Medyadan – Genel alıntılar

Güncelleme Tarihi:

Medyadan – Genel alıntılar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2005 21:07


“Erdoğan sol literatürü kullanıyor... Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır gezisinde 'Kürt sorunu' tanımlamasından sonra bürokratik oligarşiyi er ya da geç yıkacaklarını söyledi.” www.acikgazete.com adresinden yayın yapan AÇIK GAZETE'dendi. (YANDA)

*

ŞUMİ’NİN KURTARICISI ÇUKUROVA OLACAK, diye bir sürmanşet haber!

(Şumi dedikleri, F1 şampiyonu Michael Schumacher.)

Birinci sayfadaki spot diyor ki: İstanbulPark’ta 19-21 ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Formula 1 yarışmasında kurtarıcı olarak Çukurova’nın forkliftleri görev yapacak.

İçeride, ekonomi sayfasında da manşet bu haber. Yarım sayfa...

‘Şumi’nin kurtarıcısı’ dedikleri, pistte bir kaza olursa eğer, araçlar Çukurova Holding’in ithal ettiği forkliftler kaldıracakmış.

HO Tercüman’ın da sahibi Çukurova Holding ya...

Bir gazeteci olarak bu acıklı duruma gülmeli mi, ağlamalı mı, bilemedim...

HO Tercüman, 7 ağustos

*

OKUR AĞZINDAN OTO-GAZ

Vatan yazarı Ruhat Mengi (....) ‘yıllardır kendini ispatlamış, toplumun takdirini toplamış bir kadın yazar’ derken bilin bakalım kimden bahsediyor?

Tabii ki kendinden!

Vatan, 7 ağustos

*

NE YAPALIM, ALLAH BETERİNDEN SAKLASIN!

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, ona karışmam. Yeter ki yoğurtlar yiğidi yemesin!’ şeklindeki ‘cevizeyi’ yumurtlayan kim peki?

KÜLTÜR Bakanı Atilla Koç elbet!

Star, 7 ağustos

*

GÜZEL KIZIM, GÜZEL ÇOCUĞUM!..

Samsun’da sahil yolunda terk edilmiş 3-4 günlük sağlıklı, üstü başı pırıl pırıl temiz bir bebek bulunmuş. Üzerindeki not:

Tecavüze uğradım. Ben bir talebeyim. Tecavüz eden adam beni kabullenmedi. Babam ve kardeşlerim beni öldürür. Bebeğime bakma imkanım yok. Bırakmak zorundayım. Bulan Allah rızası için baksın. Çok zor durumdayım. İsmi Gamzegül. Belki durumum düzelirse alırım. Canımın parçasını bırakmak zorunda kaldım. Allah beni affetsin! Tecavüze maruz kaldım. Allah rızası için devlete teslim edin.”

Şok, 9 ağustos

*

HAH, ASIL ŞİMDİ YANDI!

Hani hırsızın tecavüzüne uğradı diye işini ve eşini kaybeden B.S. adlı genç kızın eşgalini vererek ve fotoğrafını (yüzü mozaikli de olsa) kullandı diye gazetemi eleştirdim, ‘B.S.ye kim tecavüz etti?’ diye yazdım ya...

Hürriyet’in bir sonraki haberi beni daha da üzdü: Devlet B.S.yi KUCAKLADI

Hah, dedim, işte B.S. asıl şimdi yandı!

Hürriyet, 10 ağustos

*

EŞ AĞZINDAN OTO-GAZ

Yukarıda Ruhat Mengi’nin (okurlarının ağzından) kendi hakkındaki ‘hoş’ ifadelerini aktardım size.

Üç gün sonra, bu sefer de kocasının ağzından övüyordu kendini:

“Biz (Güngör ve Ruhat Mengi) bu tür olayları aşmış insanlarız. Yazdığımız yazılara gelecek her cevaba hazırlıklı olmasak, o yazıları da yazmayız. O (kocası) güldü ve espri yaptı...”

