MEDYADAN : Başlıklar

Gazeteler, 3 Aralık

Gaziantep-Yavuzeli’ne bağlı Kuzuyatağı köyünde bir “atletizm yarışması” düzenlenmiş, habere göre “50-80 yaş arası neneler ve dedeler, birinci olabilmek için lastik terlikleriyle, şalvarlarıyla kıyasıya yarışmış.” Bir de fotoğraf. (ÜSTTE) ... Tamam, sporu tabana yayalım, demokratikleştirelim filan da... köylüyü de maymun etmeyelim!

*

Şok, 29 Kasım

“Sosyetik güzel” Derin Mermerci “yeni bir aşka yelken açmış” mış.

Başlık: Mermerci yepyeni bir aşka Derin daldı

*

Takvim, 29 Kasım

Hande Yener, yakasına taktığı kelebek şeklindeki broşun uğur getirdiğine inanıyormuş.

Başlık: Hande’ye kelebek kondu

(Bu başlığı atan ya ne manaya geldiğini bilmiyor, ya da bile bile atıyor, kendisi de bir kelebek !!!)

*

Milliyet, 29 Kasım

FB basket takımı ligde ilk yenilgisini Tuborg’dan aldı: 82-73

Başlık: Tuborg Fener’i çarptı

*

Posta, 30 Kasım ???

Mehmet Ali BİRAND’ın attığı başlık: Neden felaket tellalcılığı yapıyoruz

Bu başlığı bana geçen Mete Ziya Demircan diyor ki, “Birand’ın elinde varsa, uygun fiyattan iki tellal alalım!”

*

DB Tercüman, 30 Kasım

39 kişinin öldüğü tren kazasının meydana geldiği Pamukova’da bir kaza daha oldu, trenin biçtiği araçta Bilecik Valisi’nin kardeşi ve şoförü öldü.

Başlık: ÖLÜMOVA


*

Şok, 30 Kasım

Oyuncu Arzu Yanardağ ayrılık haberlerini çok kızmış, “Ne ayrılığı! Sevgilim Cenk ile çok mutluyum” demiş.

Başlık: Arzu Yanardağ patladı !

*

Sabah, 2 Aralık

Beşiktaş, St.Liege ile 1-1 berabere kalınca UEFA Kupası ümitleri Parma maçına kaldı. Beşiktaş Parma’da puan almak zorunda.

Başlık : UEFA Kupası'nı isteyen Parmak kaldırsın

*

Sabah, 1 Aralık

Spot: Beyoğlu Markiz Pasajı’ndaki Buz Bar’ın üçüncü katından düşen üniversiteli Coplugil, ölmeden önce barda gördüğü eski sevgilisini telefonla aradı.

Başlık: Ama son alo’yu kimse duymadı

(Sabah yine büyük bir araştırmacı-gazeteciliğe imza atmış!)


*

Posta, 1 Aralık

Spot: Ankara’da bir aile mahkemesinin duruşma salonu, boşanmak isteyen çiftleri barıştırmak amacıyla mini bahçeye dönüştürüldü.

Başlık: Boşan’ma Mahkemesi

*

Posta, 1 Aralık

Dünyanın ilk ekolojik cep telefonu üretilmiş. Özel bir maddeden yapılan telefonlar doğada çözünebiliyormuş.

Başlık: Tarlaya ektim telefon

*

Milliyet, 1 Aralık

Batman’da tanımadığı bir aileye “Tanrı misafiri” olan adam, evin kızını kaçırmış.

Başlık: ‘Şeytan’ misafiri

*

Şok, 3 Aralık

Bulgaristan’da gösterilen Biri Bizi Gözetliyor programı porno yayına dönmüş.

Ailenizin gazetesi Şok, Bulgar TV’sinden çekilmiş çıplak fotoğrafları gururla Türk ailelerine sunarken, başlık atıyor: Bulgarlar Bunları Gözetliyor

*

Sabah, 3 Aralık

Avrupa Parlamentosu üyesi Hollandalı Lagenbirşey, mealen “Ülkemde Türkiye’nin imajı hiç iyi değil, ama Pierre Van Hooijdonk’un sizde oynaması çok iyi etki yaptı” demiş.

Başlık, sıkı durun: En iyi PR’ı ‘Pierrepare’ yaptı

*

Star, 3 Aralık

Dolar, bütün büyük dövizler karşısında olduğu gibi, Japon Yen’i karşısında da düştü, hatta son 5 yılın en düşük seviyesine indi.

Başlık: DOLARI YENEN YENENE

*

HO Tercüman, 3 Aralık

Kendini postacı olarak tanıtan bir adam, Beykoz’da ev soymuş.

Başlık: Postacı kapıyı soygun için çaldı

*

Sabah, 4 Aralık

Fenerbahçe, Alex’in muhteşem oyunuyla Ankaragücü’nü 5-0 yendi.

Manşet: RESİTALEX

*

Milliyet, 2 Aralık

Evinde galip gelemeyen Ülkerspor basket takımı, İtalyan Benetton’u deplasmanda yendi.

Maşnet: Ülker’e Benetton şıklığı

*

Gazeteler, 5 Aralık

Son haftalarda işi kötü giden Trabzon’u Fatih Tekke kurtardı. Karadeniz ekibi Ç.Rizespor’u kaptanın tek golüyle yendi.

Star, manşet: Karadeniz Fatih’i

Sabah, manşet: Tekke’yi bekliyor

Milliyet, manşet: Kaptan karaya çıkardı

(Spor editörünün denizle arası pek iyi değil galiba. Gemisini karaya çıkaran kaptanı kovarlar...)

*

Hürriyet, 5 Aralık

Özellikle İngiliz tabloidlerinin adettidir, başlıklarında “kendilerine has” bir başlık-İngilizcesi kullanırlar. Bazı kelimeleri kısaltır, bazılarını deforme ederler. İngiltere’ye dil okuluna giden yabancılara, bu “başlık İngilizcesi” ayrıca ders olarak öğretilir ki, gazete okuyabilsinler.

Aynı hadise bizde de yaygınlaşmaya başladı. İşin kötüsü, biz “yer sıkıntısından dolayı” başlıklarda ırzına geçtiğimiz yamuk Türkçeyi, haber metinlerinde de kullanmaya başladık.

Mesela, ‘uzun’ milletvekili yerine artık resmen ‘kısa’ vekil der olduk. Sırf kısadır, başlığa iyi gider diye bazı isimleri sıfat gibi kullanıyoruz.

Magazin sayfalarından üç örnek:

- Leman Sam’ın ‘hata’ şarkısı (HO Tercüman, 2 Aralık)

- Hülya şok oldu (Takvim-Papatya, 2 Aralık)

- İkinci kaptandan sır telefon (Takvim, 5 Aralık)

Birçok hukuki terimi de bozarak kullanıyoruz.

Diyorum ya, kötünün, yanlışın, çirkinin, soysuzun yayılma hızı geometriktir...

Hele bu suça Türkiye’nin en etkili gazetesi, Hürriyet de katılırsa...

Manşet : Besledi, büyüttü, infaz etti

Bitti! Artık ‘infaz’ kelimesini doğru anlamda ve doğru yerde kullanamazsınız. Kelimenin ırzına geçildi!

Hürriyet gibi bir gazetenin buna hakkı var mıdır, tartışırım!

Hürriyet, 5 Aralık