Meçhul genç ailesini arıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2010 11:03
Antalya'da iki yıl önce bir otobüsün çarpması sonucu kısmi felç geçiren ve üzerinden kimlik belgesi çıkmaması nedeniyle yakınlarına ulaşılamayan genç, ailesine kavuşmayı bekliyor.
Antalya'da 30 Ağustos 2008'de bir otobüsün çarpması sonucu komaya giren ve üzerinden kimlik çıkmayan genç, aylarca hastanede tedavi gördükten sonra kendisine sahip çıkan Gülsüm Kabadayı'nın evinde yatağa bağımlı halde yaşamını sürdürüyor. Hastanede 'Umut' adı verilen ve o dönemde Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olan Nimet Çubukçu'nun desteğiyle kimlik çıkarılarak, 'Mustafa Öz' adı verilen genç, sadece “anne” ve “allah” kelimelerini söyleyebiliyor.
Kemik yaşının 17 olduğu belirlenen gencin, devlet desteğiyle iki yıldır bakımını üstlenen Gülsüm Kabadayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazanın üzerinden iki yıl geçtiğini ancak gencin ailesinin hala bulunamadığını söyledi.
Gencin dördüncü oğlu gibi olduğunu anlatan Kabadayı, “Burada bir çocuk anne diye yalvarıyor, uzakta bir annenin yüreği 'yavrum' diye inliyor, yavrusunu arıyor ne olur annesi çıksın gelsin” dedi.
Gülsün Kabadayı, yetkililerden de, gencin ailesinin bulunması için daha fazla çaba göstermelerini istedi.
Kabadayı'nın 14 yaşındaki en küçük oğlu Alihan, genci ağabeyi olarak gördüğünü ve arasının iyi olduğunu söyledi.
Gencin gönüllü anneliğini üstlenen Rana Özdemir de, olayı basından öğrendikten sonra gence imkanları ölçüsünde yardım etmeye çalıştığını anlattı.
Onu çocukları gibi sahiplendiklerini ancak ailesine ulaşmasını istediklerini ifade eden Özdemir, “Artık gerçek ailesine ulaşılmasını istiyorum. Tabi hayattaysalar. Anne hayatta ise bu zamana kadar ulaşılamaması mümkün değil. Ne akraba ne eş dost hiç kimseye ulaşılamadı” diye konuştu.
GENCE DEVLET DESTEĞİ
Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman da, gencin ailesine ulaşılması için devlet adına tüm çabanın gösterildiğini söyledi.
Gencin tedavisi için bugüne kadar 100 bin lira harcandığını belirten Seyman, “Gencimizin sağlık şartlarının düzeltilmesi için ne gerekiyorsa yapılıyor” dedi.
Gence sahip çıkan koruyucu aileye aylık 850 TL yardımda bulunulduğunu anlatan Vali Yardımcısı Seyman, “Ailenin çocuk için ihtiyaçları olduğunu bildirmeleri durumunda da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla ayni ve nakdi yardımlar yapıyoruz. Bugüne kadar 12 bin TL de bu şekilde yardım yapıldı. Sağlık Müdürlüğü'müz ailenin zaman zaman yaşadığı sorunların çözülmesi için inceleme ve çalışmalar yapıyor” diye konuştu.
Çocuğun ailesine ulaşılması için bütün kaynakların kullanıldığını da vurgulayan Seyman, şu bilgileri verdi:
“Çok sayıda kişi bize başvurarak, genci evlat edinmek istediklerini söylüyorlar ancak bedenen zor durumda olan bu genci, ailesinden başka kimse koruyamaz. Bu nedenle bu taleplere olumlu cevap veremiyoruz. Gencin ailesine ulaşılması için çabalarımız sürüyor. Bu süre içinde devletimiz gencin sorunlarına sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecek.”
Antalya'nın Aksu ilçesinde 30 Ağustos 2008'te kendisine çarpan sürücü Ramazan Yıkmaz tarafından hastaneye kaldırılan ve bir süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen gence bakması için Sosyal Hizmetler Antalya İl Müdürlüğü tarafından tedavi sürecinde annelik yapan Gülsüm Kabadayı'ya koruyucu aile statüsü verilmiş ve aileye maaş bağlanmıştı.
