Güncelleme Tarihi:
2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının maddeleri üzerinde BDP Grubu adına konuşan Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Bitlis Valisinin son seçimde, ilinde AK Parti'nin seçimi kazanması için çalıştığını öne sürdü.
Valinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bitlis ziyaretinde, kamu görevlilerinin cumartesi ve pazar günü işbaşında bulunmaları yönünde talimat verdiğini iddia eden Karabaş, “Önümüzde seçim var ve bu valinin nasıl görev yapacağını göreceğiz” dedi.
MHP Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, tasarının 24. maddesinin geçici işçi çalıştırmayı düzenlediğini söyledi.
Özelleştirmelerin, kamudaki işçi sayısının azalmasına neden olduğunu ifade eden Kalaycı, “Ülkemizde mevsimlik ve geçici işçilik adı altında dram yaşanmaktadır. Devletin sürekli işlerini yapmalarına rağmen, yılın belirli dönemlerinde işten çıkarılmaktadır” dedi.
Mustafa Kalaycı, kamuda 1 milyon civarında taşeron işçinin çalıştığının ifade edildiğini belirterek, “Bu işçiler, tabiri caizse sesi kısılmış, elleri kolları bağlanmış, komutla hareket eden bireyler haline getirilmiştir. Bu işçiler, taşeron ile devletin arasına sıkışmış durumdadır. Devletin, işsizliğin yoğun olduğu ortamdan istifade ederek uyanık ve fırsatçı tüccar gibi davranmaya, daha az personel maliyeti için farklı numaralar denemeye hakkı olmaması gerekir” diye konuştu.
“MAHDUMLARINIZ VE SİZ NASIL ZENGİNLEŞTİNİZ?”
CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan, 4-C ve 4-B'nin “kölelik düzeni” olduğunu söyledi.
Burdur'da 21 kişilik temizlik işçiliği kadrosuna, bin 705 kişinin başvurduğunu ve bunun da işsizliğin geldiği noktayı gösterdiğini ifade eden Aydoğan, “İşsizliğin azalması bu mudur? Eğer böyle ise vay halimize” dedi.
CHP'li Aydoğan, Türkiye'nin en çok işsizi olan ülkeler arasında 49. sırada olduğunu savundu. İşsizlik oranının yüzde 14 seviyesine ulaştığını ifade eden Aydoğan, “Bunlar gerçek rakamlar değil. İş aramayan insanları da hesaba kattığınızda bu oran yüzde 20'leri bulur” dedi.
TÜİK rakamlarına göre 12 milyon 930 bin yoksul vatandaş olduğunu belirten Aydoğan, şunları kaydetti:
“Başbakan, 'siyaseti kendimiz ve yakın çevremizin geçim kaynağı olarak görmedik' diyor. Peki mahdumlarınız ve siz nasıl zenginleştiniz? Gemicilik, kuyumculuk sektörüne nasıl girdiniz? Kısıklı'da villa sahibi olurken, özelleştirmeler kimlere yapıldı? Yoksulluk artarken dolar milyarderleri nasıl arttı? Bu kadar işsiz, yoksul insan varken; Bakanların, AKP'lilerin çocukları, akıllı olduğu için mi zengin oluyor? Herhangi bir yakınınızın işsiz çocuğu var mı? Yok. Hastanelerdeki temizlik örgütleri bile AKP örgütlerinden geçiyor.”
Aydoğan, “Haluk İpek'in eniştesi, jet hızıyla nasıl 40 günde profesör oldu, kurulan bir üniversitenin rektörlüğüne atandı?” diye sordu.
Aydoğan'ın bu sözlerine tepki gösteren AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas, “Ayıp ya ayıp. Yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun” diye bağırdı.
“İHALELER ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YAPILIYOR”
Sataşma olduğu gerekçesiyle kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, eleştiri yapılabileceğini, ancak suçlamada bulunulamayacağını söyledi.
“AK Parti döneminde özelleştirmeler, Hükümetin ya da partinin yandaşlarına veriliyor” denilmesi için insaf sahibi olmak gerektiğini belirten Canikli, ilk kez iktidarlarında ihalelerin dünyanın gözü önünde şeffaf bir şekilde yapıldığına dikkati çekti. Canikli, ihale kanununda değişiklik yaparak, davetiye usulü ihale yöntemini değiştirdiklerini ifade ederek, “Daha önce idare, ihaleyi istediği kişiye verebiliyordu. Bu değiştirildi. Yandaşlara, adam kayırmacılıkla ihale verilmesinin örneklerine bakmak istiyorsanız, 2002'den önceki dönemlere bakacaksınız” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasında, CHP'li Aydoğan'ın, konuşmasında siyasi bir değerlendirme yaptığını söyledi.
