Güncelleme Tarihi:
Marmara Denizi açıklarında dün akşam saat 20.57'de, 8.4 kilometre derinlikte meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem, Tekirdağ'da herhangi bir yıkıntıya sebep olmadı. Valilikten yapılan açıklamada depremin bir zarara yol açmadığı belirtildi. Deprem sonrası bazı vatandaşlar tedbir amacıyla evlerinden çıkarken, telefon hatlarında fazla yüklenmeden dolayı kısa süreli sorun yaşandı.
Öte yandan 5.2 büyüklüğündeki depremden 20 dakika sonra, Marmara Denizi'nde 2.7 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
VATANDAŞLAR SOKAKLARA DÖKÜLDÜ / WEB TV
KILIÇDAROĞLU'NDAN DEPREM DEĞERLENDİRMESİ
43 ARTÇI OLDU
20.57'deki depremin ardından sabah saat 10.00'a kadar en büyüğü 2.9 olan 43 artçı sarsıntı meydana geldi.
'GERÇEK BİR TEHLİKE VAR'
Depremle ilgili uzmanlar farklı görüşler dile getirirken İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür sert uyarılarda bulundu. Marmara’da olan her depremi ciddiye almak lazım diyen Görür şöyle devam etti:
“Marmara’da yapılan araştırmalarla bilinmeyen faylar haritalandı. Ve çıkan sonuç, Tekirdağ çukuruyla Adalar arasındaki kesimin kırılmaya en uygun yer olduğuydu. Burası kırılırsa da en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacak ve bu İstanbul için bir uyarı. Depreme neden olan fay, olası İstanbul depreminde kırılmasını beklediğimiz fayın hemen batı ucunda. Bu durum bölgenin gerilmekte olduğunu ve buna bağlı olarak irili ufaklı depremler olduğunu gösteriyor. Yer bilimciler olarak biz, ‘Marmara gerilme altında, çatırdıyor, zamanı belli olmayan bir deprem meydana gelebilir’ diyoruz. Bu depremler, bunun uyarısı olarak algılanmalıdır. Yalnızca bu deprem üzerinde konuşulmasının anlamı yok. Gerçek bir tehlike var ve bunun boyutu ile yeri belli. Büyük tehlike gelmeden önce yaşanan kırılmalar gösteriyor ki, Marmara’daki faaliyet devam ediyor.”
'BÜYÜK DEPREMİN ÖNCÜSÜ DEĞİL'
Prof. Dr. Ahmet Özcan ise 5.2'lik depremin beklenen ana depremin öncüsü olduğunu söylemenin yanlış olduğunu vurgulayarak, ''2007-2015 arasında bu bölgede 4 ile 5,5 arasında deprem göreceğiz. Bunlar, Tekirdağ, Çorlu, Silivri, İstanbul, Çanakkale, Bandırma, Çınarcık, Yalova’da korkutucu sarsıntılar yaratacaktır. Ancak, bu deprem, daha sonra beklenen ana depremin öncüsüdür diyemeyiz.Beklenen ana depremin olması henüz erkendir. Marmara büyük bir depremi yaratacak gerginlikte değildir. Ancak ana deprem bir gün kesin olacaktır. Beklemek için daha süremizin var olduğunu sanıyorum.
Depremin odak derinliği 8,4 km. Bir hafta içinde büyüklükleri 4,2 ye varacak artçı depremler beklenir. Deprem, Marmara Ereğlisi önünde 7.0 ile 7,2 büyüklüğünde deprem beklediğim konumda, ayrıca odak 10 km derindeki granit kabuğu derinliğinde olmuştur. Oluşum da bu bölgede gerginliğin biriktiğini gösteren kabukta, güre boşalırken yaptığı çıtırtılardır.Ancak bunlara bakarak, “deprem olacak” demek doğru olmaz'' şeklinde
KALAFAT: AKTİVİTE NORMAL
Bu depremin, Marmara'da olası büyük bir depremin öncüsü şeklinde yorumlanamayacağını vurgulayan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat da depremin, Marmara Denizi'nin normal bir aktivitesi olduğunu söyledi.
Kalafat depremi “orta şiddette” bir deprem olarak nitelendirerek, depremin sahil kesimleri ve yakın çevresinde daha güçlü hissedildiğini ifade etti. Kalafat “Bu deprem esasında Marmara Denizi'nin normal bir aktivitesidir. İstanbul'un özellikle Silivri, Çatalca, Büyükçekmece gibi sahil kesimlerinde daha güçlü hissedildi. Merkezi, denizin ortası olması sebebiyle herhangi bir hasar veya can kaybı olmadı. Şu an için korkulacak bir durum söz konusu değildir. Vatandaşlarımıza sakin olmalarını tavsiye ederim” diye konuştu.
PROF. TATAR: “CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR DEPREM”
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, Marmara Denizi'nde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, “Bu, yüzey kırığı ve yapılarda hasar oluşturmamakla beraber ciddiye alınması gereken bir deprem” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Tatar, yaptığı açıklamada, Marmara Denizi içinde Marmara Ereğlisi güneyinde meydana gelen depremin sığ bir deprem olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Bu depreme, şu andaki kısıtlı verilere göre Marmara Denizi içinde beklenen olası büyük depremin öncü depremi olarak bakmanın mümkün olamayacağını, ancak ciddiye alınması geren bir deprem olarak görülmesi gerektiğini belirten Tatar, şu bilgileri verdi:
“Bilindiği gibi büyük depremle ilgili olası senaryolar dile getirilmektedir. Marmara Denizi içinde şu anda kırılmayı bekleyen 170 kilometre uzunluğunda bir fay parçası bulunuyor. Bu fay parçasını geometrik olarak 3 parçaya ayırmak mümkün. Bu parçalardan Marmara Denizi içindeki en batıda olanı yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda ve bugün yaşanan depremin merkez üssünde. Bu, yüzey kırığı ve yapılarda hasar oluşturmamakla beraber ciddiye alınması gereken bir deprem. Bu deprem bizleri uyarmıştır. Şimdi yapılacak olan şey, soğukkanlı davranmak, paniğe kapılmadan bireysel ve kurumsal olarak en hızlı şekilde kendimizi olası büyük depreme hazırlamaktır.”
