Maymunlarda da insana benzer "dil organı" var

Güncelleme Tarihi:

Maymunlarda da insana benzer dil organı var
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 22, 2002 00:00

Son yapılan bir araÅŸtırmanın ilginç sonucuna göre, ÅŸempanzeler ve gorillerin beyinlerinde, insan beynindeki konuÅŸma merkezine benzer ‘dil bölgelerine’ rastlandı.Ä°ki bilim adamının bu çarpıcı buluÅŸu, genetik yapıları yüzde 99 insanlara benzeyen goril ve ÅŸempanzelerin konuÅŸma yetileri üzerine tartışmaları da gündeme getirdi.DoÄŸuÅŸtan itibaren dil ortamında yetiÅŸen yavrular, insan dilini 2.5 yaşındaki bir çocuk düzeyinde anlıyor. Ä°nsana en çok benzeyen bonobo maymunları ise ne istediklerini, nereye gideceklerini iÅŸaretle belirtebiliyorlar. Ä°ki bilim adamı, ÅŸempanze ve maymunların beyinlerinde varlığı ötedenberi bilinen konuÅŸma merkezlerinin, insan beynindeki merkezlerle benzerliÄŸini saptadı. KeÅŸif, bilim dünyasında heyecanla karşılandı. Genetik yapıları arasındaki sadece yüzde 1’lik bir fark bulunan, yüzde 99 birbirine benzeyen insanlarla goriller ve ÅŸempanzeler arasındaki bu konuÅŸma merkezleri benzerliÄŸi de yeni soruları gündeme getirdi.Bu sorulardan bazıları: Acaba ÅŸempanze ve gorillerde süregiden evrim sonucu bu hayvanlar arasında konuÅŸma yetilerini geliÅŸtiren yeri türler çıkar ve bunlar insan gibi konuÅŸabilirler mi? Ä°nsan konuÅŸma yetisini ne zaman kazandı?Maymunlarda dil yetisi neden evrimleÅŸemedi?En çarpıcı ayırım Ä°nsanları hayvanlar dünyasındaki öteki canlılardan ayıran en çarpıcı özellik dil kullanımıdır. Bu yetenek, beynin ‘Brodmann alanı 44’ denilen ve insanlarda daha iyi bilinen ‘Broca’ alanının bir parçası olan bölümüdür. Ä°ki Amerikalı bilim insanı, yaptıkları araÅŸtırmalarda, ÅŸempanzelerle gorillerdeki Brodmann alanı 44’ün, insan beynine benzediÄŸini gördüler ve bu bölümün insanda milyonlarca yıl önce evrim geçirerek insana konuÅŸma yetisini saÄŸladığını ileri sürdüler.Bugüne kadar, Brodmann alanı 44’ün, insan beyninin sol yarısında saÄŸdakinden daha büyük olduÄŸu sanılıyordu. Bu farklılığın, insanın evrimi sırasında bu alanın dil yetisinde uzmanlaÅŸmasından kaynaklandığı ileri sürülüyordu. Åžimdi ise, Georgia, Atlanta’da Yerkes Bölgesel Primat AraÅŸtırma Merkezi’nden iki dil araÅŸtırmacısı, Claudio Cantalupo ve William Hopkins, bu kuramı yanlışlayan bilgiler elde ettiler. 20 ÅŸempanze, 5 bonobo ve 2 gorilin beynini MR’la inceleyen Cantalupo ve Hopkings’e göre, her üç türde de maymun beyninin sol yarısındaki Brodmann alanı 44, insanlarda olduÄŸu gibi daha büyüktü. Büyüklük, sadece insana özgü deÄŸildi. Bu sonuçlar ünlü bilim dergisi Nature’da yayımladı.Dil yetisi geliÅŸtiAraÅŸtırmacılar bu farklılığın, insan ve ÅŸempanzenin birbirinden ayrıldığı zamandan beri, yani en az 5 milyon yıldır varolduÄŸunu söylediler. Ama bu, insanla ÅŸempanzenin ortak