Güncelleme Tarihi:
GELEN GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN bir haberdi, Çanakkale’den gelen...
Yatalak ve solunum cihazına bağlı bir emekli, kendisine iyi bakmıyor, sürekli söyleniyor diye karısını çekip vurmuş, hastanelik etmişti. Kendisi de 24 saat sonra solunum yetmezliğinden ölmüş ... karısı yardıma gelemediği için!
Amerika’da “yılın en garip ölümü” seçilmişti, kardeş kardeşi kafasından tek kurşunla vurunca, kendisi de... kan kaybından ölmüştü. Yapışık ikizlermiş de!
*
DÜZELTME
... geçti Anadolu Ajansı, şu şekilde:
“Kültür ve sanat büyük ödülü, Nevzat Altığ'a verildi” başlıklı haberimizde yer alan “Nevzat Altığ” ismi, kaynağından “Nevzat Atlığ” olarak düzeltilmiştir. Haberimizi düzeltilmiş haliyle yeniden yayınlıyoruz.
“Kaynağından” düzeltilmiş, yani kabahat “kaynakta” imiş.
Demek ki koskoca AA’da Nevzat Atlığ’ın adını bilen bir Allah’ın kulu çıkmamış, öyle mi!..
Yazık!
*
GEÇİNİZ !
ATV haberde izledim (çözümünü de Yazgülü Aldoğan’dan aldım), Beşiktaşlı oyuncu Emre Aşık ile manken sevgilisi Aysun Kayacı Maldiv Adaları’nda dev dalgaya yakalandı ya, bir tören esnasında, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in eline bir cep telefonu tutuşturdular, Beşiktaş kulübünün yöneticileriyle konuşuyor:
- Neredelermiş? Maldivlerde mi? Orası neresi?
Eeee, otomobil ehliyeti almak için ilkokul diploması şart ama devlet bakanı olmak için coğrafya bilgisi istenmiyor...
*
KÖTÜLÜK BİR TÜRKÇE
Akşam’ın ekonomi sayfalarında, Elçin Girik “ikinci bahar sistemi” dediği özel emeklilik sistemini tanıtıyor okurlarına.
Ben de böyle bir özel emeklilik sistemine girmek istiyoruk, konuyu araştırıyorum, yazıyı okumaya başladım ilgille.
Daha bismillah derken, ilk cümle: “Emeklilik sonrasında refah bir hayat sunan...”
Boşver Serdar, dedim, “refah bir hayat” diye giren yazıdan adama fayda mı gelir!
*
TEMEL FIKRASI GİBİ MAZERET
Şenol Güneş, Trabzonspor’la 3,5 yıllık bir sözleşme imzaladı.
Niye 3,5 yıl da 4 değil, kendisi açıklamış: “Şimdiye kadar 2 kez 4 yıllık anlaşma imzaladım ve ikisinde de görev süremin bitmesine 6 ay kala kovuldum. Bunu bilerek sözleşmeyi kısa tuttum...”
Temel fıkrası gibi!
Niye 3,5 sene, çünkü 2004/2005 futbol sezonunun devre arasındayız şu anda, Şenol Güneş de Trabzon’un başına devre arasında geçiyor da ondan ½ sezon söz konusu. 4 senelik imzalasa, anlaşması 2008/2009 sezonunun devre arasında biterdi, hangi takım bu şartlarla teknik direktör tutar kendine.
Neyse, Şenol Hoca kendine göre bir cevap bulmuş ya soruya...
*
İKİ TAKLAK BİR OSURUK...
Recep T.Erdoğan, eski bir belediyeci olarak, İstanbul’un AKP’li ilçe belediye başkanlarına tavsiyede bulunmuş: “Bol bol yeşil alan yapın, vatandaş oralarda uzun uzun yuvarlansın ki elektriğini atsın!”
Başbakan gerçekten halka yakın bir siyasetçi!
*
GOOD MORNING AMERICA !
