Ender TÜRKKAN/MARMARİS (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 29, 2008 11:39
İZMİR'in Bergama ile Çanakkale ve Balıkesir sınırındaki Kazdağları'nda altın madeni aramalarına gösterilen tepkinin bir benzeri de tarihi ve doğal güzellikleriyle her yıl 2 milyona yakın turist çeken, dünyanın en lezzetli çam balının üretim merkezi olan Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde, yaşanmaya başladı.
‘Neslişah’ adlı firmanın, Aralık 2007'de Osmaniye Köyü'nün 12 ayrı noktasında manganez madeni çıkarmak için başlattığı rezerv araştırması çalışmaları, köylüler ve çevrecileri ayağa kaldırdı. Maden firmasının ortağı ile çevreci ve köylüler arasında gerginlik yaşandı. Maden faaliyetinin durdurulması için köylü ve arıcıların mahkemeye başvuracağı, protesto yürüyüşü yapılacağı açıklandı.
İlçe sınırları içerisinde maden çıkarılmasının turizme, arıcılık sektörüne, çevreye ve canlıların sağlığına zarar vereceğini düşünenler, ‘Neslişah’ın ortağı Recai Çomakçı'yla Osmaniye'nin tek kahvesinde buluştu. Gergin anların yaşandığı toplantıda Recai Çomakçı'dan maden faaliyetlerinin durdurulması istendi. Çomakçı, istekleri, tüm çalışmalarını yasal çerçevede yürüttüklerini vurgulayarak reddetti. Köylüler ve çevreciler de Recai Çomakçı'yı vatan sevgisini ve insanlığını kaybetmekle suçladı. Yüzü aşkın kişinin sert eleştirilerine maruz kalan Recai Çomakçı, “Maden çıkardığımızda, ne yapacaksınız? Beni öldürecek misiniz?” diye konuşunca tartışma tırmandı. Otel sahibi turizmci Atilla Berker, Çomakçı'yı “Asıl sen bizi öldürüyorsun, bizi yaşatan doğayı öldürüyorsun” diye bağırarak yanıtladı. Sözlü atışmadan öteye geçmeyen tartışmalardan bir sonuç alınamadı, taraflar, hiçbir konuda anlaşamadı.
Sık sık bağrışmaların yükseldiği toplantının ardından köylüler ile çevreciler, etrafında çok sayıda arı kovanının da bulunduğu maden aranan ormanlık alanı, basın mensuplarına gezdirdi. Manganez parçalarını eline alan maden karşıtları, firmanın sadece rezerv araştırmaları sırasında yüzlerce ağaç kestiğini, maden çıkarılmaya başladığında ağaç katliamının artacağını iddia etti.
‘MADENE HAYIR BALA EVET’
Osmaniye Köyü'nde yaşayan Muğla Arıcılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Hasan Hüseyin Aydın da, Muğla'nın dünyanın en önemli bal üretim merkezi olduğuna, bunun önemli bir kısmının köylerinde üretildiğine dikkat çekti. Hasan Hüseyin Aydın, “Baldan gelir sağlıyoruz. Köyümüzde 55 bin kovan bulunuyor. Her kovandan ortalama 30 kilo bal elde ettiğimizi düşünürsek Osmaniye’de her yıl bin 650 ton bal üretiliyor. Ama maden faaliyete geçerse bizim için bir insan kadar önemli olan çam ağaçları ile arılarımız, kovanlarımız zarar görecek. En büyük gelir kaynağımızı kaybedeceğiz. Köyümüzde maden araştırılmasını ve bu madenin çıkarılmasını istemiyoruz” dedi. Aydın, sözlerini “Madene hayır, bala evet” sloganıyla bitirdi.
KONU YARGIYA TAŞINIYOR
Köyde bir tek ağacın kesilmesine izin vermeyeceklerini belirten Osmaniye Köyü Muhtarı Türköz Deveci, Muğla Arıcılar Birliği'yle önümüzdeki hafta konuyu yargıya taşıyacaklarını, 7 Mart'ta imza kampanyası, 9 Mart'ta ise protesto yürüyüşü düzenleyeceklerini açıkladı. Deveci, köylerinde maden istemediklerinin altını çizerek, bu amaçla sonuna dek, yasal çerçeveler içerisinde mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
‘BİZ MADEN İSTİYORUZ’
Çevreciler, basın mensuplarıyla birlikte Marmaris İlçe merkezine geri dönmek için araçlarına doğru giderken işletmeci Recai Çomakçı'yla bir daha karşılaştı. Kahvedeki tartışmanın bir benzeri bu kez maden sahasına sadece yüz metre uzaklıkta yaşanmaya başladı. Çevreciler, Çomakçı'ya, “Yazıklar olsun” diye bağırdı. O ana kadar ki gelişmelerde hiç konuşmayan köylülerden 63 yaşındaki Durmuş Şahin söze karıştı. Madenin köye faydalı olacağını, kendilerine iş imkanı vereceğini belirten Şahin, “Ben de maden de çalışacağım” diye konuştu. Ancak buradaki tartışmalarda sözlü sataşmalardan öteye gitmedi. Marmaris'e dönen çevreciler, köylülerle işbirliği içinde maden karşıtı çabalarını bir sonucu varana kadar sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti.