Güncelleme Tarihi:
RESMİ RAKAMLA ÇELİŞKİLİ
“İlk göze çarpan husus koğuşlardaki aşırı kalabalık olmuştur. Bu durumun temizlik problemi, su yetersizliği ve hastaneye sevk edilmede gecikme başta olmak üzere pek çok sorunu zincirleme bir şekilde beraberinde getirdiği söylenebilir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında bahsedilen sorunların zikredilen her iki ceza infaz kurumunda da görülebildiği rahatlıkla söylenebilir. Karataş Cezaevi idaresinin bilgilendirmesinde sadece 3 mahpus fazlalığı olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna karşın koğuş kapasitelerinin çok üzerinde mahpusun barındırıldığına şahit olunmuştur. Resmi sayısal verilerin koğuşlarda gözlenen aşırı kalabalıkla çeliştiği düşünülmektedir.
VAHAMETİ PERÇİNLİYOR
Diğer önemli sorun ise kurumda fare ve hamamböceği bulunmasıdır. Tarım arazisinin ortasında yer alan kurumun yapılan ilaçlamalara ve alınan diğer önlemlere rağmen farelerden arındırılamadığı kurum idaresi tarafından da teyit edilmektedir. Bu durumun temizlik sorununu daha da derinleştirdiği düşünülmektedir. Kurumda 0-6 yaş grubunda 13 çocuğun annesiyle kalıyor olması durumun vahametini perçinlemektedir. Bu ortamın özellikle çocuklar açısından sağlıklı yaşam koşullarını sağlamadığı değerlendirilmiştir.
SAĞLIKSIZ ORTAMDA KEMOTERAPİ
Adana E Tipi Cezaevi’nde aşırı kalabalığın neden olduğu başlıca iki sorun ise suyun yetersizliği ve ziyaretçilerle görüşmelerin sınırlı olmasıdır. Kurumdaki su yetersizliği kabul edilebilir değildir. Diğer sorun ise hasta mahpuslara ilişkindir. Bu koğuşun rahat, temiz ve hastane odası benzeri bir atmosfere sahip olması beklenirken karşılaşılan manzara tezat teşkil etmiştir. Hasta mahpusların barındırıldığı şartlar son derece olumsuz bulunmuştur. Ayrıca koğuş, hastaların ihtiyaç duyduğu sağlıklı yaşam koşullarının hiçbir niteliğini taşımamaktadır. Böyle bir ortamda kemoterapi tedavisi gören bir hastanın bulunması ise endişe verici bir durumdur.”
SALGIN HASTALIK UYARISI
Meclis komisyonu, Suriyeli sığınmacıların barındırıldığı cezaevleriyle ilgili raporunda da salgın hastalık uyarısında bulundu. Alt komisyonun raporunda, 13 Kasım itibariyle barınma merkezlerinde 202 bin 793, barınma merkezleri dışında 491 bin Suriyelinin bulunduğu belirtildi. Raporda, “Suriye’de koruyucu hekimlik tamamen bitmiş olması dolayısıyla sığınmacıların sari hastalıklar taşıyor olması muhtemeldir ve bu bulaşıcı hastalıkların kuluçka dönemi sonrası her an ortaya çıkması salgın hastalıkları beraberinde getirebilir. Bu nedenle gelen tüm sığınmacıların hepsine her türlü aşı zamanında yapılmalı, kan ve idrar tetkikleri talep edilmeli ve düzenli olarak genel muayeneleri yapılmalıdır” denildi.