Bütçe konuşmalarında Hükümet politikalarının muhalefet sözcülerince hep eleştirildiğini dile getiren Hamzaçebi, “Burada sataşma yoktur. Varsa da Maliye Bakanı burada, cevap verebilir” dedi.
Akif Hamzaçebi, “Kuşadası Limanı ihalesini Ofer Grubu alınca, Başbakanla grubun ilişkileri tartışıldı. Başbakan konuyla ilgili soru sorulunca, önce 'tanımıyorum' dedi, sonra 'görüşmüş olabilirim' dedi, en sonunda da 'görüştüm' dedi. İhaleler bu kadar saydam yapılıyor işte” diye konuştu.
“DUVARINIZ CAMDAN OLURSA, KOMŞUYA TAŞ ATMAYACAKSINIZ”
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da “Duvarınız camdan olursa, komşuya taş atmayacaksınız” dedi.
Hükümete, “57. Hükümet döneminde ne kadar yolsuzluk varsa getirin, görüşelim” diyen Şandır, “Suçüstü yakalanmanın telaşıyla etrafa çamur atmayın. Balıkesir SEKA'yı, Ofer'i, TÜPRAŞ'ı anlatın ama anlatamazsınız. Geçmişi suçlayamazsınız” diye konuştu.
Tekrar kürsüye gelen Canikli, iktidarlarından önce, Balıkesir SEKA için 3 kez ihaleye çıkıldığını ancak kimsenin katılmadığını ifade ederek, 4. ihalede ise özelleştirmenin yapıldığını kaydetti.
“İhaleye giriş engellenmiş mi? Engellenmemiş” diyen Canikli, TÜPRAŞ'ın yüzde 14'ünün, o dönemde borsa fiyatının üzerinde satıldığını bildirdi. Nurettin Canikli, “Bazı şirketlerin fiyatları yükseldi onun da artabilirdi. İstanbul'da belediyenin 1 milyar dolara sattığı arsa, yargıya takıldı, iptal edildi, şimdi 300 milyon dolar etmez. Bunu da göz ardı etmeyelim. Eğer o konulara girersek... 19-21 Şubat 2001 tarihinde, Merkez Bankasının sattığı 6,5 milyar dolarlık döviz kime, kaç paradan satıldı?” dedi.
“DİNLEMEYİ ÖĞRENİN, BAĞIRIP ÇAĞIRMA”
Soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Şimşek, şu anda 4-C statüsünde 30 bin 707 kişinin çalıştığını ifade ederek, “Özelleştirmeden gelen 17 bin 838 kişi, diğer kamu kurumlarından gelen 12 bin 12 kişi ve TEKEL'den gelen 10 bin 857 kişi” dedi.
“1992'den 2004'e kadar dışarıda kapı önünde bırakılan 12 bin özelleştirme mağduru işçiyi kamuya aldık” diyen Şimşek, bu işçilere maaş bağladıklarını ve emeklilik imkanı getirdiklerini söyledi.
Şimşek, AK Parti Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın laf atması üzerine, “Medeni bir şekilde dinleyin. Dinlemeyi öğrenin. Yanlış bilgilendirmiyorum, bağırıp çağırma” dedi.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un laf atması üzerine de Şimşek, “Böyle bir usul var mı?” diyerek tepki gösterirken; TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, milletvekillerini Şimşek'i dinlemeleri yönünde uyardı.
Bakan Şimşek, AK Parti döneminde ihdas edilen 4-C kadrosunun çok doğru bir düzenleme olduğunu söyledi.
Türkiye'nin şeker ihtiyacının belli olduğunu ifade eden Şimşek, “Türkiye'de bir kilo şeker dünya fiyatlarının 2 katı üzerinde üretiliyor. Şeker fabrikalarını tam kapasiteyle çalıştırırsanız, bu şekerleri ihraç edemezsiniz. Bu yüzden, şeker fabrikalarının daha verimli çalışması için özelleştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.