Meclis’e kadar uzanmış

Adnan Oktar Çetesi'nin önde gelen isimlerinden Fırat Develioğlu, ifadesinde Adnan Hoca'nın ‘‘icraat’’larını anlattı. Develioğlu, Meclis’e kadar uzanan çetenin şantajlarını ve ilişkide oldukları isimleri tek tek açıkladı.

ADNAN Hoca'nın en güvendiği adamlarından biri olan ve cezaevinde birlikte yattığı Fırat Develioğlu, yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde kurdukları çetenin neler yaptığını tek tek anlattı.

İşletme Yüksek Mühendisi 36 yaşındaki Fırat Develioğlu, 1986 yılından bu yana Adnan Hoca'nın grubunda olduğunu, eşi Zeynep Develioğlu ile de gruptayken tanışıp evlendiğini söyledi.

Develioğlu'nun ifadesinde yer alan ilginç bölümler şöyle:

ÇİLLER'LE SAMİMİYET

1992 yılında kayınpederim İhsan Yalçın'ın Sarıyer Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde Özer Çiller'le tanıştık. Öncü Gazetesi'nin yazarlarından Behiç Kılıç ile beraber Özer Çiller'in yanına gittik bu şekilde samimi olduk.

Seçim öncesi bir yemekte Erbakan ile yanyana oturduk ve sohbet ettik. O zamanlar Refah Partisi Genel Başkanı'ydı. Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul için çok iyi aday bir aday olacağını bizim gönlümüzde de Tayyip Erdoğan'ın yattığını ve destekleyeceğimizi söyledim.

ZÜLFÜ KASEDİ TAYYİP'TEN

Recep Tayyip Erdoğan aday gösterildikten sonra bize, elinde Zülfü Livaneli ile ilgili devlet aleyhine söylemiş olduğu sözleri içeren bir türkü kasetin olduğunu, bu kaseti Zülfü Livaneli'nin çok eski tarihlerde Almanya'da doldurduğunu, kaseti yayınlatmak istediğini bu şekilde oy kaybettireceğini ancak hiç bir televizyon kanalının yayınlamaya yanaşmadığını söyledi. Kasetin orjinalini aldık. Bahadır da Kadir Çelik'i aradı, Kadir Çelik kaseti yayınlattı.

Bahadır Güven DYP kampanyalarına katıldı, Turgut Aksu Ankara'ya giderek Refah Partisi Milletvekili adayı Aydın Menderes'in seçim kampanyasına katıldı.

AĞAR'IN TELEFONU

Mehmet Ağar'ın telefonunu sorgulamaya aldık. Mustafa Öz, Mehmet Ağar, Celal Adan, Süleyman Soylu, Emniyet Müdür Yardımcısı Atilla Çınar ile ismini hatırlayamadığım kişilerin cep telefonlarının detay listelerinin hepsini Hüseyin Avni Cem Yücel ile grubumuzda bacı olan Turkcell A.Ş.'de çalışan Esra Efeoğlu isimli şahıslar aldı.

DYP-RP koalisyonuna aracılık yapmış

Adnan Hoca çetesinin siyasi kanadının önemli isimlerinden olan ve Ankara'da bağlantıları sağlayan Turgut Aksu, poliste verdiği ifadesinde ilişkide oldukları isimleri açıkladı.

Kara Kuvvetleri eski komutanlarından Orgeneral Kemal Yamak'ın yeğeni olan Turgut Aksu, dayısının ismini Adnan Hoca için kullandığını söyledi.

Dayısı Kemal Yamak'ın Adnan Hoca'nın müridi olduğunu bildiğini, onun sayesinde siyasilerle daha rahat görüştüğünü kaydeden Aksu, Oktar'ın fikirlerini anlattığını belirtti. Aksu'nun sık sık görüştüğü ve kendisinin Adnan Oktar'ın müridi olduğunu bildiğini söylediği siyesetçilerin isimleri şöyle:

Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Ekrem Pakdemirli, İsmet Sezgin, Necmettin Cevheri, Mustafa Taşar, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan, Recai Kutan, Aydın Menderes, İmren Aykut, Osman Ceylan, Mehmet Gül, Köksal Toptan, Ogan Soysal, DYP Kadın Kolları Başkanı Ayla Hanım.