PROF. EREN: "BÜYÜK DEPREMİN TETİKLEYİCİSİ DEĞİL"
Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Jeoloji Mühendisi Prof.Dr. Recep Eren, Tekirdağ açıklarında dün akşam meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.2 büyüklüğündeki depremin, olası büyük depremin tetikleyicisi olmayacağını söyledi.
Tekirdağ açıklarında Marmara Denizi’nde yerin 15.3 kilometre derinliğinde kaydedilen 5,2 büyüklüğündeki deprem ile ilgili değerlendirme yapan Prof.Dr. Recep Eren, korkulacak bir şey olmadığını ve bu tür depremlerin, fayın enerji boşaltması açısından faydalı olduğunu kaydetti. 5.2 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara’nın devamında bir deprem olduğunu belirten Prof.Dr. Eren, şöyle konuştu:
"Bu bizim Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara’nın devamında bir deprem. Bu fayın kırılmayan uzunluğu yaklaşık 170 kilometredir. Bu halen kırılmayı bekleyen bir uzunluk. Marmara’da oluşan çukurluklar düşey atılımlı faylardan dolayı Marmara’da oluşacak depremin büyüklüğünün 7’nin altında olacağını düşünüyoruz. Kırılmayı bekleyen fay 170 kilometre olmakla beraber bunun tamamı doğrudan atılımlı değil. Tekrar düşey atılımlara döndüğü için kısmen etkisinin azalacağı düşüncesindeyiz."
PROF. EREN'İN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI OKUYUN
PROF. ERCAN: "2040'TAN ÖCE BÜYÜK DEPREM OLMAZ"
DEPREM uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’da beklenen büyük depremin 2040 yılından önce olmayacağını söyledi. 15 gün önce by-pass olan ve doktor tavsiyesi üzerine tatile çıkan Prof. Dr. Ahmet Ercan, yolculuk öncesi Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Ercan, dün Marmara Denizi açıklarında 5,2 şiddetindeki deprem ve İstanbul’da beklenen büyük deprem ile ilgili DHA’ya açıklamalarda bulundu.
"BEN DEPREMİ GÖRMEYECEĞİM"
Dün akşam Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 5,2 şiddetindeki depremin ardından büyük bir depreminin gelme olasılığının bilimsel olarak az olduğunu belirten Ercan, "Bunun vallahisi billahisi yok. Ama bilimsel olasılığı çok az. Neden diyeceksiniz? Bugüne kadar yapmış olduğum araştırmalarda 4 bin yılın depremlerini incelediğimde hiçbir deprem Marmara depreminden daha önce olmamış. Ama daha gecikmeli olmuş. Son yayınladığım araştırmada ben 2040 yılından önce bu depremlerin olmasını beklemiyorum. Bu 2075 yılına kadar uzanabilir. ’Ben Depremi görmem’ diye yeni bir kitabım çıkacak. Ben depremi yaşım itibariyle göremeyeceğim. Şimdi o zaman bu depremi görecek insanlar için İstanbul ve kentleri hazırlamamız gerekiyor" dedi.
PROF. ERCAN'IN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI OKUYUN
DEPREM İSTANBUL'DA DA HİSSEDİLDİ
İstanbul'da da hissedilen deprem vatandaşları sokağa döktü.
Vatandaşlar kendilerini sokağa attı. Birçok kişi ise depremi yakınlarına telefonla haber verdi. Depremi hissedenlerden Naci Koçan, "Evdeydim, bina çok sallandı. Hemen alt kata indim. Daha sonrada sokağa çıktım. Şimdi sokakta bekliyorum" dedi. Ömer Avcı ise "Ben koltukta oturuyordum. Koltuk sallandı. Eşim de Silivri'de yazlıkta. Depremi hissetmişler ve korkmuşlar" diye konuştu.
DEPREM ATATÜRK HAVALİMANI'NDA DA HİSSEDİLDİ
Atatürk Havalimanı'nda Antalya'ya gitmek için bekleyen yolcu Cemre Sevim, "Deprem olunca ilk önce anlayamadım. Biran duraksadım ve şaşırdım, oturdum sakinleşmeye çalıştım. Bağırmaya ve kaçışmaya çalışanlar olmadı" dedi.
Pasaport kontuarlarında görevli Naci Alan isimli polis memuru ise, deprem olduğu sırada pasaport gişesinde çalıştığını belirterek, "İlk başta şiddetli bir şekilde hissettim. Uçak iniş ve kalkışlarında bazen bir sarsıntı oluyor ama bu sefer ki ondan çok daha fazlaydı. Ama korkan, kaçan olduğunu görmedim" dedi.
Hediyelik eşya satışında çalışmakta olan Sibel Gündü isimli bayan personel ise deprem dolayısıyla korktuğunu belirterek, "Çok kötüydü çok korktum. Kimsenin kaçtığını göremedim. Sadece kendimi düşünüyordum. Uzun bir süre titredim korkudan" şeklinde konuştu
DEPREM ÇEVRE İLLERDE BÖYLE HİSSEDİLDİ / WEB TV