Karısına ‘başyazarla yattığı için yazar oldu’ diye sataşılınca, ne espri yapmış Güngör Mengi? Ruhat Hanım’dan okumaya devam edelim:

Eşimin elbette büyük bir öfke duyduğunu, insani ve mesleki saygı sınırlarına böylesi bir tecavüze sessiz kalamadığını tahmin etmek zor değil. Ama son derece medeni bir insan olarak ve benim tepkimi hafifletmek için "Söylediği doğru olsa tüm başyazar eşlerinin senin kadar iyi yazar olmaları gerekirdi" benzeri espriler yaptı.”

Ay karı koca bizi güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün!

Vatan, 10 ağustos

*

SERDAR HAKLI, ONDAN BÖYLE BİR FEDAKARLIK İSTENEMEZ!

Hani ‘ayağı büyük olanın penisi de büyük olur’ diye bir ‘bilimsel’ araştırma sonucu yayımlandı ya gazetelerde, tabii ki Akşam’ın Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut tutamadı kendini:

Şimdi bu konuda yapmanın bir genel yayın yönetmeni ciddiyeti ile bağışmayacağını söyleyenler çıkacaktır mutlaka. Böyle bir konuda fikir bildirmeyeceksem, ben tamamen biteyim daha iyi, başlarım ciddiyetine.”

Anlıyorum Serdar’ı, ondan böyle bir fedakârlık istemeye kimsenin hakkı yok!

Nitekim yazdı da. Ve dedi ki:

Sonuçta, benim ayak numaramın 42 değil, aslında 25 olması gerektiği ortaya çıktı.’

Santimetre hesabını siz yapıverin artık...

Akşam, 10 ağustos

*

GÜZEL!

Hakkı Devrim’in Türkçe dostlarından bir okuru Dil Yâresi köşesine şöyle bir katkıda bulundu:

Televizyon dizilerinin sayısı arttıkça, isim bulmak da zorlaşıyor galiba. Yoksa Kalp Gözü gibi isimler kimin aklına gelirdi. Bu gidişle yakın gelecekte «Dalak Kulağı», «Mesane Burnu» gibi dizi adlarıyla karşılaşırsak şaşırmayalım.”

Radikal, 10 ağustos

*

İLLA ABARTILACAK...

Takvim’in 2.sayfasında ‘Eşi benzeri yok’ diye bir haber.

Spotu diyor ki “Bugünlerde Gökçek sahillerinde dolaşan ve Mustafa Koç’a ait olan Caressa K adlı tekne dünyada tüm ilgiyi topladı...”

Eşi benzeri yokmuş... Halbuki bir gün önce, bütün gazetelerde Amerikalı milyarderlerin 20 milyon dolarlık, 30 milyon dolarlık yatları haber yapılmıştı.

‘... dünyada tüm ilgili toplamış’!

AFP, Reuters, AP ajansları, CNN, El Cezire, CBS haber yapmış, ‘Flaş flaş flaş! Gökçek’teki tekneyi gördünüz mü!’

(Bu arada ‘motor yat’ dedikleri yat da muhteşem yani!)

Takvim, 10 ağustos

*

KİMSE KUSURA BAKMASIN, AMA BU HALE KENDİMİZ GETİRDİK

Sabah’ın ‘Piyasada faiz sancısı - Ekonomi dünyası, Merkez Bankası'nın "faiz çelişkisini" tartışıyor. Enflasyonda yükselme riski görünmemesine rağmen Merkez yine faizleri indirmedi. Faizler bu halde kaldığı sürece, Türkiye 'sıcak para cenneti'ne dönüyor” diyen manşetini okuyunca, hemen insanın aklına şu sual geliyor:

Sabah’ın yeni patronu Turgay Ciner’in faizlerin düşmesindeki menfaati nedir acaba?

Sabah, 10 ağustos

*

TÜRKÇEYİ BİÇ ETMEK

Mustafa Mutlu yazdı:

Bodrum'un bütün sahilleri özel sektörün işlettiği "beach club"larla doldu... Şimdi bu modaya resmi kurumlarımız da kapıldı!