Konuşamayan ve yürüyemeyen gencin yakınının çıkmaması üzerine yabancı uyruklu olabileceği üzerinde durularak bu yönde de çalışmalar yapılmış, ancak ailesine ulaşılamamıştı.
Kemik yaşının 17 olduğu belirlenen gencin, devlet desteğiyle iki yıldır bakımını üstlenen Gülsüm Kabadayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazanın üzerinden iki yıl geçtiğini ancak gencin ailesinin hala bulunamadığını söyledi.
Gencin dördüncü oğlu gibi olduğunu anlatan Kabadayı, “Burada bir çocuk anne diye yalvarıyor, uzakta bir annenin yüreği 'yavrum' diye inliyor, yavrusunu arıyor ne olur annesi çıksın gelsin” dedi.
Gülsün Kabadayı, yetkililerden de, gencin ailesinin bulunması için daha fazla çaba göstermelerini istedi.
Kabadayı'nın 14 yaşındaki en küçük oğlu Alihan, genci ağabeyi olarak gördüğünü ve arasının iyi olduğunu söyledi.
Gencin gönüllü anneliğini üstlenen Rana Özdemir de, olayı basından öğrendikten sonra gence imkanları ölçüsünde yardım etmeye çalıştığını anlattı.
Onu çocukları gibi sahiplendiklerini ancak ailesine ulaşmasını istediklerini ifade eden Özdemir, “Artık gerçek ailesine ulaşılmasını istiyorum. Tabi hayattaysalar. Anne hayatta ise bu zamana kadar ulaşılamaması mümkün değil. Ne akraba ne eş dost hiç kimseye ulaşılamadı” diye konuştu.
GENCE DEVLET DESTEĞİ
Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman da, gencin ailesine ulaşılması için devlet adına tüm çabanın gösterildiğini söyledi.
Gencin tedavisi için bugüne kadar 100 bin lira harcandığını belirten Seyman, “Gencimizin sağlık şartlarının düzeltilmesi için ne gerekiyorsa yapılıyor” dedi.
Gence sahip çıkan koruyucu aileye aylık 850 TL yardımda bulunulduğunu anlatan Vali Yardımcısı Seyman, “Ailenin çocuk için ihtiyaçları olduğunu bildirmeleri durumunda da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla ayni ve nakdi yardımlar yapıyoruz. Bugüne kadar 12 bin TL de bu şekilde yardım yapıldı. Sağlık Müdürlüğü'müz ailenin zaman zaman yaşadığı sorunların çözülmesi için inceleme ve çalışmalar yapıyor” diye konuştu.
Çocuğun ailesine ulaşılması için bütün kaynakların kullanıldığını da vurgulayan Seyman, şu bilgileri verdi:
“Çok sayıda kişi bize başvurarak, genci evlat edinmek istediklerini söylüyorlar ancak bedenen zor durumda olan bu genci, ailesinden başka kimse koruyamaz. Bu nedenle bu taleplere olumlu cevap veremiyoruz. Gencin ailesine ulaşılması için çabalarımız sürüyor. Bu süre içinde devletimiz gencin sorunlarına sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecek.”
Antalya'nın Aksu ilçesinde 30 Ağustos 2008'te kendisine çarpan sürücü Ramazan Yıkmaz tarafından hastaneye kaldırılan ve bir süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen gence bakması için Sosyal Hizmetler Antalya İl Müdürlüğü tarafından tedavi sürecinde annelik yapan Gülsüm Kabadayı'ya koruyucu aile statüsü verilmiş ve aileye maaş bağlanmıştı.
Konuşamayan ve yürüyemeyen gencin yakınının çıkmaması üzerine yabancı uyruklu olabileceği üzerinde durularak bu yönde de çalışmalar yapılmış, ancak ailesine ulaşılamamıştı.