Güncelleme Tarihi:
Romantik filmlerden hoşlananların keyifle izleyeceği bir film gösterimde: Marquise..
Yüksek bütçesi ve ilginç karakter analizleriyle seyirciyi beyaz perdeye çeken filmlerden biri olan Marquise'in çekimlerine 1996 yılında İtalya ve Fransa'da başlanmış. Çekimler toplam 13 hafta sürmüş. Yönetmenliğini ve yapımcılığını Vera Belmont'un yaptığı filmin başrollerinde ise Sophie Marceau, Lambert Wilson, Thierry Lhermitte, Bernard Giraudeau ve Patrick Timsit rol alıyorlar.
Filmin konusu şöyle... Yoksulluk içinde doğan Marquise, güzelliğini ve inanılmaz dans kabiliyetini hayatını kazanmak için kullanan genç bir kadındır. Kral XIV. Louis Fransa'sının tutkulu hayatı ve erotik kişiliği ile belki de en ünlü kadınlarından biridir.
Moliere ve tiyatro grubu şehre oyunlarını sergilemeye geldiklerinde özellikle başrol oyuncuları Rene Du Parque bu genç, akıllı ve olağanüstü kadına aşık olur. Onunla evlenmek için günlerce peşinden sürüklenir. Yaşadığı berbat hayattan kurtulmayı amaçlayan genç kadın yalnızca tek bir şartla bu teklifi kabul eder. O da gruptaki tiyatro oyuncularından biri olarak ekibe katılacak ve bir aktrist olacaktır. Fakat ne yazık ki kabiliyeti güzelliği kadar etkileyici ve kusursuz değildir.
Şimdi ise evli bir kadın ve ekibin en dikkat çekici üyesi olarak, onu başarıya ve şöhrete götürecek her şeyi yapmaktadır. Rene'nin ona duyduğu aşk ise karısının her hareketine göz yummasını sağlamaktaydı. Marquise de Parque ise eşine duyduğu minneti elinde tuttuğu erkek sayısı kaç olursa olsun onu terk etmemek ile karşılık vermektedir.
Ve bir gün hayatının erkeği ile tanışır. Ama nereye kadar? Jean Racine hayatına girdiği günden itibaren herşey değişir. Ama ölene dek eşi ve yegane hamisi olan Rene'den ayrılmaz.
Fransızların gözdesi
Fransız sinemasının güzel oyuncusu Sophie Marceau, bu kez de Marquis adlı filmle beyazperdeye konuk oluyor. Oyunculuk kariyerine henüz 14 yaşındayken La Boum (Patlarsam Yanarsın) adlı filmle başlayan Marceau'nun asıl adı Sophie Mapuis... 17 Kasım 1966 tarihinde Paris yakınlarındaki Gentilly'de doğan Sophie'nin babası bir kamyon şoförü. Sophie'nin yaşamını değiştiren yönetmen ise Cladue Pinoteau oldu. Sophie Pinoteau'nun La Boum adlı filmde oynamak üzere yeni genç bir yüz aradığını duydu ve rolü de aldı. Film çok başarılı oldu. Sophie, La Boum 2'nin çekimlerinde de rol aldı. O sıralar henüz 16 yaşındaydı. Genç ve güzel Sophie Marceau, Mel Gibson'la birlikte oynadığı Cesur Yürek filminde kariyerinin doruklarına ulaştı. Sophie Marceau hayvanları çok seven bir yıldız. Ayrıca şehir dışındaki yaşamı da çok seviyor ve yaşamının büyük kısmını doğada geçiriyor. Sophie Marceau Fransa'daki erkeklerin çoğunun birlikte olmak istediği güzel bir kadın. Ama o gönlünü bir yönetmene kaptırmış. Marceau'nun 24 Ağustos 1995'te bu yönetmenden bir oğlu oldu. Vincent adını verdiği oğlunun babası kendinden 24 yaş büyük olan yönetmen Andrzej Zulawski. Sophie Marceau bir Hollywood yıldızı olmak istemediğini söylüyor. Kendini çok daha yavaş ve emin adımlarla ilerleyer bir oyuncu olarak görüyor. Kariyer yapmanın hoş olduğunu söylese de hırslı olmadığını belirtiyor.
Şehirdeki heyecan...
Sinemadaki canavarların kralı Godzilla, Kurtuluş Günü'nün yaratıcıları yönetmen Roland Emmerich ve yapımcı Dean Devlin tarafından bir kez daha beyaz perdeye aktarıldı. Toho Co. Ltd tarafından 1954'te yaratılan dünyanın en ünlü karakterlerinden Godzilla, ilk kez aynı yıl Japonya'da gösterime sunulmuştu. Filmin Amerikan versiyonu ise başrollerde Raymond Burr ve Takashi Shimura ile 1956'da ABD'de gösterime girdi. Godzilla, Japon yapımları Godzilla vs. Mothra ve Godzilla vs Destorayah da dahil olmak üzere. Uzun zamandır Matthew Broderick ve Jean Reno'nun hayranı olan Emmerich ve Devlin, bu iki yetenekli oyuncuyla çalışma fırsatını buldular. Önceden bir Godzilla filmi görmemiş olan Broderick şöyle diyor: ‘‘Müthişti. New York'da yaşıyorum ve şehri böylesine felç eden birşeyin ortasında olmak eğlenceliydi.