Kadıköy Belediyesi, yeniden hizmete açmaya hazırlandığı asırlık Fenerbahçe Plajı'nın adını, "Fenerbahçe Beach Club" olarak değiştirmiş.

Anladık; "Fenerbahçe Deniz Hamamı" demek istemiyorsunuz...

Hiç değilse yine Türkçe olmayan ama artık herkesin bildiği "plaj" deseydiniz be Selami Başkan, yaldızınız mı dökülürdü? (Vatan, 11 ağustos)

Ve şöyle bir başlık attı bu yazısına: Türkçeyi 'biç' etmek!

(Galiba Pazar günüydü, Mutlu bu kez Kadıköy Belediye Başkanı’na teşekkür ediyordu, Fenerbahçe Plajı’na döndüğü için...)

*

İMAMLAR YAŞADI

Ulaştırma Bakanı (hızlandırılmış tren kazasında hiç dahli olmayan bakan hani) Binali Yıldırım müjdeyi patlattı: PTT, 4.511 kişiyi işe alacak.

Takvim ‘İşsizlere müjde’ diyordu.

Gerçekten de işsizlere müjde, özellikle de... işsiz imamlara!

Takvim, 11 ağustos

*

PİRİNÇ KADAR OLAMADIK, diye dertlenmiş Sabah.

Pirincin 34.544 geni olduğu anlaşılmış, oysa insanın 20 küsur bin geni varmış sadece...

Yer solucanının 40 bin geni olduğunu bilseler, kahrolacaklar demek ki! J

Sabah, 11 ağustos

*

BEN DE BİR YERDEN ‘TANIYORUM’ DİYORUM AMA...

Ardahan İl Özel İdaresi’nin aldığı kano ve deniz bisikletleri, törenle suya indirildi. İl Genel Meclisi üyesi AKP’li Begali Demir, tören sırasında donla Çıldır Gölü’ne girdi. Ve kendini şöyle savundu:

- Arkadaşlar ısrar etti, o an yanımda mayo yoktu, ben de gölü tanıtmak için şorta benzer külotla suya girdim. Amaç tanıtımdır.

Bize de ‘tanıdık’ gelmişti zaten...

Milliyet, 11 ağustos

*

LAF OLA!

Aydınlar’ı kabul eden Başbakan, heyetten Prof. Gençay Gürsoy’un ‘Anadolu kardeşliğini yeşertin’ çağrısı üzerine, ‘Anadolu deyince Trakyalılar alınıyor, Türkiye kardeşliği diyelim’ diye cevap vermiş.

Ama ‘Türkiye’ deyince de kürtçüler alınıyor!!!

Milliyet, 11 ağustos

*

HÜRRİYET KAFAYI YEMEKTE!

Hürriyet gazetesi bir tuhaflaşıyor, diyorum ya hanidir. En sonunda ‘rüya tabirleri’ yayımlamaya başlayınca isyan etmiştim hani...

Hürriyet’in Okşan Ablası ‘Niobe’, şöyle diyor köşesinde (köşe dediğim ½ sayfasında):

Sizden gelen maillere daha hızlı ulaşabilmek için geçtiğimiz hafta Ogo aldım. Böylelikle en kısıtlı zamanda ve en dar alanda bile size rahatlıkla ulaşabilecektim.

Ancak teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, size sunduğu dünyanın kapılarını açmak için bir şifreye ihtiyacınız oluyor. Bana yolladığınız maillerde benimle en özel rüyalarınızı paylaştığınızı bildiğim için, Ogo’nun şifresini kimsenin çözemeyeceği şekilde oluşturdum.

