ZARİF BİR HAŞIRTMA Gülse Birsel’in ‘Ebedi gençlik’ başlıklı yazısının..." />ZARİF BİR HAŞIRTMA Gülse Birsel’in ‘Ebedi gençlik’ başlıklı yazısının..." />

Medyadan : Haftanın magazin haberleri

Güncelleme Tarihi:

Medyadan : Haftanın magazin haberleri
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2006 19:59

Haberin Devamı

ZARİF BİR HAŞIRTMA

 

Gülse Birsel’in ‘Ebedi gençlik’ başlıklı yazısının girişi:

 

“Ödül töreninde bir gazeteci ittifakı yaparak Güneri Civaoğlu, ben ve Uğur Dündar yan yana oturduk.

Şimdi o gece çekilmiş fotoğraflara bakıp hayret ediyorum!

Bir kere beyaz elbise giyeceğim diye on gün önceden, 90'ların başından beri ilk kez yine solaryum ziyaretlerine başladım! Ödül gecesine "Vay be, yeni solaryumlar çok etkili, ne biçim yandım" diyerek gittim. Ancak fotoğraflarda görüyorum ki,
Uğur Dündar ve Güneri Civaoğlu'nun arasına oturmuş biri, Afrikalı olmadığı sürece, asla yanık görünmeyecektir!
Akça pakça duruyorum aralarında!

Böylece güneşte yanmanın yaşlandırdığı bilimsel tezi de tamamen çürütülmüş oluyor!”

Haberin Devamı

 

Sabah, 21 mayıs

 

*

 

Yüksel Aytuğ ‘GAF KÜRSÜSÜ’nde yazdı da okudum:

 

“Bizim kürsüye destek bu kez Kanal D'nin başarılı basın müşaviri Ömer Koçak'tan geliyor. Sevgili Ömer, Kral TV'de VJ Bülent'in şu ilginç cümlesine rast gelmiş: ‘Ölmüş bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum...”

 

Sabah’la Günaydın, 21 mayıs

 

*

 

KAMERALAR UNUTULUYOR

 

Yine Yüksel Aytuğ yazdı:

 

“Kameralar unutuluyor. Yok, sözünü ettiğim, haberin tüm yükünü çeken sevgili kameraman kardeşlerimin bizim sektörde genellikle yok sayılmaları değil. Başka bir durumdan söz edeceğim. atv'deki Sabah Yıldızları'nda Ahu Tuğba ile Meriç Bey'in maceraları sırasında personel hep birlikte tatile çıkmıştı. Meriç Bey, Ahu Hanım'ın odasını güllerle donatmıştı. Ama Ahu, "Duşa girmem gerekiyor" deyip, Meriç Bey'i kapı dışarı etti. Görüntüler akmaya devam ediyordu. Yani kameraman içerideydi. Talihsiz sevgiliye kapı gösterilmiş, ama duş öncesi kameramana ayrıcalık tanınmıştı. Eh, hayatını kameralara açan Ahu Tuğba için bu durum gaf sayılmazdı. (!) Show TV'deki Hacı dizisinde de benzer bir olaya rastladım. Karanlık bir adam, Sevil Ötüşken'in evine gizlice (!) giriyor. Onun yatak odasına kadar süzülüyor. Üstünü açıyor, silahını kafasına doğrultuyor. Ve bu görüntüleri bir VCD ile sevgilisinin evine yolluyor. Adam VCD'yi izlerken, görüyoruz ki bizim katil, kameramanını da yanında getirmiş! Hatta adam, yatak odasından çıkıp, kapıyı kapatıyor. Yani evi terk ediyor. Ama kameraman içeride... Dedim ya, bu günlerde kameramanlar fena halde unutuluyor!”

Haberin Devamı

 

Sabah’la Günaydın, 21 mayıs

 

*

 

FENER’İN DE BİR BAYKAL’I VAR!

 

‘Fenerli Ayakta’ diyor sürmanşet, Aziz Yıldırım göreve çağrılacak, bayraklar asılacak…

 

‘Aziz Başkan dön’ yürüyüşü yapılacak… (Tercüman, 21 mayıs)

 

Tutmayın beni yoksa gelirim istifası…

 

Fenerbahçe (o kadar hava attıktan sonra) kupayı Beşiktaş’a, ligi Galatasaray’a kaptırarak yine şeyi aldı, neydi, havasını aldı. Aziz Yıldırım da güya (Deniz Baykal usulü) istifa etti. Sonra da (Allah bilir kendi parasıyla adam da tutuyordur yürüyüş yapıp alkış tutsunlar diyeJ) güya Fenerliler yalvaracak, Aziz Yıldırım ‘lütfen’ geri dönecek.

