Güncelleme Tarihi:
Hürriyet, 22 ocak
Safa Kaplan'ın bir haberi : Çinileri bırakın, koca cami gitti
1958'de Karaköy Meydanı açılırken, başka yere nakledilmek üzere sökülen Karaköy Camii "kayıp" diye bir haber. Dört dörtlük.
Tek sorun:
Gazetem Hürriyet'in birinci sayfasındaki fotoğrafta minare solda, halbuki 7. sayfadaki büyük fotoğrafta minare sağda.
*
OTO-GAZ
Hürriyet, 20 ocak
Kenar köşede kalmış üniversitelerin bazı öğretim üyeleri abuk sabuk tıbbî açıklamalar yaparlar, yerel muhabirlerin de gazıyla bunlar gazetelerde çıkar ya... Ben de bunlara taktım ya...
Bu seferki haber diyor ki: "Anne-babaya zor anlar yaşatan bebekteki sancıların iyi bir bakım ve ilaç tedavisiyle azaltılabileceğini, bunun yanında en iyi yöntemlerden birinin de bebeğe otomobille kısa bir gezinti yaptırılması olduğunu belirtti."
Bebeğinizin gazı mı var, kolay : bir otomobil satın alın, çıkıp bir tur atın...
*
GASPÇININ TALİHSİZİ...
Aynı Hürriyet'ten bir başka haber:
Gaspçı, savcı eşine tosladı, diye.
Gaziantep'te bir genç, sokakta bir kadını kırık şişeyle tehdit ederek çantasını almış ve kaçmış. Ancak söz konusu kadın Cumhuriyet Savcısı'nın eşiymiş, uzaktan polisleri yönlendirerek gaspçıyı yakalatmış.
Acıyacak değilim ama, gaspçının da talihsizi oluyor böyle...
New York'ta bir komik gasp olayı yaşanmıştı böyle, yıllar var.
Bir serseri, yaşlı bir kadını sokakta sıkıştırıp çantasını gasp etmişti. Biraz uzaklaşıp kadının çantasını açan gaspçı, içindekilere elini bile sürmeden, kadının oğlunun "işyerine" koşmuş, "Ben ettim, sen eyleme... Çantasını gasp ettiğim teyzenin senin annen olduğunu bilmiyordum, bilsem yapar mıydım hiç!" diye saatlerce yalvarmış ve canını kurtarmaştı.
Çantasını gasp ettiği kadının oğlu, New York mafyasının en büyük babasıymış meğer.
*
SEV ABİSİ SEV, EHLİDİR ÖLDÜRMEZ
Hürriyet, 25 ocak
Bir küçük ilan, "satılık hayvan" bölümünde.
Sahibinden satılık, ehlileştirilmiş kobra yılanı
Ehlileştirilmiş ne demek, kobrayı kucağına mı alıyor, gezmeye mi çıkarıyor, anlamadım...
*
EN BÜYÜK ÖDÜL BİZİM ÖDÜL
Star, 22 ocak
Koskoca bir başlık: Saygı Öztürk, yılın yazarı
Saygı Öztürk'e saygısızlık etmek istemem, yılın yazarı olmasına da bir itirazım yok.
İtirazım, ödülü verene : "Öğrencilerin gazete okuma ve televizyon haberlerini izleme alışkanlığını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışma" sonucunda, Büyük Kolej öğrencileri!
Bütün kabahat medya kuruluşlarında. Verenin boyuna bosuna, ödülün mahiyetine bakmadan "En büyük ödül bize" diye haber yapıyorlar. Yapınca da :
Çamlıgöz'ü Güzelleştirme ve Cami Yaptırma Derneği 1.Geleneksel Medya Ödülleri
Sultanbucak Biçki Dikiş Okulu Televizyon Ödülleri
Bilmemne Derneği 3078 Salıpazarı Şubesi En İyi Gazete Fotoğrafları Ödülü
gibi BÜYÜK ÖDÜLLER türüyor ondan sonra.
(Bak şimdi yazarken aklıma geldi. Biz de bu köşede anket yapalım, yılın en iyi televizyon reklamı, yılın en böyyük köşe yazarı felan diye... Biz de haber oluruz gazetelere TV'lere sizinle...)
*
YİNE DE YENİÇERİDEN HIZLI DAVRANMIŞ
Habertürk, 22 ocak
Habertürk'ün sanat sayfasında yazan bir meslektaşım, Che Guevara'nın Everest Yayınları'ndan çıkan "Motosiklet Günlükleri" adlı kitabını tanıtıyor:
"Efsanevî devrimcinin yaşamının bilinmeyen bir evresine ait gizleri gün ışığında"
Hayatının bilinmeyen bir evresine ait sırların gün ışığına çıkmasıymış... Haberi yapan gazeteci (hani Hz.İsa'yı Romalılar'a Yahudiler'in teslim ettiğini 15 asır sonra öğrenen yeniçeri gibi) Che Guevara'nın motosikletle Güney Amerika'yı gezdiğini ve anılarını bir kitapta topladığını yeni öğrenmiş demek ki... yaklaşık 50 sene kadar sonra.