Irak’ta ölen Amerikan askerlerinin aileleri isyanlardaymış: Bush bize yalan söyledi, buraya bizi petrol savaşı için getirdi... diyorlarmış.
Biz size söylediğimizde inansaydınız, evlatlırınız ölmezdi!
*
YİNE OLMADI
Sabah, geçen hafta, KDV’si % 18’den % 8’e düşen ürünlerin birinci sayfadan verdiği yeni fiyatını hesaplamayı becerememişti. Ben de dalga geçmiştim.
Bugün de sürmanşetteki haber diyor ki: “Defter kalem ucuzluyor! KDV indirimi defterden silgiye tüm kırtasiye malzemelerini yeni yılda % 9 ucuzlatıyor.”
Yine olmadı, KDV’si % 18’den % 8’e düşen malın satış fiyatı % 9 ucuzlamaz!..
Biraz daha çalışın, bulamazsanız ben söylerim! J
*
AVRO, BAVRO, CAVRO, DAVRO ...
Hakkı Devrim’in Cihhanüma’sında Dil Yâresi kutusundan:
Avrupa'nın yeni parası «Euro»ya Türkçe'de ne diyeceğimize dair Türk Dil Kurumu'nun da bir teklifi olmuştu:
– AVRO, diyelim.
Hayli zaman oluyor, bu konu basında tartışıldı. Hatırladığıma göre rahmetli Metin Toker ile Mümtaz Soysal ve ben, avro diyelim dedik durduk. Pek aldıran olmadı. Sonra öğrendik ki TDK'-nın teklifi de avro'ymuş. İlk teklifi yapanı bilmiyorum. Bir zamandır bu adı Radikal kullanıyor. Başka benimseyen varsa, gözümden kaçmış demektir.
Dün pek sevindim. Gördüm ki Fatih Altaylı'nın da gözü tutmuş bu adı. «TDK'nın önerisi sonunda aklımıza yattı» diyor (Hürriyet, 29 aralık). Kulağına biraz garip gelse de onlar da avro deme kararına varmışlar. «Biz de...» diyor; artık kimlerse onlar...
Şimdi herkes kullanır ve Altaylı da «Ben dedim tuttu» der ki, yerden göğe kadar haklıdır.
Her zaman olduğu gibi...
*
BİR GARİP MEMLEKET BİZİMKİ
Yorumsuz aktardığım şu haberi okuyun n’olur:
Samsun'a bağlı Hacıismail Köyü'nde bir düğünde uyduruk bir türkü yüzünden çıkan kavgada Hasan Kanbay (19), bıçakla İsmal Şafak'ı (24) karnından yaraladı. Adam öldürmeye teşebbüs'ten hakim karşısına çıkan Kanbay, "Erkek tarafı olarak içinde 'Hacıismail'in kızları koca için kudurur' sözlerinin yer aldığı uydurduğumuz bir türküyü söyleyip halay çekiyorduk. Kız tarafı sandelye ile saldırdı. Kendimi korumak için bıçağımı salladım, İsmail'e isabet etmiş" dedi. İsmail Şafak ise, "Onları uyarırken kanlar içinde kaldım" dedi. Duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
*
YİNE VATAN’DAN, SICACIK BİR HABER
Alman Marianna Kusch, Türkiye’yi ve Türkler’i çok sevdiği için emekli olunca Alanya’ya yerleşmiş. Geçen sene kalp krizinden ölmüş ve vasiyeti üzerine Alanya’da, bir papazın ve bir de imamın okuduğu iki dinden dualarla gömülmüş.
Bu sene, ölümünün senei devriyesinde, Türk komşuları mezarı başında ... Yasin ve Fatiha okumuşlar!
Dinler, güya “birleştirmek için” tesis edilmiştir, ama dinden daha “bölücü” bir kurum yoktur. Demek ki, bazen, böyle istisnalar da oluyor...
Vatan, 30 Aralık
*
YENİ YILDA ÇORBAYA VE SAKAL TRAŞINA ZAM
Vatan-34’ün manşetiydi:
Tankere, miksere, kamyona... DUR !
