Güncelleme Tarihi:
Milliyet, 28 Ağustos
Başlık: Bu iki afacan trene ters bindi
Spot şöyle diyor: “İstanbullu iki afacan, Nasrettin Hoca’nın eşeğe ters bindiği heykeli görmek için trenle kaçak olarak Akşehir’e kadar gelip, son anda yakayı ele verdi...”
Altta, iki çocuğun “Nasrettin Hoca’nın eşeğe ters bindiği” heykelle çekilmiş bir hatıra fotoğrafı.
Sadece küçük bir sorun var:
Fotoğraftaki heykelde Nasrettin Hoca eşeğe ters değil, düz binmiş.
*
BİR BİLMECEM VAR ÇOCUKLAR...
Posta, 31 Ağustos
Aşağıdaki haberi dikkatli okuyun, size bir “bilmecem” olacak.
Balıkesirli Kadir Aydoğmuş (29) iki yıl önce, Trabzon’da yaşayan Halit Akbulut aracılığıyla, Saniye Avşar’la evlenmek için anlaştı. Aydoğmuş, başlık parası olarak Akbulut’a 1 milyar, evleneceği kadının yakınlarına da 200 milyon verdi. Aydoğmuş sonunda imam nikahıyla evlenip muradına erdi ama “Evde büyü var” diyen eşiyle bir türlü gerdeğe giremedi. Evliliklerinin ilk haftasında Saniye Avşar annesinin kaza haberini aldı ve Artvin’e gitmek istedi. Gelinine eşlik eden Erol Aydoğmuş (Damadın babası demek ki), bindikleri taksinin şoförü tarafından dövülerek 400 milyon lirası alındı. Olay polise yansıyınca gerçek anlaşıldı: Saniye Avşar daha önce de aynı şeyi yapmıştı ve kadının 4 de çocuğu vardı.”
Uzatmayalım, kayınbaba üzüntüden felç olmuş, Kadir’in de, başlık parası diye verdiği 1,2 milyar lira, 4 bilezik, 1 küpe, 2 yüzük ve 1 saati gitmiş. Dolandırılan Kadir, Meclis Başkanı’na, nedense, “Zararımı devlet karşılasın” diye dilekçe yazmış.
Şimdi size bir soru: Bilin bakalım Kadir Aydoğmuş “NEYE İSYAN EDİYOR?”
Sorunun cevabı bu yazının sonunda.
*
KAZANOVA DEMEKTE FAYDA VAR
Sabah’la Günaydın, 25 Ağustos
Life+ köşesinde Bülent Cankurt, Hande Demir adlı genç bir kız için, “Dişi Kazanova” diye yazmış.
“Teoman Demir’in kızı hızlı pleyboylara taş çıkartıyor” dedikten sonra, daha sadece 19 yaşındaki kızın bilinen sevgililerini sayıyor. Hepsi de paralı bir babanın oğlu: İzzet Antebi, Mustafa Sirmen, Baran Süzer, Hakan Kosif, Selhan Aloğlu, tekrar Mustafa Sirmen, Mehmet Aslan, Gökhan İleri, Erdinç Acar...
Cankurt soruyor: “Hande dişi bir Kazanova değilse ne?”
Ne?
*
ZORLANMIŞSINIZ
Star, 26 Ağustos
Tamam, halinizi alıyorum. Patronunuz polis tarafından aranıyor, başı dertte, üzerinizde “AKP Hükümeti ve Başbakan aleyhine yaz!” diye büyük bir baskı var. Bir aralar hâkimler için kullanılmıştı, “vicdanla cüzdan” yani gazetecilik ahlâkıyla ekmek parası arasında sıkışmış kalmışsınız. Çoğunuz patronunuz lehine yahut da Hükümet-Başbakan aleyhine ya kerhen yazıyorsunuz, ya da hâlâ kahramanca direniyorsunuz. Kimin ne zaman bu duruma düşeceği belli olmaz, onun için (“Isır!” komutuna bile ihtiyaç duymadan “rakiplere” saldıran, sonra da tasmasından çekilince “konu değiştiren” bir iki zavallı mahlûkat, gırtlağına kadar pisliğe gömülü bir halde, diğer gazetelere ve gazetecilere “etik” dersi verenler hariç) bir diyeceğim yok.
Ama bazen kraldan fazla kralcı olup komik duruma düşüyorsunuz.
26 Ağustos tarihli Star’da bir ekonomi haberi.
Başlık : AKP ceza yazdı, vatandaş ödemedi
Alt başlık : AKP Hükümeti, yılın 7 aylık döneminde vatandaşa 4,3 katrilyonluk ceza yazdı. Vatandaş ise sadece 615 trilyonunu, yani % 14,3’ünü ödemeye yanaştı. 2002’de bu oran % 40,1 idi. (Not : Söz konusu olan trafik cezalarıdır.)
Yani?
Yani “Vatandaş AKP Hükümeti’ni hiç takmadı” diyor Star.
Yok artık!
(Not : Star’ın “Vatandaş AKP Hükümeti’ni hiç takmadı, kesilen cezaları ödemedi” diye yazdığı gün, gazetenin sahipleri polis tarafından aranıyor, teslim olmamakta direniyordu!)
