Güncelleme Tarihi:
FARK ettiniz mi? Son zamanlarda Küçük Prens'in gülü gibi hepimizin bir ağacı oluyor. Nikah şekeri ya da alelade bir yılbaşı hediyesi yerine verilen minik çam fidanları hepimizi nasıl da mutlu ediyor. Saksıya diktikten sonra hiç gerekmediği halde her gün suladığımız fidan, aşırı özen ve sevgiden sararıp solunca nasıl üzülüyoruz?
Ya Anı Ormanları.
Kaybedilen kişinin adına kurulan ormandaki her bir ağaçta yeniden hayat bulacağı düşüncesi ne denli rahatlatıcı..
İşte bu Hediye çam ağaçları, anı ormanları gibi kampanyaların arkasındaki kişi Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürü İsmail Özkahraman.
Özkahraman geçtiğimiz günlerde yeni Orman Bakanı Ersin Taranoğlu tarafından görevinden alındı. Türkiye'nin ağaçlandırılması için canla başla çalışan, pek bilmediğimiz erozyonun ne olduğunu bıkmadan usanmadan anlatan, buna karşı mücadeleyi yaygınlaştıran bu başarılı bürokrat görevinden niçin alındı bilmiyorum.
Ancak görevden alındığını duyunca aklımdan önce ‘‘Marmaris ne olacak’’ düşüncesi geçti. Alevlerin bir kez daha yuttuğu Marmaris'in yeniden ağaçlandırılması kime emanet edilecekti? Kendi adıma geçen yılki Marmaris yangınından sonra 3 milyon fidan diktiren Özkahraman'dan başkasına güvenemiyorum.
İsmail Özkahraman ile Kınalıada'da 1994 yılında Ara Parisyan Anı Ormanı'nı kurduğumuz sırada tanıştık. Üç yıl süresince Anı Ormanı ile yakından ilgilendi.
‘‘Ağaçlar pek hızlı büyümüyor’’ diye yakındıkça sabırla bilgi verdi.
Özkahraman'ın son kampanyası kaparilerle ilgiliydi.
Hani şu Amerikan salatasında kullandığımız, somon dilimlerinin üzerine serpiştirilen turşu tadında minik tohumlar.
Almanlar kapariyi tam 472 çeşit sos ve yemekte kullanıyormuş. Bizde ‘‘Kedi tırnağı’’ ‘‘Cimbom’’ ‘‘Gebere’’ diye tanınan bu bitkiden yılda 15 milyar dolar kazan İspanya ise kapariyi ‘‘milli bitki’’ ilan etmiş.
Çuvalla para kazandıran kaparinin diğer bir marifeti de erozyonu önlemesi. Bu yüzden Özkahraman bir taşla iki kuş vurmayı hedeflemiş. Kapari yetiştirerek hem erozyon denen belayı önlemek, hem de 9 milyon orman köylüsünün gelirini arttırmak. Dahiyane değil mi?
İsmail Özkahraman 1997 yılında 1 milyon kapari fidanının dikilmesini planlıyordu.
Onun döneminde halka açılan fidanlıklarda geçtiğimiz yıl 1 trilyonluk fidan satışı yapılmıştı. Bu yıl bu miktarın 2 trilyon liraya ulaşması hedefleniyordu.
Şimdi bu projelere ne olacak? Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü yeni müdürü bunlara sahip çıkacak mı?
Bazı insanlar vardır onlarla hayallerin erişilmez olmadığını bilirsiniz. İsmail Özkahraman öyle biri. Görevinde kalsaydı, onun ağaç tutkusuyla çocuklarımıza daha yeşil bir Türkiye bırakabilirdik.