bence asıl eteğe alerjisi var… yoksa yaz kış demeden avuçiçi kadar mini etekle gezmezdi sokaklarda… J
*
TUTUCU KIZLARIMIZ
İki genç kız Şok’un Cinsel Sağlık Hattı’na yazmış, ‘dergilerde orgazm diye bir şey duyuyoruz, ne demektir?’ diye soruyorlar. “Biz 17 yaşında iki arkadaşız. Oldukça tutucu bir çevrede yaşadığımız için cinsel konular hakkında pek bilgimiz yok…’
Oldukça tutucu çevrede yaşayanlar Şok’u alıp, Cinsel Sağlık Hattı köşesini gizli gizli tuvalette okuyor herhalde!
Şok, 17 mart
*
LAİK YEMİN
Gamze Özçelik’e tecavüz edip görüntüleri internete koyduğu iddia edilen Gökhan Demirkol, hâkim karşısında suçsuzluğunu şöyle savunuyor:
“Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürkçü bir vatandaşı olarak Kuran’a el basarım ki…”
Ne hesap?
Hürriyet, 18 mart
*
LAF ARASINDA…
Vatan’da bir haber çıktı, Hülya Avşar’la reklamcı Nail Keçili’nin aşkı depreşti, bir aradalar diye. Hülya Avşar bu haberi yalanlıyor ve sağda solda "Fatih Altaylı Nail Bey'le bizi beraber gördü. Bu haberi yaptıran o” diyormuş. Altaylı da, mealen ‘gördüm ama aklıma böyle bir şey gelmedi; zaten haber yaptıracak olsam kendi gazeteme yaptırırım…’ derken, şöyle bir laf sokuşturuyor parantez arasına:
“Evet, Hülya Avşar ile Nail Keçili'ye bir öğle yemeğinde rastladım. Benim oturduğum masanın yanındaki masaya oturdular. Hülya Avşar benden pek hazzetmediği için bana arkasını dönüp oturdu (Bu arada hayli kilo aldığını da müşahede etme fırsatını buldum). Yemeklerini yediler. Kalkıp gittiler”.
Demek ki arkasını dönen Avşar’ın poposuna bakmış! J
Sabah, 18 mart
*
MEGALOMAN DİYEN YALAN SÖYLEMİŞ!
Cem Özer ve Nurgül Yeşilçay ile yapılmış bir röportaj vardı cumartesi günü.
“Sık sık eleştirilen birisiniz, size ‘megaloman’ diyenler var…” sualine, cem Özer kategorik bir cevap veriyordu:
- Benim megalomanlığımı görmüş tek bir kişi yoktur!
Çok değil, üç beş satır sonra, “Bir de kimseyi beğenmiyorsunuz” sualine de şöyle karşılık veriyordu:
- Niye beğeneyim ki? İbrahim Tatlıses’e sorun bakalım en çok hangi türkücüyü beğeniyormuş. Kendinden önceki nesilden birini söyler ancak. (…) Ben Cem Yılmaz’a çok gülüyorum ama kendimden fazla beğenmiyorum.
Kim demiş megaloman diye!
Vatan-Çikolata, 18 mart
*
ALLAH DİLİNE DÜŞÜRMESİN! devam…
Derim ya Aykut Işıklar’ın diline düşeceğine kubura düş daha iyi diye…
Ata Demirer, Avrupa Yakası’nda birlikte oynadığı Hümeyra’ya kızmış (çekimler uzun sürünce Hümeyra ters bir laf etmiş galiba) ve ‘O kadınla aynı sahnede görünmek istemiyorum’ diye kapris yapıyormuş. Onun için son bölümde, nişan sahnesinde yokmuş mesela…
Aykut Işıklar ‘haklı bile olsan’ diyerek ayıplıyor Ata Demirer’i, bu arada lafını da koyuyor:
“Ama bir gün gelecek Ata Demirer de yaşlanacak. Şayet kilosu izin verirse, iş teklifi yapan çıkarsa yani bu işlere devam edebilirse o da film setlerinde veya kulislerde genç sanatçılarla karşılaşacak. Moruk veya dinazor muhabbeti ile hakarete uğrarsa ne yapacak? Üzülmeyecek mi, ayıplamayacak mı?”
Arada Gülse Birsel’i de tebrik eder gibi kakalıyor:
“Avrupa Yakası' geçen hafta çok iyi idi. Sanırım bu bölümün senaryosu bir piyesten yürütülmüş. Gülse Birsel'in yazdığına hayatta inanmam. Birsel bu kadar profesyonel yazar ise hemen Amerika'ya dönmeli…”
Bugün, 18 mart
*
MUHTEŞEM OKŞAN ABLAMIZ! devam…
Özetleyeceğim, Okşan Abla’ya rüyasını şöyle anlatıyor Sadık:
Tavukçuluk hakkında birileriyle konuşuyor rüyasında, derken kendini kesimhanede buluyor, tavukları kesip temizliyor ama tavuklar balık büyüklüğünde, zaten o da balık temizler gibi temizliyor. Derken tavuklar kayboluyor, koyun kesmeye başlıyor. Bu arada koyunlar kendi aralarında konuşup, sinirli sinirli Sadık’ın ayağını tekmeliyor. Koyunlar genelde siyah…
Bizim muhteşem Okşan Ablamız, bu kara koyunlu rüyayı yorumluyor:
“Rüyanız kadınlarla çalışma neticesinde kazanacağınız paraya işaret etmektedir. (Kadınlar hangisi, tavuk mu, koyun mu acaba?) Kadınların bazıları düşük karakterli, bazıları ise asil. (Haydaaaa!) Size tavsiyem, insanları yanlış yola yönlendirerek para kazanmayı düşünüyorsanız çok üzülürsünüz. (Bu rüyadan adamın pezevenkliğe karar verdiğini mi anladı acaba?) Belli bir müddet sonra vicdan azabı çeker, huzurunuz da kaçar. Eğer asil kadınlarla namuslu ortamlarda çalışırsanız, üzüntü ve kederinizden kurtulacak, helâl kazanç elde edeceksiniz…
Şok, 18 mart
*
ALINTI
Haftanın 5’i kutucuğunda Haşmet Babaoğlu:
“Mimozalar… İlk bizim Atilla Güner’in masasında gördüm. Ada’dan getirmiş bir demet. Baharın ne güzel habercisidir mimozalar, değil mi? Oysa ne çirkin apartmanlara adı verilmiştir! (Vatan, 18 mart)
Bu vesileyle Atilla’ya da selam olsun!