Masumiyetin kanıtlanana kadar suçlusun gazeteci

Güncelleme Tarihi:

Masumiyetin kanıtlanana kadar suçlusun gazeteci
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2014 02:05

40 gündür Suriye’de tutsak olan Milliyet foto muhabiri Bünyamin Aygün için bugün Galatasaray’da yürüyüş düzenleniyor. Dünyanın gözü Bünyamin gibi Suriye’de rehin tutulan 30 gazetecide

Haberin Devamı

Bundan bir yıl kadar önceydi. Bünyamin Aygün Suriye’ye gideceğini ilk söylediğinde, aynı çatının altında çalışıyorduk. Önce “Deli misin” demiştim, sonra da korkaklığımdan utanmıştım. Bünyamin o Suriye seferinden muhteşem fotoğraflar geçti, sağ salim evine döndü, üstelik ödüller kazandı. Sonra bir kez daha gidip Suriye’de yaşananları haber yaptı.
Yine öyle olur sanmıştım. 26 Kasım 2013 günü Suriye sınırından girdi. Onunla son temas 27 Kasım akşam saatlerinde kuruldu. Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün o günden beri onu kaçıranların elinde tutsak. Tam 40 gündür ailesi ve Milliyet gazetesi onu arıyor. Dışişleri Bakanlığı ve MİT devrede.

BÜNYAMİN'E KLİP HAZIRLADILAR




ON BİNLERCE İMZA TOPLANDI


Bünyamin’in Suriye’de çektiği karelerle aldığı ödüllerden biri de Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin yılın fotoğraf ödülüydü. Sahnede elini sıkan Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın, o törenden aylar sonra “CHP’nin Hatay milletvekillerine de görev düşüyor. Esad ile görüşüp yan yana fotoğraf çektirdikten sonra bir arkadaşımızı getirmiştir. Refik Bey, Ahmet Bey, Hüseyin Bey unutmayın! Bünyamin de orada. Gidin bu arkadaşımızın kurtarılması için elinizden geleni yapın” diye ana muhalefet milletvekillerini işe koşacağını bilmiyordu elbette.
İktidar ve ana muhalefet uğraşadursun, Bünyamin Aygün’ün arkadaşları da boş durmuyorlar. Birleşmiş Milletler ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın göreve çağrıldığı bir imza kampanyası başlattılar. Change.org sitesindeki kampanya 35 bin imzaya ulaştı.
İngilizce, Türkçe, Arapça, Fransızca, Çince olarak “Bünyamin Aygün gazetecidir, serbest bırakılsın, gazetecilere özgürlük” diye seslendikleri bir de video hazırladılar.
Bugün ise Bünyamin Aygün’ü özgürlüğe kavuşturmak için büyük bir yürüyüş var. Saat 14.00’te Galatasaray’da toplanan gazeteciler, Tünel’e yürüyecekler. Yalnızca meslektaşlarını değil, haber alma özgürlüğünün peşinde olan herkesi bekliyorlar.
Suriye şu anda dünyanın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi CPJ’nin verilerine göre son bir yıl içinde Suriye’de kaçırılan gazeteci sayısı 53. Şu an kayıp olanlar ise 30 kişi. Kayıpların arasında Suriyeli gazeteciler de var. Bu profille Suriye, 1980’lerin Lübnan’ını ya da 2000’lerin Irak’ını bile mumla aratıyor.
Adem Özköse, Hamit Coşkun, Aziz Akyavaş da Suriye’de kaçırılmış, aylar süren tutsaklıktan sonra serbest kalmışlardı. Cüneyt Ünal ve Metin Turan da bir süre tutuklu kalmışlardı. Filistinli gazeteci Beşşar Kaddumi’den haber alınmayalı ise 500 günü geçti. Dünyanın en büyük haber ajansları ve gazeteleri olan AFP, The Associated Press, Reuters, Getty Images, The New York Times, The Economist, The Telegraph, The Guardian, The Washington Post, The Los Angeles Times, BBC News, Atlantic Media ve The Wall Street Journal 12 Aralık’ta başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere muhalif gruplara bir mektup yazdı ve gazetecilerin özgür bırakılması için adım atmalarını istedi.
Savaş alanlarında gazetecilerin ölüm ve yaralanma riski altında olduğunu bildiklerini söyleyen 13 kuruluş, kaçırılmanın ise kabul edilemez olduğunu ekledi. Mektuba cevap Özgür Suriye Ordusu’nun siyasi kanadı Suriye Ulusal Konseyi’nden geldi. Ülkelerindeki savaşın dünyaya aktarılmasını isteyen konsey, yardım etmeye söz verdi.
Şu anda tutsak olan 30 gazetecinin tamamının adlarını bilmiyoruz. Kiminin ailesi kiminin de çalıştığı kuruluşlar güvenlik gerekçesiyle kimliklerinin açıklanmasını istemiyor.

AKSİ KANITLANANA KADAR SUÇLU


Neler yaşadıklarını ancak kaçırılan gazeteciler kurtulduklarında öğrenebiliyoruz. Bunlardan biri de 2012 Aralık’ında kaçırılıp 7 ay sonra serbest kalan ABD’li Matthew Schrier. Onu kaçıranlar hiçbir talepte bulunmadılar; yalnızca sanal şifrelerini isteyip kredi kartıyla otomobil yedek parçaları, güneş gözlükleri ve bilgisayar satın aldılar. Schrier, onu kaçıranların şöyle söylediklerini anlattı: “Senin ülkende insanlar suçlulukları kanıtlanana kadar masumdurlar, burada ise tam tersi. Senin kim olduğunu bilmiyoruz.”
Bünyamin Aygün’ün yaşadıklarını sağ salim evine döndüğünde, gazetesine yazdıklarından öğreneceğiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!