Güncelleme Tarihi:
Ancak, martıların doğal yaşam alanı olarak seçtiği ada, doğal dengenin devamının sağlanması düşüncesiyle turizme kazandırılamıyor.
Van Müze Müdürü Mete Tozkoparan, adayı önceki yıllarda turizme açmayı planladıklarını söyledi. Adanın turizme açılmasının, martıları olumsuz etkileyeceği düşüncesi ile fikirden vazgeçildiğini bildirdi.
Martıların yumurtalarını adanın her yerine gelişigüzel bıraktığını anlatan Tozkoparan, insan yoğunluğuyla birlikte adadaki doğal dengenin bozulacağını, ekolojik dengenin altüst olacağını ifade etti.
Tozkoparan, adanın tamamının turizme açılmasının sakıncalı olduğunu, doğal dengeye zarar verilmemesi açısından insanların sadece kiliseyi gezip adadan ayrılması gerektiğini belirtti.
KİLİSE DUVARLARINDAKİ YAZILAR
Sit alanı olan Çarpanak Adası'nın eleman yetersizliği nedeniyle fazla kontrol edilemediğini bildiren Tozkoparan, ada çevresinde yeni düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
Saint Jean Kilise'nin duvarlarına yağlı boyayla yazılan yazıların görüntüyü bozduğuna işaret eden Tozkoparan, kilisenin restorasyonu için başvuruda bulunduklarını belirtti.
Restorasyon sırasında yağlı boya yazıların silinmesi halinde kilise duvarlarının hasar göreceğine değinen Tozkoparan, duvarlara yağlı boyayla yazı yazan 8 kişinin isimlerinin tespit edildiğini anlattı. Tozkoparan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen bu kişilerin davalarının devam ettiğini bildirdi. (BTC) Petrol Boru Hattı Şirketi'nin, çevresel yatırım programında desteklediği “Önemli Kuş Alanları Projesi” (ÖKA) kapsamında, 28 Nisan-15 Haziran 2004 tarihleri arasında yapılan çalışmalarda 9 yeni önemli kuş alanı belirlendiği bildirildi. Türkiye'de ve dünyada bir bütün olarak doğayı ve biyolojik çeşitliliği korumayı ve halkı bilinçlendirmeyi amaçlayan Doğa Derneği ile uluslararası iki doğa kuruluşu tarafından yürütülen projede önemli aşama kaydedildi. Projenin Kuş Gözlem Ağı Sorumlusu Eray Çağlayan, AA muhabirine, önemli kuş alanlarının, yaşamı ayakta tutan doğal kaynakları ve bu kaynakların doğal döngülerini barındıran yerler olduğunu belirtti. Çağlayan, BTC Şirketi'nin, boru hattı güzergahındaki önemli kuş alanlarının belirlenmesi amacıyla başlattığı ve 225 bin dolarlık destek sağladığı proje kapsamında, 28 Nisan-15 Haziran tarihleri arasında 9 yeni kuş alanı belirlediklerini bildirdi. Proje kapsamında önemli kuş alanlarının son envanterinin çıkarıldığını da vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi: “Kuş gözlemcilerinden oluşan ekibimizin çalışmaları Sivas, Erzurum ve Kars'ta kuş gözlem topluluklarının kurulmasıyla başladı. Kış mevsimi boyunca boru hattı güzergahındaki sulak alanları ziyaret ederek su kuşlarını izledik. Cumhuriyet, Atatürk ve Kafkas Üniversitelerine geziler düzenledik. Okullarda kuş gözlemciliğini anlattık.” YENİ KUŞ ALANLARI Çağlayan, yapılan çalışmalar sonunda, Ardahan'ın Posof ormanları, Sivas ve Erzincan arasındaki Kösedağları, Kahramanmaraş, Adana ve Kayseri illeri arasıda bulunan Tahtalı dağları, Osmaniye'deki Aslantaş Milli Parkı, Erzincan yakınlarındaki Gölova göleti, Erzurum'un Kuzeyi'nde Artvin yolundaki Tortun Vadisi, Kars'ın kuzeyindeki Allahuekber dağları, Kars Sarıkamış yakınlarındaki Göldüzü Ovası ve Ardahan sınırı yakınındaki Kura Vadisi'nde yeni kuş alanları belirlediklerini kaydetti. Bu alanların tanımlanması için çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Projemiz 2005 yılı sonuna kadar devam edecek. Bu süreçte belirlediğimiz kuş alanlarının tanımlanması konusunda çalışmalar yapacağız. Bu veriler, uluslararası kaynaklarda da yer alacak. Ayrıca, Uluslararası Kuşları Koruma Kurulu'nun dünya kuş veri tabanına girecek. Belirlediğimiz kuş alanlarına pilot uygulama olarak koruma yöntemleri geliştireceğiz.” Çağlayan, Türkiye'nin önemli kuş alanlarının yüzde 51'inin etkili koruma çalışması yapılmadığı takdirde önümüzdeki 2 yıl içinde doğa özelliklerini tümüyle kaybedeceğini, bu nedenle BTC projesinin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi. KUŞ ALANLARININ MEVCUT DURUMU Doğa Derneği'nin, uluslararası kriterleri esas alarak yaptığı tespitlere göre, önemli kuş alanlarının yüzde 80'i bir ya da daha çok tehdit ile karşı karşıya bulunuyor. Derneğin 60 binden fazla kuş verisini bir araya getirip hazırladığı ve 184 kuş cennetinin tanımlandığı envantere göre, Türkiye'deki önemli kuş alanları toplam alanın yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturan toplam 11 milyon 638 bin 525 hektarı kapsıyor. Bu alanın yüzde 76.4'ünde herhangi bir resmi koruma statüsü bulunmuyor. Önemli kuş alanlarının yaklaşık yüzde 42.5'i orman, yüzde 31'i bozkır ve tarım alanı, yüzde 7.9'u sulak alan, yüzde 9.5'i yüksek dağ çayırı, yüzde 5'i maki, yüzde 3.7'si deniz, yüzde 0.1'i yerleşim alanından oluşuyor. Son 10 yıllık dönem değerlendirildiğinde, önemli kuş alanlarının yüzde 51'inde olumsuz gelişmeler yaşanırken, yüzde 43'ü değişmeden kaldı ve yüzde 6'sında olumlu yönde ilerleme tespit edildi. Toplam, 184 kuş alanının 53'ünün yüksek, 48'inin kısmi ya da düşük derecede ulusal koruma statüsü bulunuyor. Bunun yanı sıra, 14'ünde yüksek, 5'inde ise kısmi derecede uluslararası koruma statüsü var. Diğer ÖKA'ların hiç bir koruma statüsü bulunmuyor. ÖKA'ları yok eden nedenlerin başında barajlar ve sulu tarım alanlarının genişletilmesi, yol inşaatları, aşırı otlatma ve plansız yapılaşma geliyor.
ÖNEMLİ KUŞ ALANLARI MERCEK ALTINDA