Güncelleme Tarihi:
DÖNEMİN Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) İzmir Milletvekili Erol Güngör’ün oğlu Mustafa Güngör, kurban bayramına denk gelen 24 Haziran 1991 Pazar günü TBMM lojmanlarında ölü bulundu. Silahla yüzünden vurulan Güngör’ün vücudunda kesici alet yaraları da tespit edildi. Etrafı tel ve duvarla çevrili, 24 saat polisin nöbet tuttuğu, çok sıkı korunan, yüksek güvenlikli Meclis lojmanlarında işlenen cinayet şok etkisi yarattı, yıllarca Türkiye’nin gündeminde kaldı. Katil ya da katillerin yakalanması için polis ve savcılık, soruşturma kapsamında birçok kişinin ifadesine başvurdu ancak sonuç alınamadı.
‘PERDEDE EL İZİ ŞÖVALYE YÜZÜĞÜ’
Pencere perdesindeki ‘kanlı el izi’ bulgusu, ‘şövalye yüzüğü’ gibi delillerin yok edildiği iddiaları yıllarca konuşuldu. Cinayetin aydınlatılması için TBMM’de 2005’te araştırma komisyonu kuruldu. Onlarca kişiyi dinleyen, sayfalarca belgeyi inceleyen komisyon, emniyet ve savcılığın soruşturmayı sağlıklı yürütmediğini belirterek, “Neredeyse 15 ay sonra bir Cumhuriyet savcısının cinayet saatini araştırma yolunda ciddi adım atması, cinayet yerine birçok kişinin girmesi nedeniyle parmak izi tespitinin mümkün olmaması, yakındaki lojmanlardaki kişilerin ifadelerinin alınmaması, sıcağı sıcağına toplanması icap eden delillerin toplanmaması” gibi eksikleri raporladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de “etkili soruşturma ve adil yargılanma” hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN İSİM
Cinayetten 19 yıl sonra Abdullah Gökalp adlı hükümlü, 14 Mayıs 2010’da cezaevinde adalet müfettişine verdiği ifadede Mustafa Güngör’ü öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2011’de dosyanın zaman aşımına girmesine birkaç gün kala Gökalp hakkında dava açtı. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi duruşmalarda birçok tanığı dinledi. Ailesinin can güvenliğinin sağlanmadığını ileri süren Gökalp ise cinayeti aydınlatacak beyanda bulunmadı. Yaklaşık 10 yıl boyunca süren davada 13 Nisan 2021’de davanın tek sanığı Gökalp de beraat etti. Mahkeme kararından sonra 2021 yılı haziran ayında da davada 30 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresi doldu ve dosya kapandı. Yüksek güvenlikli, etrafı tel ve duvarla çevrili, 24 saat polislerin görev yaptığı “lojman” cinayeti aydınlatılamadan, dosya kapanmış oldu.
‘DEVLETİN ÖZÜR BORCU VAR’
Davanın düşmesinin ardından Güngör Ailesi, geçen hafta avukatları Atilla Kart ve Hamdi Yıldırım aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “Devlet özür dilesin” istemiyle başvuruda bulundu. AYM’ye verilen dilekçede şöyle denildi: “Devletin hem ailesine, hem de öldürülen Mustafa Güngör’e ‘özür borcu’ vardır. Cinayet tarihinden bu yana 30 yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir faile ulaşılamamış. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kurumları ‘insani, vicdani, yasal ve anayasal’ sorumluklarının gereğini yapmamıştır. Bu nedenle ailesine karşı ‘özür borçları’ vardır. Mustafa Güngör’ün ‘adını ve anısını yaşatma’ borçları vardır. Bu anlamda, Mustafa Güngör’ün adına ve anısına, MEB’in standartlarına uygun, 16 derslikli bir lisenin yapılmasına ve bu yolda hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğmuştur.”