Meclis Komisyonu'nda ilginç "dinleme" diyalogları

Alınan bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile Jandarma Genel Komutanlığı Teknik İstihbarat Başkanlığı Bilgi Destek Şube Müdürü Yarbay Nuh Köroğlu'nun, CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasa dışı dinlendiği iddiasının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna verdiği bilginin detayları ortaya çıktı.

Komisyon tutanaklarına göre, Ramazan Akyürek, yasal dinlemeye ilişkin bilgi verdi, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Emniyet istihbaratında çalışanların hukuk dışılığa asla müracaat etmediklerini ifade eden Akyürek, “hukuk dışı davrananların, örgüt üyesi gibi muamele göreceklerini” belirtti. Akyürek, “Ancak, bir suç örgütünün parçasıysak, buna girebiliriz ki o da zaten yargılanmamızı gerektirir” ifadesini kullandı.

Ortam dinlemesi ile cep telefonların yasa dışı dinlenmesine olanak sağlayan cihaz ve sistemlerin piyasada satıldığını, bunlara ilişkin reklamların internette yer aldığını anlatan Akyürek, bu konuda yeni bir yasal düzenleme düşünülebileceğini söyledi.

İnternette satılan cihazlara değindikten sonra, “Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmenin ciddi cezası var ama bu gizliliği ihlal etmesi için adama yardımcı olan bu cihazların satışı... Yani 'tabancayla adam öldürmek yasak ama tabancanın satışı serbest' gibi bir şey oluyor değil mi?” diye soran Komisyon Başkanı, AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'ye, “Ruhsatsız gibi, evet...” diye yanıt veren Akyürek, bu alandaki düzenlemenin yetersiz olduğunu belirtti.
Köylü'nün, “Resmi merciler, bu cihazları alıp kullanabilir mi? Siz hakimden izin aldınız ama bu cihazlardan istifade ederek dinleme veya teknik takip yapabilir misiniz?” sorusunu yanıtlarken de Akyürek, şunları kaydetti:
“İlde bir bombayı patlatacak bir şebeke takip ediyorsam, bir tek GSM veyahut telefon dinlemesiyle değil, hakim kararını alırım, şahsın takibiyle ilgili de kararımı alırım ve eskiden zar zor kendi arkadaşlarımız üretmeye çalışıyordu, şimdi daha ucuza mal olan böylesi şeylerden istifade etmek isterim. Alırım, çalıştırdığım ajana veririm, ajan götürür ötekine verir. Yani bütün devletimin güvenliği için ben ne lazımsa... Benim, diğerinden tek farkım, hakim kararı alırım. Kendimi sağlama almak için...”

“KOMŞUSUNU DİNLEMEK İÇİN KULLANIR MI?”

AKP İstanbul Milletvekili Halide İncekara'nın, söz konusu kişinin aldığı sigara kutusu görünümündeki dinleme cihazını komşusunu dinlemek için de kullanıp kullanmayacağını sorması üzerine Akyürek, “kullanabileceğini” ifade etti.
Akyürek, İncekara'nın “Bunu tespit edebilir misiniz?” diye sorması üzerine de “her çeşit yolsuzluğu bu şartlarda herkesin yapma hakkına sahip olduğunu” kaydetti. AKP Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu'nun “Yapma hakkına sahip değil, yapabilir” diye tepki göstermesi üzerine Akyürek, sözlerini, “Pardon, yapabilir” diye düzeltti.

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, “söz konusu cihazların ajandan geri alınıp alınmadığını” sorarken, İncekara da “kaç kişinin kaç kere dinlenildiğini” öğrenmek istedi. Bu konuda, kendilerinin tamamen kontrollü olmak zorunda olduklarını ifade eden Akyürek, konuyu açıklarken, “Biz, her polisimize tabancayı veriyoruz veya başka her çeşit silahı veriyoruz. Teröristte de aynısı var. O da işte suç işliyor. Bizimki de suçu önlemek için onu taşıyor. Bu öyle bir şey yani” diye benzetmede bulundu.

