Esma ÇAKIR İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2005 01:34
Ataköy Sahilyolu’nda bir kişinin öldüğü, bir kişinin de ağır yaralandığı kazada ilk müdahaleyi bir doktor yaptı. Mağdurların aileleri, 3 otomobilin karıştığı kazayı çözecek olan görgü tanığı mavi otomobilli doktorun ortaya çıkıp ifade vermesini istiyor.
ZEYTİNBURNU’ndaki bir deri atölyesinde kesimci olarak çalışan Murat Yellikaya, Mehmet Cen ve Hakan Akova iş çıkışı denize girmek için Yeşilyurt’a gittiler. Deniz sefaları, patronlarının telefon etmesiyle yarıda kesildi. Atölyeye dönüp birkaç parça daha deri kesmeleri gerekiyordu. Dönüşte, Mehmet Cen işe rahat gidip gelmek için 1 ay önce aldığı motosikleti kullanıyordu. Arkasında da, korktuğu için o güne kadar hiç binmediği motosiklete arkadaşlarının ısrarıyla ilk defa binen Murat Yellikaya vardı. Hakan Akova da onları bisikletiyle takip ediyordu. Hakan Akova yavaş ilerlediği için gerilerde kaldığından, iki arkadaş sık sık yol kenarında durarak onu bekliyordu. Kennedy Caddesi’ne geldiklerinde motosiklete hızla bir otomobil çarptı. Yellikaya ile Cen çarpmanın etkisiyle havalanarak asfalta düştü. İki arkadaş, ağır yaralı olarak International Hospital’a kaldırıldı. Ameliyata alınan Murat Yellikaya 3.5 saat sonra yaşamını yitirdi. Mehmet Cen ise halen yoğun bakımda ölüme direniyor.
3 sürücü birbirini suçluyor
Tanıklara göre hostes Eda Soyer, kırmızı renkli Honda Civic marka otomobiliyle kendisine yol vermek için yolun sağ tarafına geçmeye çalışan Mehmet Cevat Gülmez’in Fiat Doblo marka otomobiline çarptı. Direksiyon hákimiyetini kaybeden Soyer, daha sonra Alexander Mikaylov’un kullandığı Opel Vectra marka otomobile arkadan bindirdi. Kontrolü kaybeden Mikaylov da, yolun sağında duran Yellikaya ve Cen’in bulunduğu motosiklete çarparak altına aldı. Kaza tespit tutanağına göre ise Mehmet Cevat Gülmez, Eda Soyer’in otomobiline, hákimiyetini kaybeden Soyer ise Mekaylov’un otomobiline çarptı. Soyer ifadesinde Gülmez’i suçlarken diğer 2 sürücü de Eda Soyer’i suçladı.
Gerçek suçluyu tanık doktor biliyor
Ölen Murat Yellikaya’nın eşi Meliha Yellikaya ile yoğun bakımdaki Mehmet Cen’in eşi Gülay Cen’in ortak istekleri, kazadan sonra serbest bırakılan 3 sürücüden gerçek suçlunun hangisinin olduğunun bulunması. Meliha Yellikaya şunları söylüyor: ‘Tanıklar, suçlunun hostes Eda Soyer olduğunu söylüyor. O ise suçu diğer sürücülere atıyor. Kocamın arkadaşı bisikletiyle giden Hakan Akova savcılıkta ifade vermek istedi. Ancak savcı gerek olmadığını, duruşmada konuşabileceğini söyledi. Kaza anında oradan geçen mavi otomobilli bir doktor, ilk müdahaleyi yapmış. Kaza yerinde bazı kişilere, Eda Soyer’in otomobilini yaklaşık 1 kilometre önce gördüğünü ve içinden ‘Çok hızlı gidiyor. İnşallah kimseye zarar vermez’ diye geçirdiğini söylemiş. Sonra da oradan ayrılmış. Polisler de ifadesini almamışlar. Ne olur o doktor ortaya çıksın ve gerçek suçlu belirlensin.’
Kızlarım ‘Şimdi ne yapacağız’ diyor
HASTANENİN ölen Murat Yellikaya için 25 milyar, yoğun bakımdaki Mehmet Cen için ise şimdilik 30 milyar liraya yakın fatura çıkarması iki aileyi sarsmış. Her ikisi de sosyal güvencesiz çalışan tekstil işçilerinin eşleri, hastaneye olan borçları için açık senet imzalamış. Ancak hiçbir gelirleri olmadığından ne şimdi, ne de ileride bu parayı ödeyecek durumdalar.
Meliha Yellikaya, gözyaşları arasında şöyle konuşuyor: ‘Bizi perişan eden 3 sürücüye sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyup bari hastane masraflarını ödeyin. Kızlarım, 11 yaşındaki Nilay ve 5 yaşındaki Dilara ile ortada kaldım. Kocam, sadece günlük ekmek paramızı kazanabiliyordu. Şimdi komşuların desteğiyle ayaktayız. Ya sonra? İki kızım da şimdi bize ne olacak, ne yapacağız diye soruyor. Ben onlara ne diyeyim?’
6’ncı sınıfa giden kızı Nilay’ın bir dershaneden yüzde 50 burs kazandığını söyleyen Meliha Yellikaya, ‘çok zeki’ dediği kızını dershaneye nasıl göndereceğini düşünüyor.
3 çocuğuyla kendisini zorlu bir hayatın beklediğini anlatan Gülay Cen de, ‘30 milyarlık hastane faturası için sadece 4 milyar lira toplayabildik. Bazı hayır kurumlarından para yardımı istedik. İnşallah bize ellerini uzatırlar da bu azaptan biraz olsun kurtuluruz’ diye konuşuyor.