Çok başarılı olmuşum. Hafta sonu şifreyi unuttum! Ve 48 saat şifreyi ben de bulamadım. Bu konu kafama o kadar takılmış ki, pazar gecesi bir rüya gördüm. Rüyamda aniden bir ekran belirdi, ekranın üzerine Ogo’mun şifresi yazıyordu. Bu tür bir olay en az bir kez sizin de başınıza gelmiştir. (Kelebek, 11 ağustos)

Çok şükür, benim başıma böyle bir şey gelmedi, ruh sağlığım henüz yerinde!

*

BİR OLAYA 4 AYRI HABER

Hürriyet / Milliyet / Posta yani Doğan Haber Ajansı: Kocasının kendini aldattığından şüphelenen kadın yazlık evi bastı. Kocasıyla sevgilisini yatakta yakalayınca ruhsatsız tabancasıyla adama 9 el ateş etti, vücuduna 5 kurşun isabet eden adam öldü. Kızgın kadın, eline geçirdiği bir sopayla kocasının sevgilisini de hastanelik etti.

DB Tercüman / Sabah: Kimliği belirsiz bir kişinin cep telefonundan arayıp ihbar etmesi üzerine, aldatılan kadın yazlık eve gitti. Kapı arkadan kilitli olduğu için mutfak camını kırarak eve girdi. Kocasını tabancayla vurdu (Sabah’a göre 4 el ateş etti, adama 2 kurşun isabet etti), sevgilisini de tabancanın kabzasıyla başından yaraladı.

Güneş: Kadın, yazlık eve civcivlere yem vermek için gitmişti. Dolaptan yemi alırken içeriden gelen sesleri duydu. Kapının kilitli olduğunu görünce yan camı kırarak eve hışımla (demek ki muhabir görmüş nasıl girdiğini) girdi. Evde tedbir olarak bulundurdukları silahı aldı. Yatak odasına girdiğinde ‘hiç istemediği ve gururunu kıran manzara ile karşılaştı’ diyor bizim salça uzmanı meslektaş. Kocasını vurdu, sevgilisini dövdü.

Vatan: Yukarıdaki gibi ama tabanca zaten kadının çantasındaymış ve 5 kurşunla öldürmüş kocasını.

Bir polis-adliye haberini size 4 ayrı kaynaktan aktardım. 4 kaynak 4 farklı versiyon.

Türk basınında haber konusundan ‘tekel’ endişesine mahal yok, çeşit bol maşallah!

Gazeteler, 13 ağustos

Not: Sonuçta DHA’nın versiyonu doğru çıktı.

*

BİR OY BİR İNSAN

Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof.Gülay Barbarosloğlu vatandaşlardan aldığı telefonların çokluğundan şikayetçi: Yüzlerce kişi arayıp ‘17 Ağustos geliyor, gene deprem olur mu acaba?’ diye soruyormuş.

Bu salakların da benim gibi 1 tane oyu var. Kime oy veriyorlar dersiniz?

Milliyet, 14 ağustos

*

KORKUNÇ BİR ÇELİŞKİ, KORKUNÇ BİR TESADÜFTÜ...

Posta’nın ekonomi sayfasında yan yana iki haber.

Soldaki ‘Memur sendikalara yarın başlayacak toplu sözleşme görüşmelerinde en düşük memur maaşının 880 YTL olmasını isteyecek’ diyor, artık ne koparabilirlerse Maliye’den.

Sağdaki haber ‘Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 1.800 YTL oldu, diyordu. Tek kişinin yoksulluk sınırı ise 886 YTL.

Posta, 14 ağustos

*

FİZİĞİ DÜZGÜN ELEMAN ARAMAK SUÇMUŞ

Akşam gazetesi yeni TCK’ya dayanarak manşetinde diyor ki:

Fiziği düzgün eleman aramak suç - Yeni TCK, iş ilanlarında prezantabl eleman şartı arayan (cümlenin kafası yarıldı!), belirli üniversite mezunlarını tercih eden ve bay-bayan ayrımı yapan işverene hapis cezası getiriyor.

Aynı gazete sürmanşetten Mansur Forutan’ın artık Akşam’da yazacağını da duyuruyor ama bu iki konunun birbiriyle bağlantısı yok. :)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!