Güncelleme Tarihi:
NASA'nın dün gece Mars'taki Jezero Krateri üzerinde incelemeler yapmak ve yaşam izi aramak amacıyla gönderdiği, Türkçe anlamı 'Azim' olan uzay aracı Perseverance, jeolojik yapısı bakımından Burdur'da Salda Gölü'ne benzetilen kratere başarılı bir iniş yaptı. Antalya'da 2 bin 500 metre rakımda ABD ve Rusya gibi ülkelerle de ortak uzay gözlem çalışmalarının yapıldığı TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Sacit Özdemir, Perseverance'in Mars'a inişi ve beklentiler hakkında bilgi verdi.
FOSİL VE MİGROORGANİZMALAR ARAŞTIRILIYOR
Perseverance'in de şimdiye kadarki Mars yüzeyine gönderilen Rover denilen türdeki hareketli bir laboratuvar olduğunu belirten Prof. Dr. Sacit Özdemir, “Bu türdeki araçların en büyüğü belki de yaklaşık 1 tonun ve 2 metrenin biraz üzerinde, 23 kamerası var. En önemli hedefi orada canlıların olup olmadığına dair izleri, fosillerini araştırmak. Daha önceden Mars'ın yüzeyinde bulunmuş olabileceği düşünülen akarsular veya sıvıların bulunabileceği bir kratere indirildi. Ki eğer canlı yaşamış ise bizim bildiğimiz formdaki canlılar suyla yaşayabilirler. Böyle bir sulak bölgede daha önceden yaşamış ve kalıntısı kalmış mikroorganizmaların fosillerinin bulunup bulunmadığını araştıracaklar" dedi.
İZ BULAMAYACAĞI İZLENEMİ DOĞUYOR
Yaşam izi bulunup bulunamayacağı yönündeki ihtimalin ise yarı yarıya olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, şöyle konuştu:
“Bir şey söylemek çok zor. Bizim bildiğimiz yaşam formları suyla ilişkilendirilebiliyor. Su olduğu yerde canlılar üreyebiliyor, gelişebiliyorlar. Fakat Mars'ta önceden su var mıydı bizim bildiğimiz formda, başka bir tür sıvı mıydı o kanalları oluşturan, izlere baktığımızda bir tür sıvının izlerini görüyoruz ve burada gerçekten de canlı yaşamış mıydı bunları bilmek gerçekten çok zor. Zaten Mars yüzeyine gönderilen uzay araçlarının en birinci hedefi bu, canlı olup olmayacağına dair izleri araştırıyorlar. Daha önce farklı ülkeler de gönderdi ama şu ana kadar hiçbir iz bulanamadı ne yazık ki. Bunları düşününce bu 'Azim' uzay aracının da başarılı olamayacağını, canlıların olduğuna dair bir iz bulamayacağı izlenimi doğuyor açıkçası. Çok büyük bir fark çıkabileceğini düşünmüyorum şahsen."
DRON DENEMESİ YAPILACAK
Uzay aracında bazı deney düzenekleri olduğunu da anlatan Prof. Dr. Özdemir, içinde bir de dron götürdüğünü kaydetti. Orada hızlı hareket sağlamak amacıyla deneme yapılacağını ifade eden Prof. Dr. Sacit Özdemir, daha ince bir atmosferi olduğu için özel imalat bir dron yapıldığını söyledi.
11 MİLYON KİŞİNİN İSMİ MARS'A İNDİ
Salda Gölü'nün Jezero Krateri'ne jeolojik yapısının benzerliği nedeniyle incelendiği ve canlının yaşayabileceği, fosil olarak kalıntısının bulunabileceği bir bölge izlenimi verdiğini de anlatan Prof. Dr. Özdemir, uzay aracındaki bazı ilginç noktaları şöyle anlattı:
"Bir ilginç özellik ise dünya üzerinden yaklaşık 11 milyon insanın ismi bir çipe yazılarak bu uzay aracıyla birlikte Mars yüzeyine indirildi. NASA'nın sayfasında bu bilgiye dair not var fakat insanların tüm listesi var mı, emin değilim. Çip üzerine başvuru yapan insanlar üzerinden seçilmiş yaklaşık 11 milyon kişinin isminin yazılarak bu uzay aracıyla Mars yüzeyine indirildiği bilgisi var. Türkiye'den başvuru var mı bilmiyorum, özellikle çocukların çok ilgisini çeken bir konu."
BİR MERHABA DEMEK 20 DAKİKA SÜRÜYOR
Bu günlerde Mars'ın gökyüzünde görülebildiğini de belirten Prof. Dr. Sacit Özdemir, akşam güneş battıktan sonra batı, güneybatı yönünde hafif bir parlaklığa sahip, astronomik terimle bir kadir civarında, kırmızımsı portakal renginde Mars gezegeninin izlenebileceğini söyledi. Mars'ın Dünya'ya 200 milyon kilometre kadar bir uzaklığa sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, “Işık hızıyla sinyalin gelmesi ilginç bir özellik, ışık hızı sonlu olduğundan yaklaşık 10 dakika sürüyor. Yani oradaki Azim uzay aracıyla haberleşmemiz, sinyal göndermesi 10 dakika, ona buradan sinyal göndermemiz de 10 dakika sürüyor ışık hızıyla, radyo sinyalleriyle. Yani uzayda mesafelerin ne kadar büyük olduğunu vurgulamak açısından belirtmek istedim. Ki Mars şu anda dünyaya en yakın gezegen. Buna rağmen bir 'merhaba' demek bile oradaki bir canlıyla; yaklaşık 20 dakika sürüyor" diye konuştu.