Güncelleme Tarihi:
UĞUR GÜNAL’DAN GELEN E-POSTA
“Sevgili Serdar, bugün Hürriyet’ten bir haber, Paris Hilton’un eski sevgilisiyle çok yakın arkadaş olan Ömer Karacan, Tempo dergisine anlatmışmış. Böyle önemli ve de muhteşem bir Türkçeyle yazılmış bu haberi kaçırma istedim!”
Paris, hem ultra seksi tavrı, hem giydiği mendil büyüklüğündeki elbiseleri, hem de etrafına saçtığı şehvet dalgalarıyla bir anda tüm erkeklerin bir numaralı konusu olmuştu. Paris ilk bakışta o kadar güzel bir kız değil ama nesi varsa çok iyi kullanmasını biliyor. Gerçekten çok komik, kafadan kontak denebilecek derecede çılgın, acayip seksi, her an bir kazaya maruz kalacak kadar hiçbir şeyi umursamayan bir kız.
Hürriyet, 12 mayıs
*
ARASI YOK MUDUR?
Daha önce de yazmıştım, yine Tuğba Özay’dı söz konusu olan, hayret, insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Neyse...
BBC, beş İslam ülkesinin (Müslüman ülke demek istiyorlar herhalde...) en ünlü mankeninin hayatını anlatan bir belgesel çekiyormuş, demek ki Türkiye’nin ‘en ünlü mankeni’ imiş ki, bir kameraman Tuğba Özay’ın ‘her anını’ belgeliyormuş. (İnşallah ‘belgesel tam olsun’ diye abartıp, ciddi ciddi ‘her anını’ filme çekmiyorlardır! L)
Özay diyor ki ‘Çağdaş Türk kadınını İngilizler’e göstermiş olacağım, çünkü Türkiye yanlış tanıtılıyor...’
Daha önce de, unuttum hangi vesileyle, Tuğba Özay aynı cümleyi sarf edince, sormuştum, tekrarlıyorum: BU TÜRK KADINININ, ‘İKİSİNİN ARASI’ YOK MUDUR?
Hürriyet, 17 mayıs
*
ZAAARİF
Hani ‘O Şimdi Mahkûm’ filminde bir replik vardı, yatakta başarısız olan erkeği kadın ‘Üzme kendini, akşam yediğin kebaptandır’ diye teselli ediyordu da, adet üzere, kebapçılar ayaklandı: ‘Kebap erkekliğe iyi gelir bilakis...’ diye.
Reha Muhtar haberlere, olaylara ve fıkralara biraz gecikmeli tepki vermekle ünlüdür, Salı günü bu hadiseyi konu ediyordu köşesinde.
Yazısından bir alıntı:
“Kabadayımız astığı astık, kestiği kestik, racon bilen halis Türk erkeği... Ancak, nedendir bilinmez, o gece yatakta bildiği raconu kesemiyor... Şişemeyince kendileri, sönüp kalıyor bir yerleri...”
Ne kadar zaaarif!
Sabah, 17 mayıs
*
BARKIN KURT SORUYOR:
500 milyon x 50 = 33 milyar eder mi?
Mazhar’a bu kez 33 milyar ceza, manşetine itirazı var Barkın’ın.
Mazhar Alanson, geçen sene, ‘Yandım’ şarkısını sahnede, elinde sigarayla söylediği için (hakkında yorum yapmayacağım) bir profesörün şikayeti üzerine 500 milyon ceza ödemiş.
Geçen hafta aynı şarkıyı söylerken yine sahnede sigara içen Mazhar’ı (hakkında yorum yapmayacağım) aynı profesör yine şikayet edecekmiş.
Sigarayla Savaşanlar Derneği ‘bu eylemi ikinci kez yaptığı için uygulanan cezanın 50 kat artması gerektiğini’ iddia ediyormuş.
İşte bu hesabı anlamamış Barkın:
500 milyon x 50 = 33 milyar nasıl eder, diyor...
Kelebek, 17 mayıs
*
DEMEK Kİ ÖNEMLİ BİR HABERMİŞ
Hürriyet yazdığına göre önemli bir haberdi, gözünüzden kaçmasın istedim:
Tesadüfün böylesi
Ece Erken geçtiğimiz aylarda ayrıldığı sevgilisi Tuncer Öztarhan’la önceki gece Nişantaşı’nda karşılaştı. Erken, arkadaş grubu ile gittiği bar çıkışı eski sevgilisi Öztarhan’ı karşısında görünce önce şaşırdı, sonra toparlandı. Selamlaşan eski aşıklar hal hatır sorduktan sonra yollarına ayrı ayrı devam etti.
