OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 10, 2003 00:00
Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara'da depremlerin yaklaştığına ilişkin herhangi bir bilgi olmadığını belirterek "Vatandaşlar rahat bir yaz geçirsinler" dedi. Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Özer Kenar ise İstanbul ve Kocaeli'nde yakın tarihte deprem beklemediklerini söyledi.Marmara'da deprem olacağına ilişkin söylentiler, deprem uzmanı Jeofizik profesörleri tarafından yalanlandı. Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan ve Kocaeli Üniversitesi Jeofizik mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özer Kenar Marmara'da yakın zamanda deprem olacağı iddialarının bilimsel bir temele dayanmadığını belirterek, gerçekçi olmadığını açıkladı.PROF. ERCAN: YAKIN ZAMANDA DEĞİLİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi ve Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara'da yıkıcı bir deprem meydana geleceğinin bilinmesine karşın, eldeki verilerin bunun yakın bir zamanda olacağını göstermediğini söyledi. Prof. Dr. Ercan, Saros Körfezi'nde meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin, Marmara'da meydana gelebilecek büyük depremin habercisi olarak algılanmaması gerektiğini bildirdi. Saros'taki depremin büyüklüğünün, ''küçük-orta boy'' olarak adlandırılan bir sarsıntı olduğunu ve şiddetinin, İstanbul'da olması beklenen depremin, binde biri düzeyinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ercan, ''Böyle küçük bir depremin kendinden bin kat büyük bir depremi yaratması mümkün değil'' dedi. Prof. Dr. Ercan, küçük bir depremin, büyük depremin sadece ''ayak sesi'' olabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Ancak, bunda dahi tedbirli konuşuyorum. Bunlar o bölgede gerilimin biriktiğini gösterir. Yer kırılmadan önce küçük küçük çatlamalar olur. Bu çatlamalar sonucunda 2-4 büyüklüğünde depremcik dediğimiz sarsıntılar ortaya çıkar. Bu çatır dalamalar, Marmara'da 1972 yılından beri ölçülüyor. Bunların şu andaki sayısı 3 bin 500. Bu çatırdamalar bir çizgisellik gösteriyor ve Tekirdağ Mürefte'den Sivriada'nın önüne doğru uzanıyor.'' ''İKİ BÜYÜK DEPREM OLACAK, ANCAK ZAMANI VAR''Bu çatırdamaların, Marmara'da oluşacak büyük depremde gerilim boşalmasının nerede, boşalmanın kaç kilometre derinde olacağını, kaç parçalı kırılma meydana geleceğini, hangi büyüklükte olacağını ve depremin yakınlaşıp yakınlaşmadığını gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr.Ercan, şöyle konuştu: ''Bu jeofizik bilgileri ışığında, doğudan Marmara'ya gelen yılda '1,5 10 üzeri 21 Erg'lik bir itme gücü var. Bu bir atom bombasına denkgelir. Her yıl bu kadarlık bir bindirme oluyor. Bu itme 55-65 atom bombasına eriştiğinde kırılma gerçekleşecektir. Bu da yaklaşık 6 milyar giga tonluk bir itmeye denk geliyor. Bu, Marmara'da iki parçalıkırılmayla sonuçlanacak. Kırılmalardan biri Sivriada-Büyükçekmece arasında olacak ve 6.4 büyüklüğünde bir deprem yaratacak. Diğeri de onun bıraktığı yerden Büyükçekmece-Mürefte arasında 7-7.2 büyüklüğündeolacak. Birincisinin süresi 9 yıl önce doldu, uzatmaları oynuyor. Ama Saros, depreminin bununla hiçbir ilgisi yok. Bu deprem herzaman olabilir. Diğeri için yeterli gerilim birikmemiş durumda. Bunun eşik yılı 2007, son yılı ise 2032'dir. Bunun, Marmara Ereğlisi'nin önünde meydana gelmesini bekliyorum. Her iki depremde, 7-10 kilometre derinlikte meydana gelecektir.'' Prof. Dr. Ercan, ilk deprem için hesaplanan sürenin dolmasına karşın, bu depremin yaklaştığına ilişkin bir gösterge bulunmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Bu depremlerin, yaklaştığına ilişkin herhangi bir birleşik bilgiyok. Böyle bir tehlikeden bahsedebilmek için, sismik dalga geçiş uzunluğundan, yerdeki ısınma, şişme, radyasyon ve radon gazı çıkışına kadar 15 ayrı bilgi olması gerekiyor. TÜBİTAK'ın bahsettiği radon çıkışları 3,5 milyon yıldır oluyor. Önemli olan radon çıkışındaki olağan değerin 2-10 kat artmasıdır. Diğer işaretlere de bakmak gerekir. Örneğin, yerin yamulmasında yüzde 18-30 arasında artış olması gerekiyor. Bu 15 değerde herhangi bir farklılaşma olmadan biz jeofizikçiler (Deprem geliyor) diyemeyiz. Bu belirtilerin çoğu yok.'' ''ENDİŞELENİYORSANIZ, HAYVANLARA BAKIN''Prof. Dr. Ahmet Ercan, jeofizik biliminin, depremin ne zaman olacağını bugünkü teknolojik imkanlarla saat duyarlılığında bilmesininmümkün olmadığını belirterek, bu konuda endişe duyanlara hayvan davranışlarına dikkat etmelerini önerdi. ''Biz, depremin ne zaman olabileceğini en çok gün olarak belirleyebiliyoruz. Örneğin yerdeki yamulma 4 gün önce büyük değişiklikler gösteriyor. Yeraltı suyundaki değişim ise 1-2 gün önce oluşuyor'' diyen Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi: ''Depremde saatsal yaklaşımı ancak hayvanlar belirleyebiliyor. Balıklar deprem öncesi sığda yüzer ve bol
