Meclis’teki yumruğun bedeli ağır oldu hapis yetmedi tazminat iflas getirdi

2001'de Meclis'teki kavgada, yumruk attığı DYP Milletvekili ŞıhanlıoÄŸlu kalp krizinden ölünce MHP Milletvekili TekelioÄŸlu'nun hayatı karardı. Suçüstü hükümleri iÅŸletilip yargılanan Cahit TekelioÄŸlu, 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası yedi ve cezaevine girdi. Ayrıca mahkeme, ŞıhanlıoÄŸlu’nun ailesine 556 milyar lira tazminat ödenmesine karar verdi. Tazminatı ödeyemediÄŸi için iflas eden TekelioÄŸlu’nun yaÅŸamı altüst oldu.TBMM’de tartışmalara, kavgalara, yumruklaÅŸmalara alışmıştık. Ama ölüme hayır. Türkiye, 31 Ocak 2001 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda ölümle sonuçlanan bir kavgaya da tanık oldu. Kavganın ardından kalp krizi geçiren DYP Urfa Milletvekili Fevzi ŞıhanlıoÄŸlu yaÅŸamını yitirdi. Bu olay nedeniyle yargılanan MHP İçel Milletvekili Cahit TekelioÄŸlu’nun yaÅŸamı da altüst oldu. Meclis’teki yumruk görüntüleriyle belleklere kazınan TekelioÄŸlu ile konuÅŸtuk, o kötü günün sonrasında yaÅŸadıklarını dinledik. Bir insanın ölümüne neden olan kavganın, bir kiÅŸinin de yaÅŸamını nasıl kararttığını gördük.‘Kamu vicdanında katil olarak kabul edilseydim çok zordu’ dedi Cahit TekelioÄŸlu. Milletvekili Fevzi ŞıhanlıoÄŸlu’nun ölümüyle sonuçlanan kavganın ardından mahkum olmuÅŸ, 13 ay 13 gün cezaevinde yatıp çıkmış bir eski milletvekili olarak yaÅŸadıklarını böyle yorumluyordu:‘Kamu vicdanında hadisenin bir kaza olduÄŸu; ne ölüp giden kiÅŸinin, ne de buna sebebiyet vermiÅŸ görünen kiÅŸinin sorumlu olmadığı yolunda bir kanaat vardı. Bu durum olayın benim ve ailem tarafından tolere edilmesini kolaylaÅŸtırdı.Bir düşünün, gittiÄŸiniz her yerde yüzünüze söylenmese bile tavırlarla katil muamelesi görmeniz var. Bir de ‘Yahu hiç olacak ÅŸey deÄŸil ama oldu, yazık’ diye düşünülmesi var.’Bir milletvekilinin ölümüne, bir diÄŸerinin yaÅŸamının altüst olmasına neden olan olaylar, 31 Ocak 2001’de yaÅŸanmıştı. Hem de TBMM Genel Kurulu’nda. İçtüzük deÄŸiÅŸikliÄŸi görüşülüyordu o gün. Görüşmeler tartışmalı geçiyordu.AkÅŸam saatlerinde gerginlik doruÄŸa tırmandı. Muhalefet milletvekilleri hırsla kürsüye yürürken, iktidar milletvekilleri onları engellemeye çalışıyordu. Ardından söz bitti, yumruklar konuÅŸmaya baÅŸladı. Meclis’te sık görülen bir tabloydu o ana kadar yaÅŸananlar.O günü sıradışı yapacak olan haber sonradan geldi; kavga sırasında kalp krizi geçiren DYP Åžanlıurfa Milletvekili Fevzi ŞıhanlıoÄŸlu yaÅŸamını yitirmiÅŸti! KargaÅŸa sırasında ŞıhanlıoÄŸlu’nun yaÅŸadıklarını kimseler fark edememiÅŸti.KANAAT: O YUMRUK KRÄ°ZÄ° BAÅžLATTI FotoÄŸraf kareleri taranırken bulundu sorumlu adayı. MHP İçel Milletvekili Cahit TekelioÄŸlu, ŞıhanlıoÄŸlu’na yumruk atarken görülüyordu bir karede. Savcı duruma el koydu; TekelioÄŸlu da kaçıp dokunulmazlık zırhına bürünmeyince suçüstü hükümleri iÅŸledi ve yargılama baÅŸladı. TekelioÄŸlu, yargılama boyunca hep umutluydu. Beraat edeceÄŸine inanıyordu. FotoÄŸrafta görülen yumruÄŸunun ölüme neden olamayacağını düşündüğünü anlattı hakimlere. ‘Rahmetliyi ilk gördüğümde aÄŸzında köpükler vardı, kalp krizi önceden baÅŸlamıştı’ diye savundu kendini. Tanıklar da ŞıhanlıoÄŸlu’nun baÅŸka kiÅŸilerle de yumruklaÅŸtığını anlattılar.Ancak mahkeme, bu savunmayı kabul etmedi, ‘fotoÄŸrafta görünen yumruÄŸunu krizi baÅŸlatan neden olarak’ kabul ederek, TekelioÄŸlu’nu ‘kastı aÅŸan müessir fille adam öldürme’ suçundan mahkum etti. 2 yıl 9 ay 10 gün olan ağır hapis cezasını Yargıtay da onayınca TekelioÄŸlu’na cezaevi yolu göründü.KORKUT EKEN SELAM BÄ°LE VERMEDÄ°2002’nin son günüydü Ulucanlar Cezaevi’ne konulduÄŸunda. KoÄŸuÅŸtaki mahkumların düzenlediÄŸi yılbaşı partisinin ortasında buldu kendini. Masaların yiyeceklerle donandığı, mahkumların çalıp söylediÄŸi hayli renkli bir yılbaşı gecesiydi o gece.TekelioÄŸlu, beÅŸ gün sonra AyaÅŸ Kapalı Cezaevi’ne nakledildi. Kendisi de istemiÅŸti oraya gitmeyi. 25 kiÅŸilik küçük bir cezaeviydi Ayaş’taki. Daha rahat etmeyi umuyordu. Daha önemlisi, Susurluk davası mahkumu emekli yarbay Korkut Eken de oradaydı. Onunla tanışacak, sohbet edecekti. Düşündükçe heyecanlanıyordu. Çünkü Eken’i, ‘Milli Kahraman’ olarak görüyordu.Ancak beklediÄŸini bulamadı. ‘MeÄŸer küçük bir cezaevi istenince ne kadar büyütülebiliyormuş’ dedi sonunda. Eken, onunla deÄŸil konuÅŸmak, selamlaÅŸmak bile istemedi. O istemeyince de orada kaldığı altı ay boyunca bir kez bile karşı karşıya gelmediler. TekelioÄŸlu, Eken’in bu davranışının nedenini çok merak etti. Sorularının yanıtını dolaylı yollardan aldı; bu tavrın nedeni TekelioÄŸlu’ndan deÄŸil, partisinden kaynaklanıyordu. Özetle söylemek gerekirse, Eken, MHP’ye kızmış, acısını ondan çıkarmıştı. TekelioÄŸlu, AyaÅŸ Cezaevi’nden ayrılırken buruktu. Yedi ayı aÅŸkın bir süre de Ankara Kalecik Açık Cezaevi’nde kaldı. Açık cezaevinde daha özgürdü. Eski milletvekili diye cezaevi yönetimi titizlik gösteriyor, güvenliÄŸi saÄŸlanıyordu.AÄ°HM’DEN YENÄ°DEN YARGILAMA BEKLÄ°YOR2004 Åžubat’ında cezaevinden çıktığında Türkiye seçim ortamındaydı. TekelioÄŸlu, uyum problemi çekmedi. Aniden kendini yerel seçim kampanyasının ortasında buldu. Mersin’deki seçim çalışmalarına katıldı. Seçim bittiÄŸinde TekelioÄŸlu da yaÅŸama yeniden uyum saÄŸlamış, cezaevi günlerini çoktan geride bırakmıştı.Dosya henüz kapanmadı TekelioÄŸlu için. Mahkumiyet kararının yanlışlarla dolu olduÄŸuna inanıyordu. Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’ne baÅŸvurdu. Ekrem Pakdemirli’nin baÅŸvurusunda olduÄŸu gibi kendisi için de yeniden yargılama kararı çıkmasını bekliyor.TekelioÄŸlu, cezaevinden çıkalı bir yılı aÅŸkın bir zaman geçti. Ancak TBMM’deki o kara günün gölgesi hálá üzerinde. O bir siyasi yasaklı olarak devam ediyor yaÅŸamına.KonuÅŸması boyunca hep ‘müteveffa arkadaşımız’ diye söz ediyor ŞıhanlıoÄŸlu’ndan. ‘Tanısaydım, bilseydim hasta olduÄŸunu onu kucaklar, kavga ortamının dışına çıkarır, hastaneye götürülmesini saÄŸlardım’ diyor; en çok da onu tanıyan arkadaÅŸlarının erkenden müdahale edip onu hastaneye götürmemiÅŸ olmasına hayıflanıyor.‘Olaydan sonra Fevzi Bey’in ailesiyle hiç görüştünüz mü?’ sorusu hüzünlendiriyor TekelioÄŸlu’nu. Çünkü ŞıhanlıoÄŸlu’nun ailesi ve çocuklarıyla da temas kurmaya çalışmış ama cezaevine girince bu temaslar ‘barış’ saÄŸlanamadan kesilmiÅŸ. Durum böyle olunca ailenin açtığı tazminat davası da devam etmiÅŸ. Ve karar altı ay kadar önce çıkmış mahkemeden, 201 milyar lira tazminat cezasına hükmedilmiÅŸ. Gecikme faiziyle 556 milyar liraya ulaÅŸmış bu rakam.‘Bu cezayı ödeyebildiniz mi?’ sorusuna, ‘Ne gezer bende o kadar para?’ diye yanıt veriyor. ‘Milletvekili olurken de varlıklı bir insan deÄŸildim. Eczane iÅŸletiyordum. Milletvekili olunca eczanemi kapattım. 