Kelebek, 17 mayıs
*
YORUMSUZ
Nevsal (Elevli) arkadaşımın haberiydi
Erkekleri en çok rahatsız eden durumlar:
- Kadının topluluk içinde aşırı sevgi ifade eden sözcükler kullanması.
- Yolculuğa çok sayıda bavulla çıkmak.
- Bigudi, kıvırcık saç düzeltme gibi aletlerin çok önemli eşyalar arasında sayılması.
- Kadının aşırı derecede sahiplenmesi.
- Sürekli çok sevildiğini ve güzel olduğunu duymak istemesi.
- Uzun süreli alışveriş yapılması.
Kadınları rahatsız eden durumlar :
- Erkeğin geğirmesi, burun karıştırması ve gaz çıkarması.
- Islak havluların yere atılması.
- Gereksiz yere sarhoşluk.
- Biten tuvalet kâğıdının yerine yenisinin konulmaması.
- Konuşurken e-postalarını okuması.
- Korku filmi izlerken korkması.
Milliyet, 17 mayıs
*
ÇOK YERİNDE AMA GECİKMİŞ BİR ÖDÜL
8.Ankara Uluslararası Uçan Süpürge Film Festivali’nde Bilge Olgaç adına düzenlenen Onur Ödülü Jeyan Ayral’a verilmiş.
Çok iyi tanıdığımız, bizim neslimizin hayatında çok önemli bir yere sahip bir sinema emekçisi.
Kimdir Ayral, gençler için söyleyeyim: Türk filmlerinde Türkan Şoray’ı, Filiz Akın’ı, Fatma Girik’i, Hülya Koçyiğit’i seslendiren sanatçı.
Böyle söyleyince, size de ne kadar tanıdık geldi, değil mi!
HO Tercüman, 17 mayıs
*
KADIN KÖŞE-YAZARLARININ ‘BÖYLE OLMASI” GEREKİYOR ZAHİR, zorlanıyorlar.
Şok’un yazarı İnternet Kurdu Burcu’nun yazısı şöyle başlıyor:
‘Tecrübeyle sabittir ki, adam gibi adamların çoğu Çanakkale Savaşı’nda şehit oldular ya da çoktan rezerve edilip nur topu çocuklar edindiler.’
Bunlar da olsun, ne yapalım!
Şok, 17 mayıs
*
BU HABERDE BİR GARİPLİK YOK MU SİZCE?
Amerikalı bir mimar Hindistan’da havuz yaptırmak için bahçesini kazdırırken, 40 milyon dolarlık bir hazine ortaya çıkmış, böyle bir haber.
Takvim diyor ki ‘Sandığın içinde yaklaşık 200 yıllık olduğu sanılan mücevherler vardı. Bölgeye gelen arkeologlar hazinenin Mu Uygarlığı’na ait olduğunu söyledi.’
Mu Uygarlığının varlığı kesin miymiş?
Varsa eğer, ‘yaklaşık’ 200 yıl önce, yani 1800’lerin başında Mu Uygarlığı hâlâ sürüyor muymuş?
Takvim, 17 mayıs
*
FENA HALDE REKLAM KOKAN BİR MİZANSENDİ
Bir sürü dandik güzellik yarışması, ödül töreni vs tertip ediliyor. Bunların arasından sıyrılıp da nasıl gazetelere, televizyonlara haber olacaksın?
Kolay!
Milliyet’in 2.sayfasından bir haber:
Dudak dudağa kutlama!
2. Pantene Güzellik Dünyası Ödülleri, önceki akşam Çırağan Sarayı'ndaki törenle sahiplerini buldu. P&G Beauty adlı gecede, ödülünü Akkaya'nın elinden alan Nihat Odabaşı, sevincini Akkaya'yı dudaklarından öperek yaşadı. Akkaya ise, bu ani gelişme karşısında Odabaşı'na eşlik etti. Podyumda uzun bir süre öpüşen çifte, tek öpücük yetmedi; çift bir kez daha öpüştü.
(Bu arada, şu muhteşem cümlenin de altını çizelim: Akkaya ise, bu ani gelişme karşısında Odabaşı'na eşlik etti!)
Milliyet, 18 mayıs
Not: Aynı haber Hürriyet-Kelebek, Sabah’la Günaydın, Star-Box-Magazin ve Akşam’da sürmanşetti. HO Tercüman’da arka sayfada, Takvim-Papatya’da yarım sayfa, Gözcü’de birinci, Vatan’da ikinci sayfadaydı. Demek ki mizansen başarılıydı!