balık tutulur. Martılar denize konmaz. Plajlarda bol miktarda
yengeç görülür. Halk, denize baksın. Depremden 1-1,5 saat önce ev hayvanlarında huysuzlanma başlar.Kümes hayvanları, arkalarından çakal kovalıyormuşçasına kaçışır. Vatandaşlar rahat bir yaz geçirsinler, bu konuda endişe duyarlarsa önceden bilgi almak için hayvanların gösterdiği belirtilere dikkat etsinler. Ben acil bir deprem beklemiyorum.'' Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem konusunda yapılan yersiz açıklamalarla kamuoyunun endişeye sevk edildiğini ifade ederek, vatandaşların bu tür ''deprem geliyor'' şeklindeki açıklamalara itibaretmemelerini istedi. PROF. DR. KENAR: YAKIN TARİHTE DEPREM BEKLEMİYORUZKocaeli Üniversitesi Jeofizik mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özer Kenar, Saros'ta meydana gelen depremin Marmara'yı etkileyerek yeni bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadığını belirterek, yakın tarihte deprem beklemediklerini bildirdi. Prof. Dr. Özer Kenar, yaptığı yazılı açıklamada, Saros Körfezi'ndeki depremin oluştuğu fay hattının ayrı bir kol olduğuna işaret ederek, Saros depreminin Kocaeli'yi veya İstanbul'u etkileyecekbir depremi meydana getirmesi mümkün değil'' dedi. Saros ve Gölcük'teki kırıkların, tektonik olarak birbirini etkilemesinin olanaksız olduğunu savunan Kenar, ''İstanbul ve Kocaeli'nde iddia edildiği gibi yakın tarihte deprem beklemiyoruz'' diye konuştu. Mevcut imkanlarla depremin üç beş saniye bile önceden bilinmesininmümkün olmadığını öne süren Kenar, şunları kaydetti: ''TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür'e aften gazetelerde yeralan 'depremi önceden bildi' yargısı bilimle çelişmektedir. Görür'ün öne sürdüğü gibi radon gazının çıkışından sonra birkaç gün içinde deprem meydana geleceğin söylemek bilimselliğe aykırıdır. Radon gazı genelde derin kuyularda ölçülür. Radon gazı deprem parametrelerinden biridir, ancak böyle bir gözlem 20-30 km yarıçaplık alanda gerçekleştirilmelidir. 5 büyüklüğündeki bir depremin bilinmesi için 120 gün, 7 büyüklüğündeki bir depremi tahmin etmek için ise en az 20 yıl radon gazının gözlenmesi gerekir.'' DEPREMİN 15 PARAMETRESİRadon gazı ölçümünün tek başına yeterli veri olmadığını belirten Kenar, şunları söyledi: ''Bir deprem öncesi yerin içinde yaklaşık 15 ayrı olay ve hareket meydana gelir. Bu değişiklikleri bazılarını, deprem dalga sırtlarında değişme, kayaçları sıkıştıran kuvvetlerinin ekseni ve yönlerindeki değişme, manyetik alanda değişiklik, radon gazı ve petrol kuyularındaki veriminde değişiklik, kuyu suyu seviyelerinde değişiklikve öncü depremlerinin sayısında azalma şeklinde sıralayabiliriz.'' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın, depremi önceden
haber verecek bir sistem kurduÄŸu yönündeki açıklamasını inandırıcı bulmadığını da bildiren Kenar, ''Sayın Gürtuna, deprem oluÅŸtuktan bir iki saniye sonra elektrik, doÄŸalgaz gibi tehlike yaratacak durumların üstesinden gelmek için geliÅŸtirilen sistemden söz ediyor olmalı. Yoksa çalıştığı ekibin 'biz depremi önceden biliyoruz' diye iddiada bulunduklarını sanmıyorum'' dedi. İstanbul'da meydana gelecek depremin büyüklüğünün 6,5'tan fazla olmayacağını da iddia eden Kenar, şöyle konuÅŸtu: ''Elimizde, Ä°stanbul'da geçmiÅŸte meydana gelen depremlerin bu orandan büyük olduÄŸu yönünde bilgi de bulunmuyor. Bunu daha iyi kavramak için Sultan Ahmet Meydanı'ndaki DikilitaÅŸ'a bakmak gerekiyor.Bu taÅŸ 500 yıldan fazla orada yerinde duruyor. 6'dan büyük bir deprem bu taşı devirir. Fakat yapılan araÅŸtırmalar taşın devrilmediÄŸini gösteriyor. 7'nin üzerinde deprem bekleyenlere duyurulur. KOÃœ'NÃœN ARAÅžTIRMALARIÖte yandan Kocaeli Ãœniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Fatma Sertçelik'in baÅŸkanlığında 4 kiÅŸilik araÅŸtırma grubunun, Kocaeli'nde DeÄŸirmendere, Derince, AkmeÅŸe, Derbent, Bursa'da Cihatlı, Adapazarı'nda Adliye ve Düzce'de kurulu istasyonlardaki araÅŸtırmaları sürüyor. İstasyonlardaki verileri deÄŸerlendiren Yrd. Doç. Dr. Sertçelik, Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattında herhangi bir hareketlilik gözlemlenmediÄŸini kaydetti. Â
button