Güncelleme Tarihi:
Kadınların Meclis'te eşit temsili, şiddetin her türlüsünden korunması, istihdamda hak ettikleri yeri bir an önce alması, ayrımcılıktan koruyacak yasaların hayata geçirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği için gereken adımların ivedilikle atılması ve politikaya katılımını engelleyen koşulların ortadan kaldırılması amacıyla, üye sayısı 100 bin kişiyi aşan 20 STK ve kuruluş ile 9 bireysel katılımcı, 'Haklı Kadın Platformu' çatısı altında bir araya geldi.
Akademisyenler, iş kadınları, hukukçular, gazeteciler ve yazarlardan oluşan platform üyeleri, 'Yürütme Kurulu' eliyle, siyasi parti liderleri ve parti il başkanlarını yakın markaja alacak. Platformun öncelikli amacı ise 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra oluşacak TBMM'ye çok daha fazla kadın milletvekili girmesini sağlamak. Kadınlar lehine düzenlemelerin bir an önce yapılması için parti yöneticileri ve il teşkilatları nezdinde konunun takipçisi olacak platform, eşit özelliklere sahip kadın ve erkek aday arasında kadın adaylara öncelik verilmesine dikkat çekecek ve seçmenleri, partilerin kadın aday göstermesi konusunda duyarlı olmaya çağıracak.
Platform siyasi partilerin seçim sürecinde kadınlarla ilgili verdikleri sözlerin takipçisi olacak ve vaadlerin yerine getirilmesi için baskı grubu olma işlevini yerine getirecek. Platforma katılmak ve destek vermek isteyenler, "www.haklikadinplatformu.org" web sitesi, 0212 677 02 16 telefon numarası ile facebook ve twitter'ı kullanabilecek.
RAKAMLARIN HAKSIZLIĞI
Haklı Kadın Platformu'nun Bahçeşehir Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlediği "Mecliste Kadınlar İçin Eşit Temsil İstiyoruz. Hemen Şimdi!" toplantısında konuşan platformun öncüsü Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, kadın olarak hakları bulunduklarını belirterek rakamların çok haksız olduğunu ve bu rakamların art arda sıralandığında gerçekten korkunç bir tablonun ortaya çıktığını söyledi. Dünya ülkelerinde kadın erkek eşitliği sıralamasında 134 ülke arasında Türkiye'nin sondan 9'uncu olduğunu belirten Sabancı şu bilgileri verdi:
"Parlamentoda kadın oranı konusunda 181 ülkede Türkiye 105'inci. Bakanlar Kurulu'muzdaki 25 bakandan sadece ikisi kadın. TBMM'nin 17 ihtisas komisyonunda görev alan 477 milletvekilinden yalnızca 45'i kadın. Türkiye'de bütçenin planlanması konusunda çalışan Plan Bütçe Komisyonu'nun 40 üyesi arasında kadın vekil yok. Türkiye'de toplam sayısı 16 olan Büyükşehir Belediyeleri arasında kadın başkan yer almıyor. 2 bin 903 Belediye Başkanı'ndan yalnızca 26'sı kadın. 32 bin 392 Belediye Meclis Üyesi'nin sadece 1471'i kadın. 3 bin 281 İl Genel Meclisi Üyesi'nden ise yalnızca 115'i kadın. Her 100 muhtardan sadece 2'si kadın. Mayıs 2008 itibariyle, Türkiye'de 155 vali arasında tek bir kadın yok. Yalnızca beş vali yardımcısı ve 16 kaymakam kadın. Türkiye'nin 177 büyükelçisinden sadece 18'i, 65 başkonsolosundan 11'i, dış temsilciliklerde görev yapan diplomatik statüye sahip 1062 personelden 300'ü kadın."
KADINLARI SEÇİLEBİLECEĞİ YERLERDEN ADAY GÖSTERİN
Vuslat Doğan Sabancı, toplumdaki kadına karşı ayrımcılık, şiddet, cinayet ve haksızlığın sebeplerinin altında yatan en önemli etkinin, özellikle siyasi ve bürokraside kadın rakamının hak ettiğinin altında olmasından kaynaklandığını belirterek, "Biz onun için burada bir araya geldik. Başladığımız noktada 100 bin kişiyi aşan bir temsilimiz var. Çağrımız çok net, Meclis'te daha çok kadın milletvekili görmek istiyoruz. Hiçbir siyasi amacımız yok. Bu siyaset üstü bir platform. Seçimi kazanan siyasi partilerin daha fazla kadın bakan ve daha fazla komisyonlarda kadın milletvekili görevlendirmesini istiyoruz. Siyasi partilere bir çağrımız var, 'daha çok aday adayı kadın koyun.' Liderlere çağrımız, 'daha çok kadınları seçilebilecek yerlere koyun.'