*
ACELESİ YOK...
Cenker Tezel’in haberine göre, Ebru Gündeş’in ‘adı’ GS Asbaşkanı Ergun Gürsoy’un oğlu ile ‘anılıyor’ imiş. Ebru Gündeş bu konuda diyor ki ‘Ömer Bey (Bu seviyedeki ilişkilerde birbirinden ‘Bey’ ve ‘Hanım’ diye bahsetmek şıklık zannedilir) arkadaş grubumda yer alan biri... Ama aramızdaki ilişkinin adını henüz koymadık!’
Kelebek, 18 mayıs
*
OHOOO!
Tülin Şahin ‘Türkiye’de mankenliği ticarete döken ilk benim’ demiş.
Yanılıyor, ben ta gençliğimden çoook ‘tüccar-manken’ bilirim!
Kelebek, 18 mayıs
*
MESELA BİR ÖRNEKLE AÇIKLAMIŞ
Futbol Ateşi programında ‘sporda küfür’ tartışılırken, yorumcu Hasan Ali konuyu bir örnekle açıklamak istemiş:
- Kâzım Kanat’ın rahmetli annesine bile küfür ediyorlar. Ölmüş birine bu yapılır mı?
... deyince, Kâzım Kanat atılmış:
- Benim annem ölmedi ki, hâlâ hayatta!
Cengiz Semercioğlu ‘... Hasan Ali’nin şaşkınlığını görmeliydiniz’ diyor.
‘Saşırıversin’ biraz!
Kelebek, 18 mayıs
*
NERESİNİ DÜZELTECEKSİN?
‘Sosyetik güzel’lerden biri dalından koparıp meyve yemek istemiş, Takvim diyor ki ‘... evinin bahçesine kiraz, vişne, incir, elma ve kayısı fidesi alıp ekmiş.’
Ona fide demezler fidan derler, ekmek demezler dikmek derler...
Ama bu çocuklara bunu nasıl öğreteceksin ki?
Takvim, 18 mayıs
*
‘İŞTE 4 YILLIK AŞKIN İLK BELGESİ’, diyordu paparazzi Hürriyet, ‘O villada ilk fotoğraf’ !
‘Aktör Haluk Bilginer ile şarkıcı Aşkın Nur Yengi’nin dört yıl önce başlayan ve ilk kez Hürriyet’in duyurduğu aşklarını, yine ilk kez Hürriyet görüntüledi’ ... diye haklı olarak övünüyordu gazetem, bu büyük gazetecilik başarısı (!) karşısında tevazuunu bir yana bırakarak.
Birinci sayfadaki spotlar da dünyalar güzeliydi:
Ömerli’deki Kasaba Evleri’nde birlikte yaşayan ikilinin balkondaki sabah keyfi objektife yakalandı. Güneşli bahar sabahında balkona çıkan ikiliden Aşkın Nur Yengi bornoz içindeydi.
34 yaşındaki Yengi ile 51 yaşındaki Bilginer yakınlaşması ilk kez 2001’de TRT’ye dizi çekerken başlamıştı. İkili, (etti 3) o yıllarda çıkan haberleri yalanlama yoluna gitmişti.
Hürriyet gazetesi 1.sayfa, 19 mayıs
*
‘ANLAMLI HEDİYE’ diyor başlık.
Mankenlerden Tuğba Özay, Devlet Bakanı Güldağ Akşit hanıma (epey bir kiloludur biliyorsunuz) habere göre ‘anlamlı’ bir hediye vermiş.
Neymiş?
Zayıflaması için aerobik CD’si...
Hem anlamlı hem zarif!
Kelebek, 19 mayıs
*
GİZLİ DEĞİL ALENİ REKLAM
Naile M. Kelebek’in ikinci sayfasında, Kubilay Gecelerde köşesinde yer alan fotoğraflı bir ‘haber’e itiraz ediyor, ‘Resmen gizli reklam’ diye...
‘Haber’ şöyle:
Bodrum tutkunlarına özel
Bodrum tutkunlarının artık her fırsatta gidebileceği bir adresleri var. Golden Key Butik Oteller zincirinin Bodrum halkası Golden Key Bodrum, Bodrum Kalesi’nin olağanüstü manzarasına hakim... Tatil beldesinin merkezinde yer alan otelin sekiz özel süiti, bir de konuk evi bulunuyor.
