Masum bir istek mi?

GAZETECİ arkadaşım Vedat Yenerer'in ‘‘Ateş Ortasında’’ isimli kitabını okuyorum. Vedat geçmiş yıllarda kamerasını omuzlayıp Kuzey Irak'ta hemen bütün PKK kamplarını gezmiş, teröristleri tanımış, çok sayıda terör olayının içinde yaşamış bir gazeteci. Kitabında ilginç bir şey anlatıyor:‘‘PKK, Kürt hak ve özgürlükleri için savaştığını söyleyen bir örgüt. Ancak başta örgüt lideri Abdullah Öcalan olmak üzere, herkesin ortak dili Türkçe!Yayın organları da Türkçe!Kürtçe birkaç yayın organları var ama Türkçe olanlar kadar etkili değil. Kamplarda dolaşırken (aralarındaki) kısa konuşmalar genelde Kürtçe oluyor. ‘‘Gel, git, nereye, nasıl’’ gibi diyaloglar. Diğer konuşmalar Türkçe. Bütün eğitim kitapları da Türkçe.’’Ben bu ‘‘PKK Kürtçülerini’’ yıllardan beri ‘‘Kürtçe bilmeyen Kürtçüler’’ olarak tanımlıyorum. Bunlar gazete çıkarır, Türkçedir. Dergi yayınlar, Türkçedir.Niçin ‘‘anadillerini’’ kullanmazlar? Diyelim ki Türkiye'de Kürtçe yasağı vardır (!) ve o yüzden Kürtçe yayın çıkaramazlar. İyi de, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ve özellikle Almanya'da çıkan gazete ve dergileri niçin Kürtçe değil de Türkçe çıkar?Yoksa oralarda da Kürtçe yasağı mı var!***Şimdi yeni bir yaygara koparıyorlar:‘‘Anadilde eğitim isteriz.’’Yani Kürtçe eğitim istiyorlar. Bu amaçla sokak gösterileri yapıyorlar, dilekçeler veriyorlar... Ve işin ilginç yanı, yine gariban kadınları ortaya sürüyorlar. Okuma yazma bildiği kuşkulu olan yaşlı kadıncağızlara dilekçeler verdiriyorlar. Burada tekrar ediyorum:Bu kampanyayı Avrupa'da PKK başlattı. Orada çıkardıkları günlük gazete düğmeye bastı.Şimdi size bu gazetenin sadece iki günlük nüshalarından, kocaman manşetleri vereyim:‘‘Van'da öğrenciler binlerle konuştu. Anadil kampanyasının en görkemli etkinliklerinden biri Van'da gerçekleşti. Kampanya Avrupa'da...Israr kazanacak. Halk Adana ve Van'da gösteriler yaptı. Binler HADEP'i sahiplendi.’’Hemen altında Osman Öcalan'ın bir resmi ve sözleri:‘‘PKK Başkanlık Konseyi üyesi Osman Öcalan: Kürtler demokrasi mücadelesi veriyor. Avrupa Birliği, Türkiye'yi uyarmalıdır...’’Yine Avrupa Birliği'ne sığınmışlar. Hep Avrupa, hep Avrupa!Bazılarının bize ‘‘masum’’ diye yutturmaya kalkıştığı bu ‘‘anadil’’ kampanyasının ardında yine PKK'nın olduğu çok net, açık ve belgeli. İçimizdeki düşman yine hortladı.Bu örgüt yandaşlarından bazen mesajlar alıyorum. Efendim, Hollanda Kürtçe eğitimi kabul etmiş, Türkiye de etse ne olurmuş!.. (Çoğu mesajlarında Apo'yu göklere çıkarıyorlar, Türkiye ile alay ediyorlar, bana da küfür ve hakaret yağdırıyorlar.)Ama bir şeyi unutuyorlar:PKK isimli örgüt, Hollanda'da on binlerce Hollandalı'nın canına kıymış mı? Terör eylemleri nedeniyle Hollanda'ya 100 milyar dolarlık fatura ödetmiş mi?***Bunlar henüz bir şeyin farkına varamadılar. Ya da vardılar da, gizlemeye kalkışıyorlar.PKK, bazı Avrupa Birliği ülkeleriyle birlikte İran ve Suriye'nin beslemesi, maşası ve piyonuydu. Dikkat ediniz, Avrupa Birliği, bu örgütü terör örgütleri listesine almamakta direniyor. Niçin?.. Neden?..Çünkü onu yıllarca içlerinde beslediler, semirttiler ve bizim üzerimize saldılar. Bunu şimdi de yapıyorlar. PKK'yı açıkça koruyup kolluyorlar. Bir anlamda amaçlarına ulaştıklarını da itiraf edelim. Eğer Türkiye, PKK terörüne 15 yılda 100 milyar dolar harcamasaydı, bu parayı bombaya, mermiye, helikoptere ve terörle mücadele için gerekli diğer binlerce kaleme harcamasaydı, ülkemiz bugün bambaşka ve çok daha gelişmiş bir Türkiye olurdu. Örneğin, GAP projesi bitmeye yaklaşırdı, Doğu ve Güneydoğu'ya nice yatırımlar yapılır ve nice insanımıza iş sahası açılırdı.PKK, aslında en büyük kötülüğü Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan Kürt kökenli fakir fukara, ancak mert ve saygın insanlarımıza yaptı.Onları yerinden yurdundan etti, onları perişan etti, bir lokma ekmeğe muhtaç bıraktı.Eğer PKK terörü olmasaydı, eğer bugün ‘‘masum’’ gibi yutturulmak istenen bazı isteklerin ardında PKK olmasaydı, Türkiye'de bugün çok şey değişmiş olurdu. Bunu anlamadılar.Kürt kökenli insanlarımız, üzerinde oynadıkları oyunu şimdi de ‘‘anadil kampanyasıyla’’ sürdürmeye çalışıyorlar.