Seçmenlere çağrımız da "bunun farkında olun ve oylarınızı ona göre kullanın." Bu bir başlangıç. Umut ediyorum çok daha hızlı büyüyeceğiz ve bu haksız tabloyu değiştireceğiz" diye konuştu.
Toplantıda diğer konuşmacılar da şunları söyledi:
EŞİT TEMSİL İSTEDİLER
Selen Doğan (Uçan Süpürge): Bu bir demokrasi meselesi ve demokrasinin en önemli sorunu kadın ve güçlü demokrasiler ancak güçlü bir kadın katılımcılığı aracılığıyla ayakta durur. Kadınların siyasal yaşama katılımı bir lütuf değil demokratik bir haktır ve biz bu hakkı geri istiyoruz. En azından BM'nin öngördüğü eşiği aşmamız gerekiyor. Bu eşikte ataerkil düşüncedekilere sesleniyorum, önümüzden çekilin.
Selma Durak (Türk Kadınlar Birliği): Kuruluş amacı, kadının sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda eşit temsilinin ve eşit katılımının sağlanması olan örgütümüz, Türkiye ve KKTC'deki 73 şubesiyle 87 yıldır bu uğurda mücadele vermektedir. Bu gün her alanda eşitlik mücadelesini veren derneğimiz Haklı Kadın Platformu içinde çalışmayı amaçlamaktadır.
Çiğdem Aydın (KADER): Kadınların olmadığı, kendi hayatları hakkında alınan hiçbir karara katılmadığı bir demokrasi olamaz. Bu yüzden kadınlar toplumun her alanında olduğu gibi siyaset ve karar alma alanında da kadınlar olmalı. Kendi hayatlarına değen her türlü mesele hakkında kararlara katılabilmeli. Seçilen kadınların başka kadınların önünü açabilecek, kadına şiddete hayır diyecek, bu karanlık tabloyu ortadan kaldıracak politikalar üretmelerini bekliyoruz.
Dilek Bil (KAGİDER): Dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği meselesi yeni yüzyılın en belirgin sosyal ve ekonomik sorunu olarak ortaya çıkmıştır. Bu çok olumlu bir gelişmedir. Çünkü durum, ciddi bir sorun olarak kabul edilmiştir. Çünkü biliyoruz ki sorunlar çözülmek içindir, çözüm değişimdir. Çözüm toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa son vermektir. İşe mecliste eşit temsille başlamak istiyoruz.
Fidan Aydın (AGİFED): Biz ne istiyoruz? Aslında biz çok fazla bir şey istemiyoruz. Toplumsal sistemlerin değişmesini ve normalleşmesini istiyoruz. Kadınlar dünyada toplumların yarısını oluşturuyorlar ama ne yazık ki kurumlarda bu eşitliği sağlayamıyoruz. Bu da adaletsizliğe yol açıyor. Biz bu eşitliği sağlayarak adaletsizliği gidermeye çalışıyoruz.
Canan Güllü (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu): Kadınları görmez kılmak, kelimeleri kullanmadan, davranışlarla ifade edilen bu yöntem egemenlik kuramının en yok edici metodlarından biridir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar olarak, bugün 81 ilin 27'sinde sadece kadın milletvekili var. Biz, parlamentoda yüzde 50 temsil edilinceye kadar her türlü eylem ve çalışma içinde güç birliği oluşturma çabalarımıza devam edeceğiz.
Fatma Bostan Ünsal (Başkent Kadın Platformu): İnsan hakları söyleminin genelde kadın haklarını hayata geçirmekte yetersiz kaldığını biliyoruz. Bunu en iyi Fransız İhtilali sonrası hazırlanan anayasada bütün erkekler oy hakkına sahip olduğu halde oy hakkı isteyen kadın liderin giyotinle cezalandırıldığını hatırlayınca fark ediyoruz. Fransa'da kadınlar ancak 150 yıl sonra bu hakkı kazandı. Bu eşitsiz durum geçmişte kalmadı bugün hala devam ediyor.
Meral Tamer (Gazeteci-Yazar): 36 yıllık gazeteci ve 30 yıllık STK'cı ve atkivistim. Kadın STK'ları birbirleriyle rekabet ederken aynı zamanda dayanışma içinde olmalılar. Bu alan boş bırakılmış. Ben de bunun bayraktarlığını yapmaya hazırım.