Turgut Aksu, 1995 genel seçimlerinde Ankara'da ve İstanbul'da Tansu Çiller'i desteklediklerini anlattı. Aksu, ‘Seçimlerde RP birinci, ANAP ikinci, DYP üçüncü parti olmuştu, koalisyon şart idi. DYP ve RP'nin birleşmesi için ben RP kanadına Bahadır da DYP kanadına kendimizce iknalarda bulunduk. Sonunda iki partinin birleşmesinde başarılı olduk’’ dedi.

Evlilik rolü yapıyoruz

9 yıldır eşimle birlikte olmuyorum. Ancak protokol icabı ailelerimize ziyarete gittiğimizde, davetlere katıldığımızda sadece yanyana oluruz. Yani karı koca gibi davranıyoruz daha sonra ayrılıyoruz. Adnan Oktar, kardeşlerin ve bacıların evlenmesine pek sıcak bakmaz, çünkü bir insan evlendiğinde gruptan ve kardeşlerden ayrılır der. Bu yüzden kardeşlerin çoğunluğu bacıların hepsi bekárdır.

Her mürit, kardeş veya bacı olsun KPU dediğimiz 'Kardeş Payını Unutma' felsefesi ile para yardımında bulunur. Paraları genellikle Emre alır. Ayrıca İNFAK değimiz hibe müritler tarafından yapılır.

Colt Pyton marka 38 kalibrelik taşıma ruhsatlı tabancamı, dönemin ANAP milletvekili Osman Ceylan'ın tavassutu ile 1991 yılında aldım. 1995 yılında süresi bittiğinden DYP il teşkilatı başkanı Faik İçmeli'nin refaransı ile İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen'den süresini uzattım.

Bacılardan Aydın Atmaca, İçişleri eski Bakanı İsmet Sezgin'in yeğeni olur. Aydın Atmaca bacılara bu şekilde silah ruhsatı aldığını duydum.

Erbakan, bacı istedi

TURGUT Aksu, yasaklı lider Necmettin Erbakan'ın 1995 yılındaki RP Olağan Kongresi öncesinde kendisiyle görüştüğünü ve destek istediğini söyledi.

Erbakan'ın kongerede ılımlı bir hava oluşturmak istediğini ve kendisinden sosyal aktivitelerde bulunmuş, mankenlik yapmış gurupları içindeki bacılarının kongreye gelmesini istediğini ileri süren Turgut Aksu, ifadesinde, ‘‘Ben de bunu Adnan Oktar'a ilettim. O da uygun gördü ancak bacılardan sadece Gülay Pınarbaşı'yı gönderdi. Gülay Pınarbaşı kongrede büyük ilgi gördü. Bu kongrede Erbakan'a destek vererek kongre programını yaptık. Kendisini Anıtkabir'e götürdük’’ dedi.

SEÇİMDE RP'YE DESTEK

Aksu ayrıca, Erbakan'ın istediği doğrultusunda 1995 genel seçimlerinde İbrahim Tuncer ve kendisinin RP'ye destek verdiklerini ve tüm seçim çalışmaları boyunca Aydın Menderes'in yanında olduklarını söyledi.

Şantaj nasıl başladı

Şantaj ve tehdit işinin, ilk olarak gruptan ayrılanları susturmak ve sindirmek için kullandıkları ortaya çıktı. Develioğlu bu iş için 2 ekibin kurulduğunu kaydetti. Kendi grubunun yazılı ve resimli belge göndermekle görevli olduğunu söyleyen Develioğlu, hakaretlerle dolu şantaj mektupları gönderdikleri kişileri şöyle açıkladı:

Fatih Altaylı, Dinç Bilgin- Zafer Mutlu, Cem Özer, Emin Çölaşan- Erol Simavi, Şakir Suter, Emrah Hattat, Hıncal Uluç, Savaş Ay. Develioğlu, Çiller'e karşı cephe alan Celal Adan ve Mehmet Ağar'la ilgili çalışmalar yaptıklarını ve onları küçük düşürücü propagandalar yaptıklarını da söyledi. Bu arada mürit Turgut Aksu da ifadesinde, kendisinin sonradan öğrendiğine göre, Melih Gökçek'in isteği üzerine ve Adnan Oktar'ın talimatıyla Fırat Develioğlu ve ekibinin Mesut Yılmaz adına fotoğrafı fotomontajla yerleştirilmiş bir ‘Masonluk Belgesi’ hazırlandığını ve bunların Yılmaz'ın miting alanında dağıtıldığını ve basına verildiğini söyledi.