2001 ekonomik krizi beni de derinden vurdu. Eczaneyi toparlayalım borcu harcı kapatalım diyerek evimizi sattık. MilletvekilliÄŸi bittikten sonra da kredi kartı borçlarını kapatmak için arabamı sattım. Siyaset bana yıkım getirdi. Dolayısıyla bu tazminatı ödemek için elimde bir ÅŸey kalmadı. Sanırım karşı tarafın avukatları da bunu inceleyip görmüşler. Benim avukatımla temas kurmuÅŸ, ‘Cahit Bey’den bu paranın tahsili mümkün görünmüyor’ demiÅŸler.’TekelioÄŸlu, ailenin avukatlarının önerdiÄŸi yöntemi söylememek için ısrarlıydı. Bütün çabalarıma raÄŸmen açıklamamayı yeÄŸledi. Ancak onun adına baÅŸkalarının ödemesini istedikleri sonucunu çıkardım tavrından. Sorunun cevabı karanlıkta kaldı.Ancak yarım trilyonluk tazminatın yarattığı sorunların ağırlığı TekelioÄŸlu’nun yüzünden okunuyor. Nitekim kendisi de ‘Bu tazminat cezası ceza davasından daha ağır bir sonuç yarattı. Bu ağır bir durum. Ödeyemiyorum’ diye yakınıyor.Åžimdi TekelioÄŸlu’nun tek umudu AÄ°HM. Ön incelemede baÅŸvurusunun kabul edilmesinden umutlanmış. Orada alınabilecek bir yeniden yargılama kararıyla psikolojik olarak rahatlayacak. Ancak tazminat cezasının yükünden kurtulabilecek mi? Ä°ÅŸte orası zor görünüyor. Oysa o gün atılan sadece bir yumruktu. Bir insan öldü, diÄŸer insanın yaÅŸamı da ağır darbe aldı, hálá kurtulamıyor o kara günün kara bulutlarından...AÄ°LEM BENDEN DAHA FAZLA SIKINTI YAÅžADINe benim, ne de o olaya karışan diÄŸer kiÅŸilerin niyeti elbette ki böyle bir sonuca ulaÅŸmak deÄŸildi. Cezaevine girdiÄŸimde ailem benden çok etkilendi, onların benim adıma katlandıkları sıkıntılar benim yaÅŸadıklarımdan daha fazlaydı.KENDÄ°MÄ° MÃœEBBET HAPÄ°S CEZASINA ÇARPTIRILMIÅž GÄ°BÄ° HÄ°SSEDÄ°YORUMHayatımın her boyutuna bir ambargo geldi. Bir icra geldi. MesleÄŸimi yapamıyorum. Çünkü eczane açacağım, üzerine haciz gelecek. Bir araba alamam üzerine haciz gelecek. Bankada param olsa yine haciz gelir. Zaten maaşım da hacizli, dörtte biri kesiliyor. O çok önemli deÄŸil de sınırlısınız, her noktada kısıtlısınız. Böyle bir açmaz oluÅŸturuyor. Kendimi müebbet hapis cezasına çarptırılmış hissediyorum.YARGININ YOLUNU BEN AÇTIMEÄŸer üç günlük suçüstü süresini geçirseydim, dokunulmazlık hükümlerine göre beni yargılayamazlardı. Ama bu kaçış ve suçu kabulleniÅŸ olurdu. Bu fırsattan istifade edenler, mensup olduÄŸum siyasi hareketi ve partimi yerden yere vurup ‘Katiller topluluÄŸu’ diye ilan ederlerdi. Geçen zaman içinde zaten ağır yaralanmış, çok acılar çekmiÅŸ bir camiayız. Ayrıca TBMM’nin manevi ÅŸahsiyeti de ‘Katili barındırıyor, teslim etmiyor’ diye yaralanırdı. Ãœstelik benim bir suçum olduÄŸunu da düşünmüyordum. Ne bu kurumları ne de kendimi dokunulmazlık zırhının arkasına saklayarak suçlatıp zor durumda bırakamazdım. Ä°kinci gün teslim olarak yargılanmanın yolunu açtım. Bugün de en doÄŸrusunu yaptığımı düşünüyorum. Bu davranışım çoÄŸunlukla gözardı edildi. Türkiye’de demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve bir kurum olarak TBMM’yi irdelerken sık sık öne çıkarılan olumsuz örneklere karşı verilecek bir olumlu örnek olarak hatırlanmasını faydalı buluyorum.TARÄ°H: 31 Ocak 2001YER: TBMM GENEL KURULUOLAY: ÇIKAN KAVGADA DYP MÄ°LLETVEKÄ°LÄ° FEVZÄ° ÅžIHANLIOÄžLUKALP KRÄ°ZÄ° GEÇİRÄ°P ÖLDÃœ. ÖLÃœMÃœNDEN MHP MÄ°LLETVEKÄ°LÄ°CAHÄ°T TEKELÄ°OÄžLU’NUN YUMRUÄžU SORUMLU TUTULDUÂ