Bence Naile haksızlık etmiş. Bu reklamın gizlisi saklısı yok, aleni!
Kelebek, 19 mayıs
*
GÜLŞEN’DEN TACİZ DAYAĞI, diyor haber.
Şarkıcı Gülşen’e Beyoğlu’nda bir serseri ‘el atmaya’ kalkınca, dayak yemiş. Posta diyor ki ‘Karakuşak sahibi Gülşen, tacizciyi tekme tokat dövdü.’
Allah müstahakınızı versin!
Ona (karatede) ‘karakuşak’ değil, ‘siyah kuşak’ derler.
Ayrıca ‘karakuşak’ dediğinize de, (güreşte) ‘karakuşak’ değil, ‘karakucak’ derler.
Amorti yok yani...
Posta, 20 mayıs
*
Bir “ALLAH KİMSEYİ AYKUT IŞIKLAR’IN ELİNE VE DİLİNE DÜŞÜRMESİN” alıntısı daha...
“Ece Gürsel hiç tanımadığımız bir kız idi. Uzun boylu, kocaman elli, ayaklı biri... Popüler gazeteci Hıncal Uluç’un yanında sık sık görülünce (bazı önemli davetlerde) dikkati çekti. ‘Kim bu kız’ diye araştırılınca da manken olduğu ortaya çıktı. Eskiden basketbolcu sevgilisi olan bir manken...”
Abooo!
DB Tercüman, 20 mayıs
*
NOSTALJİ
İbrahim Tatlıses, Bodrum’da yıptırdığı lüks villaları basına tanıtırken, eski günlerdeki gibi inşaatta amelelerle birlikte demir bükmüş, çalışır gibi poz vermiş.
Gazete diyor ki ‘İbrahim Tatlıses ... nostalji yaptı!”
Türkiye’nin en meşhur, en zengin türkücüsünün, inşaatlarda amele olarak çalıştığı eski günleri özleyip de ‘nostalji yaptığını’ hiç sanmam.
Muhtemelen sayfa editörü nostalji ne demektir, onu bilmiyor.
DB Tercüman, 20 mayıs
*
TUĞBA... İSTEK ÜZERİNE BİR DAHA! diyor başlık.
Spot: ‘O Şimdi Asker’ şarkısıyla şöhreti yakalayan Tuğba Ekinci yoğun istek üzerine yeniden Kumsal’da. Seksi pozlar veren Ekinci...
Sabah’ın ilavesi Kumsal’da bu Tuğba’nın seksi pozları yayınlanmışmış, ‘yoğun istek’ gelince, bir kere daha yarı çıplak pozları basılacakmış.
Kim ve ne maksatla (J) Tuğba’nın mayolu resimlerini basın diye ‘yoğun istek’ yaptı dersiniz ?
Sabah’la Günaydın, 20 mayıs
*
FİLM DEĞİL GERÇEK, diye heyecanlanmış Ahmet Cumalı.
Necmettin-Maria Eliyeşil çiftini Maçka’da bir barda görmüş, Maria Hanım’ın üzeri inceymiş, üşüyünce kocası ceketini çıkarıp eşinin omzuna koymuş.
Cumalı diyor ki ‘Demek ki bu filmler sadece filmlerde olmuyormuş...’
Magazin dünyasının ‘ünlüleri’ arasında böyle bir hareket istisna imiş demek ki, ‘sosyetik’ erkekler genelde kazma mı olur acaba?
Posta, 21 mayıs
*
ÜNLÜ VE GAZETECİ
Aslında ‘boş’ zamanlarını edebiyat, klasik müzikle filan doldururdu ama, Seren Serengil rahatlamak için yogaya başlamış.
Haberi yazan diyor ki ‘Bir arkadaşının tavsiyesi ile Yoga’ya başlayan Seren, işi gücü unutup kendini bu spora verdi.’
Takvim, 22 mayıs
*
RÜYANIN AMACI NEDİR?
Gazeteler dandik rüya tabirleriyle doludur, ben de bunlara bayılırım, biliyorsunuz.
Posta’daki böyle bir köşede güya bir okuyucu soruyor:
- Rüya görmenin amacı nedir?
Gazetenin rüya tabiri ‘uzmanı’ rüya görmenin ‘amacını’ şöyle izah ediyor:
- Rüyanın amacı, günlük hayattaki problemleri çözmemize yardımcı olmaktır!
Freud denilen cahil de rüyaları izah etmek için uzun uzun kafa patlatmış, halbuki işte budur!
Posta, 22 mayıs