atalarının konuÅŸabildiÄŸi anlamına gelmiyor. AraÅŸtırmacılar, beynin iki yarı küresi arasındaki konuÅŸma bölgelerindeki farklılığın, maymunların çıkardığı belli sesler ve beden hareketlerinden oluÅŸan iletiÅŸim sistemiyle bir baÄŸlantısı olduÄŸunu ileri sürdüler. AraÅŸtırmacılara göre, bu bölüm daha sonra evrim geçirerek insanlarda dil yetisinin geliÅŸmesini saÄŸladı. Maymunlarda ise bu bölgede evrimin güdük kaldığı ve dil yetisinin geliÅŸmediÄŸi belirtildi.Gainesville, Florida Ãœniversitesi’nden sinirbilimci Christiana Leonard, bu araÅŸtırmayı çok önemli bir araÅŸtırma olarak niteledi ve ‘bu çalışma insanlarda dilin geliÅŸmesini saÄŸlayan daha büyük bölümün, dil geliÅŸiminden belki milyonlarca yıl önce varolduÄŸunu gösteriyor’ dedi.Birçok uzman ve dilbilimciye göre ise dil yetisinde beynin birçok bölümünün rol oynadığı kanısında. Yüzde 99 aynıyızÅžempanzelerle insanların genetik kodu %99 oranında ortak olduÄŸuna göre, onların da konuÅŸması mümkün olamaz mı, sorusuna verilen yanıtlar şöyle: Maymun türü tüm hayvanların, belli sesleri çıkarabildikleri halde konuÅŸamamalarının nedeni, ses tellerinin, boÄŸazın daha üst bölümünde olması ve bu nedenle yüksek sesler çıkarabilmeleri ve seslerini kontrol edememeleri.Ama konuÅŸamama, dil yetisine sahip olmadıkları anlamına gelmiyor. Dilbilgisi, ses dışında bir araçla, sözgelimi iÅŸaret diliyle de kullanılabilir. Bugüne kadar yapılan araÅŸtırmalarda birçok maymun türünün, iÅŸaretleri belli gereksinmeleriyle birleÅŸtirerek kullanabildikleri görüldü. Ama uzmanlar, dil yetisine ya da beyinde bir dil organının varlığına kanıt bulabilmek için şöyle bir yol izlediler. 1. Birincisi, belli iÅŸaretler belirlendi.2. Ä°kincisi, sözdiziminde olduÄŸu gibi, bunların belli ve deÄŸiÅŸmez bir sırayla kullanılması ve ÅŸempanzelerin bu sırayı öğrenmesi beklendi.3. Ä°ÅŸaretlerde, tıpkı dildeki ses ve öteki anlam yaratan birimler gibi bir esneklik olması ve böylece baÄŸlam içinde anlamın deÄŸiÅŸebileceÄŸi bir esneklik yaratıldı.4. Kullanımda, maymunların simgeleri birleÅŸtirebilmeleri beklendi.Ä°ÅŸaret diliNormal olarak 120 kadar simgeyi, 100 kere denedikten sonra öğrenebilen ÅŸempanzelerden yalnızca bir tanesi, Goril Kanzi, 200 simgeye ulaÅŸtı. Öğrenme yönteminde, ÅŸempanzenin elini, üzerinde simgeler bulunan klavye tuÅŸları üzerine bastırması isteniyordu. Bir çok bilim adamı, maymunlara soyut bir dilin öğretilmesinde önemli baÅŸarılar elde ettiler. B. ve R. Gardner’ler, ÅŸempanzeleri Washoe’ye 4 yıl içinde 130 sözcük öğrettiler. BaÅŸka ÅŸempanzelerin de aynı sayıda iÅŸaret sözcüğünü aynı süre içinde öğrendiÄŸi görüldü. Deneylerde hayvanlar sözcükler arasında baÄŸlantılar da kuruyorlardı. Yani denekler, kendilerine öğretilen iÅŸaretleri bunların karşılık geldiÄŸi nesne, kiÅŸi, özellik ve eylemler ile gerçekten iliÅŸkilendiriyorlardı. Daha