Güncelleme Tarihi:
İşte İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin mesajdan anladıkları...
KENDİSİ AÇIKLAMALI
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat: Bu sözün kendi partisiyle ilgili olduğu kanaatindeyim. Tabii bu konuda bir şey söylemek doğru değil, bunu Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisinin açıklaması gerekir.
ADAYI HİÇ KONUŞMADIK
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ: Onu CHP’lilere sormak lazım. Kendi partisinde bir konuşma yapıyor, tahminim de partisine yönelik bir mesaj olduğudur. Masayı ilgilendiren bir yönü yok diye düşünüyorum. Tamam, masa ileride ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkaracak ama şu ana kadar bu konu konuşulmadı, yöntem de belli değil. Onun için bu masaya yönelik bir mesaj olarak değerlendirilemez.
ÜZERİMİZE ALINMADIK
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin: Bence, parti içindeki bir toplantıda söylenmiş bu sözler kendi iç kamuoyuna yönelik mesaj noktasında. Bizim henüz masa ortaklarıyla resmi olarak ittifak ortaklığı ya da aday ortaklığı noktasına gelmişliğimiz yok. Onun için biz bu sözden kendi üzerimize bir şey almadık. Parti içine yönelik bir mesaj olarak algıladık. Mesaj da yerine ulamış görünüyor bence. Çünkü birlikte yol yürüdüğü arkadaşları, yanında olduklarını ortaya koymuş oldu.
MASADAN ALDIĞI ÖZGÜVEN
Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın: İsimler üzerinden değerlendirme yapmayı sağlıklı görmüyoruz. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımı, ifade tarzı masadan aldığı özgüvenle oldu diye düşünüyorum. Parti içine söylendiği gibi Türkiye kamuoyuna da bir mesaj veriyor gibi düşünmek lazım. Sonuçta masa bir isim üzerinde antant kalacak. Bu, Türkiye’nin uyumla yönetilmesi, bugün yaşanan ekonomik sosyal ve hukuktaki dağınıklığın, tahribatın süratle giderilmesine yönelik bir isim olacak.
DIŞARIYA SÖYLEMEDİ
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Muhtar Mahramlı: 6’lı masadaki herkes gibi Kemal Bey de elbette cumhurbaşkanlığını istiyor. Ama şu ana kadar masada bu konu konuşulmadı. Sonuçta kararı masada liderler verecek. Bana göre adayın liderlerden biri olması gerekir. Çünkü, sahaya indiğinde en azından kendi teşkilatının, partisinin maddi manevi gücünün arkasında olması gerekir. Ekmelettin Bey örneğinde gördük, gün geldi bir kahvehane sandalyesinin üzerine çıkıp konuştu, arkasında kimse yoktu, herkes kerhen destekledi, gittiği bazı yerlerde afişi bile yoktu. Kemal Bey’in söylediklerini ben kendi iç bünyesine, partisine yönelik söylediği sözler olarak değerlendiriyorum. Dışarıya söylenmemiştir. Bu süreçte tabanını ve gücünü konsolide ettiğini düşünüyorum.