“Nihayet şehir içindeki kamyon terörüne Dur! diyen çıktı. Trafik Denetleme Müdürlüğü gündüz gözü şehir içinde izinsiz cirit atan kamyonları üç gün bağlamaya başladı.”
Trafik cezaları da bu arada yüzde yüz bilmem kaç artı...
Desenize 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere çorpa parasına ve sakal traşına FENA HALDE ZAM gelecek! J
(Şaka bir yana, Trafik Denetleme Müdürlüğü’nün bir halt yapabileceğini sanmam. Ulus’ta en basit önlemleri altı aydır almaktan aciz olduklarına göre! Ben ‘acz’ diyorum, eğer başka bir menfaatleri yoksa tabii ki...)
Vatan-Vatan-34, 30 Aralık
*
Reha Muhtar 2004’ün son yazısında dedi ki:
Önceki gece SABAH çalışanlarının yılbaşı kutlaması vardı..
Sevgili Nebil (Özgentürk) yanıma yaklaştı:
- Ne iyi yaptın bu köşe yazılarını yazmaya başladın.. Evet Türkiye'de çok izleniyordun.. Halk tarafından da çok seviliyordun.. Ama benim ve çevremin içinde olduğu bir kesim seni tanımıyordu.. Antipatik buluyordu.. Onlar nasıl temiz bir kalbinin olduğunu, ne kadar dürüst olduğunu bu yazılarla tanıdılar.. Benim çevremde enteller yoktur.. Benim çevremde entelektüeller vardır.. Bu söylediklerim onların düşünceleri.."
Hani Devlet’in koca valisi demiş ya, “Türkiye’ye komünizm lazımsa, onu da biz getiririz” diye, yağlama gerekiyorsa, onu da kendimiz yaparız yani... J
Sabah, 30 Aralık
*
KİMSEYİ ÜFÜRMEDİM
76 yaşındaki adama üfürükçülük, muskacılık ve kadınlara tacizden suçüstü yapmışlar, gazetecilere bastonuyla saldırırken suçlamaları reddediyor:
“Kadınlar gelip muska yapmamı istiyorlar. Kendileri soyunarak geliyorlarsa, kabahat bende mi?”
Bitmedi. “Kimseyi taciz etmedim, zaten bir bir şey yapacak halde değilim, kimseyi üfürmedim.”
Takvim, 31 Aralık
*
HER ZAMAN ŞAŞARIM...
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Boncuk diye bir köpeği vardı, beyaz bir fino. Geçenlerde büyük bir köpek saldırdı, öldürdü. Bir hafta sonra bir beyaz fino daha almış Denktaş, yine Fino adını vermiş, kucağında gezdiriyor.
Böyle insanlara hayret ederim.
Tıpkı, karısı öldü diye evlenenlere hayret ettiğim gibi...
Posta, 31 Aralık
*
GÜNCEL TARİHİN İLK KARI...
Dubai’ye kar yağmış. Ajanslar “25-30 senede bir yağar” diyor. Birçok gazete verdi bu ilginç haberi. İçlerinde “Tarihte ilk kez” filan diye sallayanlar da oldu. En komiği Sabah’taydı:
“Burası Birleşik Arap Emirlikleri’nin büyük emirliği Dubai’nin kuzeyi. Küresel ısınma bölgede hiç akıllara gelmeyecek bir olay yaşattı ve ülkeden güncel tarihin ilk karı yağdı.”
GÜNCEL TARİHİN İLK KARI...
Her ikindi namazından sonra vereceksin sopayı...
“Güncel tarih” ne demek? Gerçi benim bir fikrim var, bu haberi hangi yabancı ajanstan aldılar bilmiyorum, ama ‘actual history’ diyorduysa eğer, yani ‘yakın tarih’, bizim cahil ‘actual = aktüel = güncel’ diye düşünmüş, sallamış, GÜNCEL TARİH olmuş demek ki...