*
UZANLAR, UĞURSUZ MARS VE KAHPE FELEKİYAT
Star, 28 Ağustos
Uğursuz Mars, diye başlık atmış Star.
Diyor ki “60 bin yıldan sonra Mars (yani Merih) Dünya’ya en yakın noktaya geldi. Merakla beklenen ‘lanetli gezegen’ Mars’ın uğursuzluğu, astrologlara göre Dünya’ya da bulaştı. Onlara göre, kazalar, kavgalar hatta terör olayları bile Mars uzaklaştıkça azalacak...”
Bizi nasıl etkiliyor? diye de sormuş Star.
Mars’ın 5 olumsuz etkisi varmış, insanların gergin, sinirli olması, kolay kızması gibi, kazalardaki artış gibi. Beni ikisi ilgilendirdi:
(1) İş ortaklıklarının bozulması ve iflas eden ya da sıkıntı yaşayan şirketlerin sayısında artış
(2) Suç oranında da belirgin bir artış
Desenize Uzanlar felekiyat (astronomi) kurbanı...
*
GEÇİYORDUM İMZALADIM
Star, 29 Ağustos
Ata’yla buluşma, diye başlık atmış Star gazetesi.
“Star Medya Grup Başkanı Can Ataklı ile Star çalışanları dün, Ata’nın huzurundaydı. Ataklı, Anıtkabir Özel Defterine ‘Cumhuriyet düşmanlarına karşı ilke ve devrimlerini korumak için canımızı vermeye hazırız’ yazdı.”
Bir sorum var benim, bilgisizliğime verin:
Önüne gelen Anıtkabir Özel Defteri’ne yazabilir mi?
Can Ataklı’yı “önüne gelen” yerine koyuyorum sanılmasın. Ama Can Ataklı bir şirketin yöneticisidir. Yani bir devlet ileri geleni değil, özel kanunla kurulmuş bir kurumun başkanı değil, “kamuya yararlı” bir sivil toplum örgütü başkanı değil, bir özel şirketin yöneticisidir.
Eee, yani bizim evin altındaki bakkalın sahibi Hıdır, Kemerbeyliler Market İşletmeciliği, Petrol Ürünleri, Turizm, İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi Müdürü sıfatıyla Ata’nın manevi huzuruna çıkıp, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayabilir mi?
Anıtkabir Özel Defteri bu kadar tüzel midir? Bu işin bir protokolü filan yok mudur?
*
HEM BAHANE, HEM ÇAMUR ATMA, HEM TEHDİT
Star, 29 Ağustos
Pikşinliğin bu kadarını da görmedim.
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, hissedarı veya yöneticisi olmadığına dair kürsülerden yeminler ettiği Star televizyonu ve Star gazetesi çalışanlarına ve yöneticilerine fırça attı, “Bize güvenmeyen çekip gider” dedi, gidenler oldu.
Bu arada, Uzanlar da 250 kişiyi kovuvermiş.
Bakın Star gazetesi bu haberi nasıl veriyor:
250 kişi işten çıkarıldı bile, Hükümet’in gözü aydın...
Ben hayatımda bu kadar pişkinlik görmedim.
*
KATILIMCI TURİZM POLİTİKASI
Anadolu Ajansı, 31 Ağustos
Nevşehir’in önemli turizm merkezlerinden Ürgüp İlçesine bağlı Mustafapaşa Beldesi’ndeki tarihî Aios Vasilios Rum Kilisesi’ne ziyaret amacıyla gelen yerli ve yabancı turistler ilginç bir uyarıyla karşılaştılar, diye bir haber.
Mustafapaşa Beldesi’ne 1,5 km mesafedeymiş Aios Vasilios Kilisesi, Gomeda Vadisi’nde dik bir yamacın üzerindeymiş. Yamacı tırmanıp, tarihî kiliseye varanlar, kapıda asılı (ve sadece Türkçe) şöyle bir panoyla karşılaşıyormuş:
“Sayın misafirler, kilisenin anahtarı Turizm Enformasyon’da, Enformasyon da şehir merkezinde.”
Eğer ören yerini gezmek istiyorsan, önce 1,5 km yol yapıp yamacı tırmanacak ve bu ikazı göreceksin, sonra 1,5 km geri dönüp Mustafapaşa Turizm Enformasyon’dan (eğer görevli yemekte veya kahvede değilse) anahtarı alacaksın, yine 1,5 km yol yapacak, kapısını bizzat açtığın tarihi kiliseyi gezdikten sonra... 1,5 km tornistan yapıp basıp, anahtarı teslim edeceksin.
Haberde yok, ama eminim, anahtarı teslim ederken, yerli yabancı turistlerden bir de kimlik belgesi alıyorlardır, “Sonra anahtarı geri getirmezsin” diye.
* * *
YUKARIDAKİ SORUMUN CEVABI - İmam nikahıyla “uzaktan” evlendiği kadının 4 çocuk annesi bir dolandırıcı çıkması üzerine, Kadir Aydoğmuş isyanlarda, diyor ki :
“Gerdeğe bile giremedim. Param ödenmezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım.”