“DAHA ÇOK KORKMAYA BAŞLADIM”

Akyürek'in açıklamaları, AKP'li İncekara'nın dinlenilme korkusunu artırdı. İncekara, bu durumu, “Ramazan Bey, korkuyorduk. Emin ol, ben, seni dinledikten sonra daha çok korkmaya başladım” diye tepki gösterdi.

AKP'li Köylü'nün, “Başka ülkelerin uzaydan, bizi dinleme imkanı var mı?” sorusuna Akyürek, “Bu konuda yetersizim” karşılığını verdi.

Komisyon üyelerinin cep telefonuyla kontrollü konuşmak gerektiğini yönündeki sözlerine, “Evet, öyle” diye katılan Akyürek, kendisinin de kontrollü konuştuğunu belirtti.

Jandarma Genel Komutanlığı Teknik İstihbarat Başkanlığı Bilgi Destek Şube Müdürü Yarbay Nuh Köroğlu, adli ve istihbari dinlemenin nasıl yapıldığı konusunda bilgi verdi, bu konuda mutlaka mahkeme kararı gerektiğini belirtti. Köroğlu, her talebin mahkemeler tarafından karşılanıyormuş gibi bir “yanlış izlenimin” söz konusu olduğuna dikkati çekti.

MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir'in, “Valileri, büyükelçileri, bakanları, istihbari olarak dinliyor musunuz? Dinleme kararını, yerel mahkemelerden mi, yoksa Yargıtaydan mı alıyorsunuz?” sorusunu, Köroğlu, şöyle yanıtladı:
“Bizim onunla ilgili olarak müracaat makamımız mahallindeki Cumhuriyet savcılıkları ve yetkili mahkemelerdir. O kişilerle ilgili gerekli yazışmalar söz konusu Cumhuriyet savcılıkları ve mahkemeler tarafından emir buyurduğunuz makamlara yapılmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. Bizim doğrudan bir Yargıtaya müracaat etmemiz veya bahsettiğimiz üst düzey yöneticinin ilgili makamına müracaat etmemiz söz konusu değildir.”

İster önleme, ister adli dinlemede olsun, her ikisinde de “aidiyetin esas” olduğunu, “hangi numarayı kimin dinleyeceğinin bilindiğini” belirten Köroğlu, “Bir telefon numarasını aldık, bunu her önüne gelen dinleyemez. Sadece Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından sistemde tanımlanmış olan aidiyet sahibi tarafından dinleme işlemi gerçekleştirilmektedir. Eğer, bu dinlemeye ilişkin bir ihlal söz konusu olursa, doğrudan o kişi sorumludur” ifadesini kullandı.

“ALLAH AŞKINA KİM DİNLİYOR?”

AKP'li İncekara, “Bizi Nuh Beyler dinlemiyor. Ramazan Beyler dinlemiyor” diyerek, iktidarın da muhalefetin de dinlenilmekten şikayetçi olduğunu belirtti. “Allah aşkına bizi kim dinliyor?” diye soran İncekara'ya, MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, “iktidar dinliyor” diye yanıt verdi.

DEVRİYE-İŞKENCE TARTIŞMASI

MHP'li özdemir ile CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl arasında da ilginç bir tartışma yaşandı.

Suçları önlemenin yolunun dinleme olmadığını ileri süren Özdemir, “suçların önlenmesinin, devriye çıkarılması, gece düdük çalınması, bekçi ve polis sayısının çoğaltılması” ile olacağını savundu.

CHP'li Bingöl'ün, bu önerinin, “çok basit ve sığ kaldığını” ifade etmesi üzerine Özdemir, “Basit mi zannediyorsunuz bunları?” diye sordu.

Bingöl'ün, “Demek ki geçmişte suç başka yöntemlerle önleniyormuş. İnsanlar, işkence tezgahlarından, dayaktan geçiriliyormuş. İnsanlara hakaret ediliyormuş” sözlerine de Özdemir, “Ben öyle bir şey söylemedim., Sözünüzü geri alın” diye tepki gösterdi.

Özdemir'den sakin olmasını isteyen Bingöl, “Beni baskı altına alamazsınız. Burası emniyet değil, sakin olun” karşılığını verdi.

İki milletvekili arasındaki tartışma, Başkan Köylü'nün araya girmesiyle sona erdi.