*
1.000 EURO TAMAM, KALDI SADECE 9.999.000 !
Milliyet, 22 ocak
Haberin başlığı: Türk kızı trilyona koşuyor
Altbaşlık: Almanya'daki 1 milyon euro (1,8 trilyon) ödüllü 'Kim Milyoner Olmak İster?' adlı yarışmaya katılan ilk Türk kızı Alkın Arı, ilk bölümü başarıyla geçti.
Bu haberi okuyunca ne düşünür insan? "Türk kızı trilyona koştuğuna göre" en azından yarışmanın ilk 500 bin Euro'luk bölümünü kazanmış da, geriye 500 kalmış...
Ama haber diyor ki: Arı, 1.000 Euro'luk (yani 1.8 milyar lira) barajı aştı, trilyonluk ikramiyeye 10 soru kaldı.
Yani 1.000 Euro'yu kazanmış da, geriye kalmış sadece ... 9.999.000 Euro !
*
HAFTANIN EN ABUK SABUK BAÅžLIKLARI
Takvim, 23 ocak
Üst başlık : Anayasa Mahkemesi - Tayyip Erdoğan Genel Başkan değil ki!
Spot : Ortalık yine karıştı. Seçimin iptal edilmesi ihtimali bile var. Ancak her şey YSK Başkanı Tufan Algan'a kaldı.
Gazetenin manşeti : Bundan sonrası TUFAN
*
Damga, 20 ocak
İzmirli ressam Ebru Yolver boya olarak kullandığı hazır (ne demekse) kahveyle birbirinden güzel tablolar yapıyormuş, artık kimin akrabasıyla Damga koca bir sayfa haber yapmış.
Başlık: Kızım yap oradan bir orta şekerli tablo
*
Milliyet, 19 ocak
Erotik kitapları Türkçe'ye çeviren iki kadınla röportaj yapmış. Çevirmen hanımlara sormuşlar, "Bir çevirmen erotik ya da pornografik kitap çevirirken tahrik olur mu?" diye, cevap hayır.
Ama, bu mütercim hanımların başı, çevirdikleri erotik-pornografik yazılar yüzünden, adaletle sık sık derde giriyormuş.
Haberin başlığı Milliyet'lik: Tahrik olmadık, mahkûm oluyoruz
*
Yine aynı gazete, aynı gün
Galatasaray, Kahire'deki maçta Mısır Millî Takımı karşısında ezilmemiş, 1-1 bitmiş maç.
Başlık: Mumya ile dans
*
Habertürk, 22 ocak
Bir mumya esprisi daha. Daha beter.
Hani Eski Mısırlılar'ın da diş fırçası kullandıkları ortaya çıkmış ya.
Başlık: Mumyaların dişi fırçalı çıktı
Feci, feci!
*
Damga, 22 ocak
Gaziler artık SSK'da tedavi görecekmiş ayrıca 130 milyonluk gazi maaşına sadece 6,6 milyon zam yapılmış.
Başlık: Gazi şimdi şehit oldu
*
Star, 19 ocak
Tuzla'da bir çiftliği tarikat kalesine çeviren "sahte şeyh" Yaşar Yılmaz, bir sürü genç kadını iğfal edebilmek için aslanın bilmem neresini yiyormuş, Tuzla'da nereden buldu diye soran yok ya neyse...
Star'ın baÅŸlığı:ÂÅžEYHVET HOCA
(Not : Hürriyet okurları "Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde şeyhin gerçeği mi var ki sahtesi olsun, bu pez....e 'sahte şeyh' demeyin" diye haklı olarak itiraz ettiler. Ama biz de ne diyeceğimizi bilemedik doğrusu.)
*
VE HAFTANIN (TARİHE GEÇECEK) HABER BAŞLIĞI
Posta, 23 ocak
Marmaris'in Söğüt Köyü SİT alanı ilan edilmiş. Köye çivi çakmak bile yasaklanmış.
Köylüler, "Yeni ev yapılamadığı için genç erkekler köyümüzden kız alamıyor, anneleri yaşında yabancı kadınlarla evlenip yurtdışına gidiyor" diye SİT alanı kararına itiraz etmişler.
Posta'dan tarihe geçecek bir başlık: Burası SİT'tir isyanı