 

Seda Sayan’la adını öğrenemediğim toy sevgilisi gibi reklam ayrılığına benziyor fena halde…

Haberin Devamı

 

Bence geçmiş hizmetleri için teşekkür edelim ve engel olmayalım!

 

*

 

BEN GS’Lİ, BJK’Lİ OLSAM… AZİZ YILDIRIM’I DESTEKLERDİM!

 

Bugün’de (Hürriyet’in meşhur tarihçi yazarı Murat Bardakçı’nın izinden yürümeye çalışarak) tarih yazıları yazan Erhan Afyoncu’nun bu konudaki bir yazısının anonsu:

 

“Abdülaziz’in ünlü sadrazamı Fuat Paşa, önemli bir karar almadan (evvel) Rus Büyükelçisi’ne fikrini sorar, dediğinin tam tersini yapardı. (-mış, olacak herhalde. Erhan Bey resimde o kadar da yaşlı görünmüyor !J) Aziz Yıldırım’ın istifası G.Saray ve Beşiktaşlılar’ı sevindirdiğine göre, Keçecizade, Başkan’a ‘DÖN!’ derdi…”

 

Bugün, 21 mayıs

 

*

 

Muhteşem, bi’tane, eşsiz, benzersiz OKŞAN ABLA’dan bir rüya tabiri…

Haberin Devamı

 

Okuru, rüyasında sevip okşadığı bir kız çocuğunun üstünü açınca iç organlarının dışarıda olduğunu, yenmiş, kemirilmiş olduğunu görüyor. Hemen üstünü örtüyor tekrar…

 

Rüya yorumu:

 

“Rüyanız uzun ömürlü olacağınıza işaret ediyor. Sevinç ve mutluluk verici gelişmelerle karşılaşarak bol ve bereketli kazanç sağlayacaksınız. Dayınızın (çocuk dayının zannediyor okur da, dayı nereden çıktı demeyin.) bilgisi haricinde mal ve kazanç sahibi olacağı ve bunu ailesinin ileri gelenlerinin ya da bizzat kendisinin ortaya çıkaracağı rüyanızdan anlaşılıyor. Yine dayınızın sır olarak sakladığı şeyler ortaya çıkacak.”

 

Ve asıl beni bitiren medyumi final cümlesi: “Dünya işlerine akıl erdirememekle birlikte ahirette beklediğinizi bulacaksınız!”

Haberin Devamı

 

Şok, 21 mayıs

 

*

HİÇ DERS ALMIYORUZ, diyor Posta fotoğraflı haberde.

Trabzon’da, 2000 yılında düzenlenen bir şenlikte, 15 kişilik motör, 55 kişi binince batmış, 38 kişi ölmüştü. Bu sene, bu facianın yıldönümünde bir ‘anma töreni yapılmış’.

Fotoğrafta, anma için denize açılan insanlar görülüyor: 5 kişilik sandalda 12 kişi!

Aralarında kaymakam ve belediye başkanı da var…

Laz fıkrası gibi…

Posta, 21 mayıs

*

ERMENİSTAN’A 10 PUAN MESELESİ

10 puanla Batı’ya en anlamlı mesaj, diyordu Hürriyet. “Eurovision’da Türk halkı Ermenistan’a 10 puan vererek sözde Ermeni soykırımını yasalaştırmaya çalışan Batı parlamentolarına en anlamlı cevabı verdi.”

Birincisi, memleketleri Ermeni işgali altında olan Azeriler’e ayıp oldu bu iş.

İkincisi, ben ‘TÜRK HALKI’nın nasıl ve niye Ermenistan’a 10 puan verdiğini anlayabilmiş değilim.

Bu işte bir gariplik var ama, hadi hayırlısı…

Hürriyet, 22 mayıs

(Cengiz Semercioğlu, Eurovision oylamasında herhangi bir manipülasyonun mümkün olmadığını, Yurtsan Atakan ise ‘Türkler’in Ermenistan temsilcisinin şarkısındaki Türk ezgilerine oy verdiğini’ yazdılar. İkisine de inanırım ama yine de bu işte bir gariplik var…)

*

ALİYE… BAYDI!