Av. Süreyya Turan (Bakırköy Kadın Meclisi): Yasalarla bir takım hakların verilmesi elbette ki yeterli değildir. Önemli olan kadınların haklarını bilmeleri ve hakları için mücadele cesaretine sahip olmalarıdır. Kadın erek eşitliği aileden başlayarak toplumsal yaşamın her alanında uygulanmalıdır.
Prof.Dr. Aysel Çeliker (ÇYDD): Demokratik toplumlarda kadınların yasal ve olgusal konumu uygarlığın temel göstergelerinden biri olarak kabul edilir. Çünkü, bütün insanlar ayrım gözetilmeden kadın ve erkek ayrımı yapılmadan onur ve haklar bakımından, eşit olarak doğar. Siyasette ve karar mekanizmalarında eşit temsil demokrasinin ve insan haklarının gereğidir. Türkiye bu konuda, parlamentoda yüzde 9 oranıyla dünya sıralamasında en arkada bulunuyorsa demek ki demokrasi açısından çok geri bulunuyor. Bunu bilelim ve buna noktayı koyalım.
Arzu Özyol (Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği): Esas konumuz, kadının ekonomik yaşamda ayakta kalabilmesi. Ancak kadının sadece ekonomik yaşamda değil, hayatının her safhasında ayakta kalabilmesi için önce karar mekanizmalarında etkin olması gerçeğini gözden kaçırmamamız lazım. Kadınlar hayatta pek çok sorunla uğraşan ve sorun çözücü profilleri olmasına rağmen, karar verme süreçlerinde ne yazık ki yer almıyorlar. Bu çağdaş ve demokratik devlet olgusuyla örtüşmüyor ve kalkınmayla çelişiyor. Nüfusun yüzde 50'sini oluşturan kadınların karar sürecinin dışında bırakılması aslında işlenen bir insanlık suçu.
Müjgan Suver (Marmara Vakfı Kadın İş Dünyası): Kadın erkek eşitliğini sadece yasalarda bırakmayıp hayata geçirmek zorundayız. Kadınlar ve erkekler arasında destek ağlarının geliştirilmesine inanıyorum. Bu haklı mücadelenin sürdürülmesi ancak farklı siyasi görüşlerdeki kadınların bu ortak amaçta buluşması ve ortak irade göstererek kampanyalar yürütmesi, dayanışma içinde olması ile mümkündür.
Av. Ayşen Önen (Türk Hukukçu Kadınlar Derneği): Siyasi Partiler Yasası'nda bulunan siyasi parti tanımında 'demokratik devlet' vurgusu yapılıyor. Ancak siyasette kadın temsilinin düşük olduğu yerde, tam bir demokrasiden söz edilemez. Nüfus oranında eşit temsil şarttır.
Burcu Beren (TÜRKONFED): Derneğimiz, öncelikle siyasi partiler ve seçim kanununda değişiklikler yapılarak siyasi partilerin demokrasiyi içselleştirmesini, kadınların parti içinde yükselmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını, uluslararası hukukta ve anayasada karşılığı olan kadınlar için kota uygulamasını savunmaktadır.
Tijen Mergen (Yönetici): Bu kadar farklı amaçlar için çalışan kadınların, eşit temsil için bir araya gelmesinden dolayı büyük bir heyecan duyuyorum. Fazla vaktimiz olmadığı bir gerçek. Aldığım bilgiye göre 4 bin kişide 500 kadın aday adayı, ki bu da 7'de 1'lik bir oran. Çok yol almamız gerekiyor.
100 BİN KİŞİYLE YOLA ÇIKTILAR
Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'nın öncülüğünde oluşturulan Haklı Kadın Platformu, AGİFED (Anadolu Girişimci İş Kadınları Dernekleri Federasyonu), Antalya TOAYDER Kadın Kolu, Aralık Derneği, Başkent Kadın Platformu, CNN Türk, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Hürriyet Aile İçi Şiddete Son! Kampanyası, İstanbul Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi, İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği, KA-DER (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği), KAGİDER, KAMER, Marmara Grubu Vakfı, NTV, TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu), Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, TÜSİAD, Uçan Süpürge ile iş kadını Aynur Bektaş, yönetici Ayşe Sözeri Cemal, gazeteci-yazar Gila Benmayor, iş kadını Leyla Alaton, gazeteci- yazar Meral Tamer, akademisyen hukukçu Nazan Moroğlu, akademisyen Prof. Yeşim Arat ve yönetici Tijen Mergen'den oluşuyor.