Sabah, 31 Aralık
*
TROTİNET YA DA TORNET
Vatan-34’te “Annenin günlüğü” diye bir köşesi var Zeynep Pirebaş adında bir hanım. Bugün “BAK KIZIM BU TROTİNET” diye başlık atmış ve diyor ki :
“Ne yoksa okuyamadınız mı? Henüz 17 aylık olan kızıma aldığım resimli sözlükte yazıyor. Anlamını sözlüğü açıp baktığımda öğreniyorum. Söyler misiniz kızıma nasıl öğretebilirim?”
“Trotinet de ne ki? dediğinizi duyar gibiyim. Efendim ben kızım sayesinde öğrendim. Yoksa bugüne dek duymuş, görmüş değilim.”
Tamam 1-3 yaş arası çocuklar için hazırlanan bir kitapta trotinet doğru seçim olmayabilir ama... gerçekten anne olacak yaşta bir insanın, trotinet kelimesini hiç duymamış olmasına, sokak aralarında bir trotinete (yahut tornete) rastlamamış olmasına inanmak zor.
“Yeni nesil apartman çocuğu” desem, Zeynep Hanım yanlış anlamaz umarım. Halbuki çıksa, Mecidiyeköy’ün arka sokaklarına, Fikirtepe’nin ara sokaklarına bir baksa, yağlı bilyeyle yapılan, yokuş aşağı salıverip kayılan tornetin “mahalle çocukları” için ne kadar lüks ve eğlenceli bir oyuncak olduğunu görürdü. (Gidonlusu, sandıklısı... Hey gidi günler hey!)
Ayrıca, büyük havalimanlarında, Carrefour gibi hipermarketlerde de mi görmemiş...
Haa, bu arada Zeynep Hanım hiç duymamış, ‘Trotinet sizin lügatınızda yok’ diyor. Bizimkinde yok belki, ama Türk Dil Kurumu’nunkinde var, hem trotinet diye, hem de tornet diye.
Vatan-Vatan-34, 31 Aralık
*
EMİN ABİ, İÇİMİZİ KURUTTUN!
Emin Çölaşan’ın “Yeni yılda kitap okumalı” diyen başlığını görünce “Aaa farklı bir konu yazmış” diye sevindim ve “çok az kitap okuyan” Türk milletine, okuma alışkanlığını geliştirmek üzere tavsiye ettiği, “zevk alarak” okuyacağımızı söylediği 10 kitaba baktım:
1- Birinci Dünya Savaşı Sırasında Taksim Anlaşmaları Ve Sevr’e Giden Yol (Org.Hurşit Tolon)
2- Kiraz Kedi’nin KDV’si (Prof.Şükrü Kızılot)
3- Bizden Size Selam Olsun – Şehit Mektupları
4- Sadece Çocuklar Masum (Öner Özkan’dan Putin Rusyası, Rus mafyası vs)
5- Siyasette Merkezi Yeniden Kurmak (Ufuk Söylemez)
6- Tek Yol AB mi? (Eski milletvekili Gaffar yakın)
7- Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim (Metin Uca)
8- Seyyahların Gözüyle Bursa, 1326-1923 (H.W.Lowry)
9- Edebiyatımı Geri İstiyorum (Demirtaş Ceyhun)
10- Lozan’dan Sevr’e Türkiye (Turgut Özbay)
Eğer, Emin Abi’nin önerdiği bu 9 kitapla (Uca’yı katmıyorum) hâlâ “kitap okuma zevki” edinemediniz ve “zevk” alamadıysanız, siz gerçek bir mazo’sunuz demektir, size bir kitap da ben öneriyorum:
11- Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın 2004/1546 Sayılı Gümrük Tarifesi ve GATT Anlaşmaları Kapsamında Türkiye’ye Girişi Bildirime Tâbî Mallar 675/776 Sayılı Genel Tebliğe 2 Sayılı Ek Listesi
Hürriyet, 1 Ocak