Annem, babam ve karım Aliye dizisine bayılıyorlar.

/images/100/0x0/55ea3dfff018fbb8f8737fc2

Ben de salonda gazete okurken yahut mutfakta yemek yerken denk geliyorum arasıra, seyretmekten çok yandan, dışarıdan ‘duyuyorum’ diziyi.

Babam Aliye’yi oynayan Senem Çelik’i çok beğenir mesela. İyi oyuncu der. Hoş da bir kadın. Etkili bir oyun çıkardığı muhakkak. Ama… ‘ölmüş de mezara henüz girmemiş’ konuşmasından, ses tonundan ben yoruldum.

Mesela en son ATV, 23 mayıs

 

*

 

KELEBEK’TE BİR İLK!

 

23 mayıs 2006 tarihli Kelebek tarihi bir nüshaydı. Kesip evimin duvarına astım.

 

Bugün, Kelebek’te… Hülya Avşar fotoğrafı veya haberi yoktu!

 

Ne? Kelebek’in manşetindeki, Hürriyet’in sürmanşetindeki haber ne miydi 23 mayısta?

 

Bilmem, hatırlamıyorum ama Hülya Avşar değildi. Neydi?

 

Bir dayaktan çıkan tesadüf – Kaya Çilingiroğlu ile Antalya’da samimi şekilde görüntülenen Sinem Erülgen’e dayak atan Mehmet Kalabak, Feraye Tanyolaç’ın eski erkek arkadaşı çıktı.

 

Vallahi ne Hülya Avşar’mış be!

 

Eski kocasının yeni sevgilisini aldattığı kadını döven erkeğin eski sevgilisi bile Hürriyet’e sürmanşet, Kelebek’e manşet oluyor!

 

Hürriyet ve Kelebek, 23 mayıs

 

*

BURASI TÜRKİYE!

 

Antalya’nın meşhur Konyaaltı Plajı’nda özel güvenlik görevlileri, ellerinde dürbün… beyaz donlu Türk arıyorlarmış!

 

Acaba dünyada böyle bir turizm cenneti daha var mıdır?

 

Hürriyet, 25 mayıs

 

*

 

CENNET-CEHEMMEN

 

Hakkı Yalçın’da okudum, sevimliydi.

 

Hangi ülkelerin vatandaşları, cennette ve cehennemde hangi mesleği yapar?
Cennette...

Polisler İngiliz'dir.
Aşçılar Fransız.
Tamirciler Alman.
Aşıklar İtalyan.
Ve bütün işleri İsviçreliler yönetir.
Cehennemde...

Polisler Alman'dır.
Aşçılar İngiliz.
Tamirciler Fransız.
Aşıklar İsviçreli.
Ve bütün işleri İtalyanlar çekip çevirir.

 

Takvim, 25 mayıs

 

*

 

AYKUT IŞIKLAR’DAN OKUDUM…

 

“Savaş Ay anlattı, günahı boynuna... Yapımcı Osman Yağmurdereli arabası ile giderken trafik ekipleri tarafından çevrilmiş. Polis yanına yanaşıp ehliyet ve ruhsatını istemiş. Osman hiçbir yerde hava atmayan, her zaman her yerde çok kalender bir insandır ama polisin tanımamasına o saniye bozulmuş. Dayanamayıp 'Memur bey. Galiba beni tanımadınız. Ben Osman Yağmurdereli'yim' deyivermiş. Polis buna çok bozulmuş 'Kardeşim ben sana nereli olduğunu sormuyorum. Ehliyet ile ruhsatını istiyorum' diye bağırmış.”

 

Akşam, 27 mayıs

 

*

 

BARİ İTİRAF ETMEYİN!

 

Galatasaray Başkan Yardımcısı Adnan Polat, görevi bırakan (28 mayıs tarihli Sabah ‘istifasını geri aldığını’ yazıyordu bu arada) Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a sitem etmiş:

İstifası eğer gündem değiştirmeye yönelikse, tebrik etmek lazım. Son derece başarılı oldular. Bizim şampiyonyluğumuzu ikinci plana ittiler.” (Milliyet, 28 mayıs)

 

Bence asıl GS’yi tebrik etmek lazım… Ligin son maçında FB’yi geçerek elde ettikleri Türkiye Şampiyonluğu, Yıldırım’ın istifa haberleri yüzünden ‘gölgelenecek’ kadar bir takımsa GS… bari utansınlar da bunu yüksek sesle söylemesinler!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!