Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2003 00:00
TBMM Yasama Dokunulmazlıklarını Araştırma Komisyonu'nun üniversitelerden ve barolardan istediği görüşlerin geldiği ve komisyon üyelerinin bu görüşleri bayram süresince değerlendirecekleri bildirildi.Komisyon üyelerinin, 3 Aralık Çarşamba günü toplanarak yapılacak değişikliklerle ilgili ana çerçeveyi belirleyeceği belirtildi.TBMM Yasama Dokunulmazlıklarını Araştırma Komisyonu'nun üsniversiteler ve barolardan istediği dokunulmazlıklarla ilgili görüşlerin TBMM'ye ulaştığı bildirildi. Komisyon Başkanı Hüsrev Kutlu, 3 Aralık'ta Yasama Dokunulmazlıklarını Araştırma Komisyonu'nun tekrar toplanarak bu raporlar doğrultusunda ana çerçeveyi belirleyeceğini açıkladı. Kutlu, bu ana çerçevede herkesin istediği gibi bir şeylerin çıkmayabileceğini belirterek hedeflerinin Anayasa değişikliği olduğunu söyledi. Bayramdan sonraki ilk 10-15 gün içinde çalışmalarını sonuçlandıracaklarını belirten Kutlu, bazı milletvekillerinin dokunulmazlığı, sadece kürsü dokunulmazlığı olarak düşündüğünü, ancak bunun mümkün olmayacağını, bu haliyle genel kuruldan geçmeyeceği izleniminin doğduğunu vurgulayarak, milletvekillerinin gözaltına alınmamasını ve tutuklanmamasını Anayasa'da muhafaza edip, yargı yolunun açılmasının kolaylaştırılması yönünde bir değişiklik teklifinin gündeme getirilebileceğini vurguladı.RAPORLAR KOMİSYONDABayram sonrası milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması için metin yazma çalışmalarına başlayacak olan TBMM Yasama Dokunulmazlığını Araştırma Komisyonu'na, birçok üniversiteden raporlar gönderildi. Bu üniversitelerin ortak görüşü, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin Anayasa'nın 83'üncü maddesinin yeniden düzenlenmesi, kürsü dokunulmazlığının korunması ancak yasama dokunulmazlıkların sınırlandırılması yönünde oldu.7 YILDAN FAZLA CEZAYI GEREKTİREN SUÇ İŞLEYEN TUTUKLANSINİstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tankut Centel, Fakültenin Ceza ve Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan İçel ve Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zehrettin
Aslan'ın hazırladığı bir raporu gönderdi. Raporda, "milletvekillerinin kovuşturma yasağı korumasından yararlanmalarının ve kimi zaman birçok dönem boyunca haklarında hiçbir hukuki işlem yapılmamasının, günümüzde yarardan çok zarar getirdiği, adaletin işleyişini olduğu kadar, TBMM'nin de saygınlığını zedelediği" belirtildi. Raporda, İtalyan anayasasındaki hüküm dikkate alınarak bir düzenleme yapılmasının Türk Hukuk Sistemi açısından bir gereklilik olduğu kaydedildi. Raporda, böyle bir dzenlemeyle, milletvekillerinin, parlamento kararı, kesin hüküm veya belli ağırlıktaki suçlar, (örneğin 7 yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı cezayı gerektiren suçlarla milletvekili seçilme engeli oluşturan suçlar) dışında tutuklanmamaları, özgürlüklerinden mahrum edilmemeleri, evraklarının aranmaması veya haberleşmesinin denetlenmemesi ancak bunun dışındaki yurtdışına çıkışının önlenmesi gibi önlemlerin alınabilmesi, sorgulanabilmesi, yargılanabilmesi ve hüküm giymesi gerektiği bildirildi. Raporda, mahkumiyetin kesinleşmesi durumunda, cezasını çekmesi ve gerekiyorsa milletvekilliğinin düşmesinin de sağlanması önerildi.BAKANLARIN YARGILANMALARI KOLAYLAŞTIRILSINAnkara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Lale Sirmen tarafından gönderilen ve Yrd. Doç. Dr. Levent Gönenç ve Dr. Ozan Ergül tarafından hazırlanan raporda ise, milletvekili dokunulmazlığının "oy verme" günü değil, seçim sonuçlarının YSK tarafından ilan edildiği gün başlaması gerektiği görüşü savunuldu. Bu durumda, oy verme günü suç işleyen bir milletvekili adayının henüz
seçim sonuçları ilan edilmediği için milletvekili sıfatını kazanamayacağı ve işlediği suçun dokunulmazlık kapsamına girmeyeceği belirtildi.Raporda, dokunulmazlık çerçevesinden, rüşvet, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma gibi esas olarak akçalı suçların çıkarılması ve dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin taleplerin Meclis Başkanlığı'na çok daha kısa bir yol izlenerek ulaştırılması gerektiği görüşü savunuldu.Raporda, "Bakanların görevleri nedeniyle işledikleri suçların kovuşturulmasını Meclis Soruşturması'na ve dolayısıyla Meclis Genel Kurulu'na bırakan Anayasa'nın 100'üncü maddesi de değiştirilmelidir. Zira, yolsuzlukların önemli bir kısmının milletvekillerinden daha çok bakanlık bürokrasisi kademelerinde gerçekleştiği de bilinmektedir" denildi.SUÇ İŞLEYEN MİLLETVEKİLİ YARGITAY'DA YARGILANSINSelçuk Üniversitesi'nin görüşünü yansıtan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Atar ise Anayasanın 83'üncü maddesine, "Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolandırıcılık, iflas, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarını işleyen milletvekilleri, Yargıtay Ceza Kurulu'nun yargılama yapılması kararı verilmesi halinde, Meclis kararı aranmaksızın, tutuksuz olarak ve yasama çalışmaları engellenmeyecek şekilde yargılanabilirler" hükmünün eklenmesini önerdi.MİLLETVEKİLLERİ SORGULANABİLMELİ, YARGILANABİLMELİBaşkent Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Akıntürk tarafından gönderilen, Anayasa Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Turhan tarafından kaleme alınan görüşte ise, dokunulmazlığın milletvekili seçilmeye engel suçlar veya en azından 76'ıncı madde de sayılan yüzkızartıcı suçlar bakımından tümüyle kaldırılması, dokunulmazlığın sorguya çekilmeye ve yargılamaya engel olmaması görüşü savunuldu. Bu raporda, sadece yakalama, gözaltına alınma ve tutuklama için meclis kararı aranması gerektiği vurgulandı.
Galatasaray Ãœniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. ErdoÄŸan Teziç ve öğretim üyeleri Prof. Dr. Necmi YüzbaşıoÄŸlu ile öğretim üyeleri Ebru semizer ve Didem Yılmaz'ın raporunda ise, Anayasanın 83'üncü maddesiyle milletvekillerinin "suç iÅŸleme imtiyazına" sahip "ayrıcalıklı kiÅŸi" konumuna getirildiÄŸi belirtilerek, "sorguya çekilemez" ve "yargılanamaz" ifadelerinin maddeden çıkarılması önerildi. Raporda, yalnızca hürriyeti kısıtlayan yakalama, gözaltına alma ve tutuklama hallerinde Meclis kararı aranması önerildi.Çankaya Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Yılmaz AliefendioÄŸlu da, aynı gönde görüş bildirerek, "seçimden önce ya da sonra suç iÅŸlediÄŸi öne sürülen bir milletvekilinin Yargıtay'da sorgulanıp yargılanması" görüşünü savundu.(A.A/ANKA)Â
button