Güncelleme Tarihi:
Son bir iki günün gazetelerinden bir iki alıntı size...
Ayşe Arman neden Maraş’a sövdü?
Amerika’nın Indianapolis kentinde devam eden dünya basket şampiyonasını Hürriyet gazetesi adına izleyenlerden biri de Ayşe Arman. (Traş bıçağı üreticisi Gilette’in davetlisi olarak gitmiş.) Spor sayfasında, Porto Rico-Türkiye maçıyla ilgili izlenimlerini yazıyordu. (30 ağustos)
Şöyle demiş: “Kör için ‘öldüğü yer’ derler ya, Indianapolis öyle bir yer. Amerika’nın Kahramanmaraş’ı olduğunu söyleyenler de var gerçi. Onlar benden daha kibar. Taş çatlasa bir milyon kişi yaşıyor. Kimsenin kolay kolay yolu düşmez buraya. Kerbela şehirlere özel ilginiz yoksa tabii ki...” (Aynı benzetmeyi 31 Ağustos tarihinde de tekrarlamış.)
Benim can dostum İbom Maraşlı’dır. Yardımcım Şenay da öyle, “torpağım” Mali de... Şu anda aklıma gelmiyor, daha çok Maraşlı dostum var. Kahramanmaraş’tan “Kerbela yer” diye bahsedilmesine, dostlarım adına ben üzüldüm. Üzüntümü sadece bir soruyla ifade edeceğim Ayşe Arman’a, Maraşlı dostlar kadar kibar olmak için : Adanalılar’ın Maraş’la bir alıp veremediği mi vardır?
*
Dakika bir, gol bir
Haber başlığı : Sporcu değil sapık (Milliyet, 30 ağustos)
Haber metni : Siirt Jetpaspor’un eski futbolcusu Cemal Öztürk (23) erkek lise öğrencisi A.Y.’ye tecavüz ettiği ve çıplak fotoğraflarını çekip şantajla para istediği iddiasıyla tutuklandı. A.Y.nin ailesinin şikayeti üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler operasyon başlattı. Çektiği uygunsuz resimler karşılığında A.Y. ile 200 dolar karşılığında anlaştığı öne sürülen Öztürk, polis tarafından Erenköy’de yakalandı. Öztürk’ün, A.Y. ile 6 ay önce tanıştığı ve tehditle defalarca tecavüz ettiği iddia edildi. Bugüne kadar her şantajda A.Y.den 200 ile 300 milyon lira para sızdırdığı belirtilen Öztürk’ün son olarak 200 dolar para istediği bildirildi.”
Resimaltı : (kelepçeli bir erkek resmiyle) Sapık futbolcu Cemal Öztürk, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Doğan Medya Grubu Yayın İlkeleri – Madde 8 : Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe, hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
*
Bulunmaz Hint kumaşı
Cuma günkü Hürriyet’te, Şaban Sevinç’in bir haberi vardı : “CHP(ye) İstanbul için 350 kişi başvurdu” diye, altında da uzun bir liste. (Hürriyet, 30 Ağustos) Benim dikkatimi son paragrafı çekti bu haberin, aynen şöyle :
“Sakıp-Türkan Sabancı çiftinin kızı Sevil Sabancı’nın eski eşi, Ajda Pekkan’ın sevgilisi Okan Tapan’ın yeğeni Eran Tapan siyasete girme kararı aldı. Eran Tapan, artık siyasete girmenin vakti geldiğini, ilkelerini beğendiği Kemal Derviş’in ekibinde yer almak için CHP’den aday olduğunu açıkladı.”
Derviş böyle bir fırsatı kaçırmamalı derim. Baksanıza, bu niteliklare sahip bir millî değerin mutlaka TBMM’de yer alması gerek.
Ayrıca, Eran Tapan’ın “Sakıp-Türkan Sabancı çiftinin kızı Sevil Sabancı’nın eski eşi, Ajda Pekkan’ın sevgilisi Okan Tapan’ın yeğeni...” olmaktan başta da vasıfları varmış, benim takım biliyormuş meğer : Özlem Tekin adlı rakçının “ex”i veSelin Toktay’ın da “kaçamağı” imiş aynı zamanda. Kaçmaz yani...
*
Dünya ahret kardeşim Lehçe’de nasıl söylenir?
Alman spor dergisi Kicker’in yayımladığı özel bir fotoğrafın Türk gazetelerinde de yer alması, futbolcu Erhan Albayrak’ı üzmüş. Polonyalı takım arkadaşının teşekkür için kendisini birden çekerek dudağından öptüğünü söyleyen Albayrak “Beni rezil eden gazeteleri dava edeceğim” demiş. Polonyalı futbolcu Artur Wichniarek, olayın bu kadar abartılmasını saçmalık olarak nitelemiş ve “Erhan benim dünya ahret kardeşim. Polonya’da sevinç ve teşekkür dudaktan öperek edilir....” demiş. (29 Ağustos, Hürriyet- Asım Ergin’in haberi)
Demek ki Polonyalılar da “dünya ahret kardeşim” lafını kullanıyorlarmış...
*
Nasyonal’lerin çamaşır takıntısı
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, Güney Afrika’daki zirveye eşini götürme gerekçesini şöyle açıkladı: “ Bir hafta oradayım. Banyo yapacağım. Çamaşırlarımı kim yıkayacak? Çorabım, mendilim var, onlar yıkanacak... Kim yıkayacak? Eşim gelmesin mi?” Aytekin, eşinin masraflarının hepsini kendisinin ödediğini de söyledi. (Sabah, 29 Ağustos – Nevin Bilgin’in haberi)
Herkes bu bahanenin ne kadar komik olduğunu zaten yazdı. Ama bu DSP’liler giderek MHP’lileşiyor farkında mısınız? Adalet Komisyonu üyesi MHP Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu da, yeni Medenî Kanun’da kadınlara asgarî haklar tanınmasına “Evde çamaşırları hâkim mi yıkayacak?” şeklinde bir hukukî gerekçeyle karşı çıkmıştı.