sonra ÅŸempanzelere sözcükler yani nesnelerin isimleri de öğretildi ve ÅŸempanzeler öğrendikleri iÅŸaretlerin belirli kavram gruplarıyla da iliÅŸkilerini kurmayı becerdi. Kültürel aktarımBu çalışmalara katılan ÅŸempanzelerden bazılarının da birbirleriyle iÅŸaret dilini kullanarak iletiÅŸim kurdukları ve bu dilin kültürel aktarım yoluyla birbirlerine geçtiÄŸi gözlendi (Hayvan Zihni kitabı, Tübitak yayınları). Yemek istemek, dışarı çıkmak istemek gibi isteklerini gösterebilen ÅŸempanzelerde, sözdizimi becerisi olmadığı görüldü. Sonuç olarak, dil öğrenemeyecekleri, ama çocukların dili ilk öğrendikleri dönemde yaptıkları gibi, belli bir iÅŸaret çözme yetileri olduÄŸu anlaşıldıŞempanzeler dil öğretiminde bilgisayar ve klavye kullanarak aralarında iliÅŸki kurdukları görüldü.Bonobo maymunlarıGeorgia Ãœniversitesi Dil AraÅŸtırma Merkezi’nde 1970’ten beri primatlarla yapılan çalışmalarda da bilgisayar tuÅŸları kullanılıyor. DoÄŸuÅŸtan itibaren dil ortamında yetiÅŸen yavrular, insan dilini 2,5 yaşındaki bir çocuk düzeyinde anlıyor. Ä°nsana en çok benzeyen bonobo maymunları ise ne istediklerini, nereye gideceklerini ve gittikleri yerde neler görüp duyduklarını iÅŸaretle belirtebiliyorlar. Ä°nsana benzer özelliklerinden biri de 100 kiÅŸiye varan büyük gruplar halinde yaÅŸamaları ve birbirlerine yaptıkları ziyaretlerde 300 bonobonun bir araya gelip hep bir ağızdan konuÅŸması. Bu iletiÅŸim sisteminin, dil ya da en azından duygu ifade etme aracı olduÄŸu sanılıyor.Ä°nsandaki gibiDil AraÅŸtırma Merkezi’nden William Hopkins kendi araÅŸtırmalarını Ä°nternet sitesinde şöyle anlatıyor: ‘Şempanzelerin, iÅŸlevsel bir dil öğrenirken, beynin hangi yarısının bu konuda uzmanlaÅŸtığına baktık ve insandaki gibi sol yarıkürenin daha geliÅŸkin olduÄŸunu gördük. Ä°kinci olarak, insanlar gibi saÄŸ ellerini kullanma alışkanlarına baktık. Bu konuda bilgi olmadığı için yalnızca insanların böyle bir eÄŸilimi var sanılıyordu. Yerkes Primat Merkezi’nde çok sayıda maymun türüyle yaptığımız araÅŸtırmada, onlarda da saÄŸ eli kullanma eÄŸilimi olduÄŸunu, ama bunun insanda 8’de 1 iken, onlarda yarı yarıya olduÄŸunu gördük. Åžimdi bunun ne kadarının genetik, ne kadarının eÄŸitimle yerleÅŸmiÅŸ olduÄŸuna bakacağız.Beynin iki yarıküresi arasında, el kullanımını denetleyen belli merkezlerin büyüklüğü açısından bir farklılık var mı ve beyin ve özel beyin yapıları, beyin büyüklüğüne baÄŸlı olmaksızın farklı türlerde nasıl bir deÄŸiÅŸiklik gösteriyor, bu konularda araÅŸtırma yapacağız.’Bilim adamları, belki de hayvanların zihinsel süreçleri çok farklı ÅŸekillerde ifade edebilen baÅŸka iletiÅŸim sistemlerinden söz edilebileceÄŸine iÅŸaret ediyor. Ä°lk insanların bir dil geliÅŸtirmelerini zorunlu kılan türden çevresel baskılardan uzak kaldıklarına dikkat çekiliyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!