Marmara Üniversitesi'nin 2008-2009 akademik yılı, Sultanahmet'teki rektörlük binasında düzenlenen törenle başladı.
Atatürk Eğitim Fakültesi öğretim üyesi olan piyanist Doç. Dr. Mehveş Emeç de törende bir piyano dinletisi sundu.
Törende konuşan üniversite rektörü Prof. Dr. Necla Pur, üniversitenin 125 yıllık köklü ve onurlu geçmişinden aldığı güçle bir dünya üniversitesi olma yolunda hızla ilerlediğini kaydetti.
“Öğrencim” dediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlamaktan duyduğu onuru da dile getiren Prof. Dr. Pur, temeli 1883 yılında “Hamidiye Ticaret Mekteb-i Alisi” olarak atılan üniversitenin 3 bini aşkın seçkin öğretim elemanı ve 1500'e yakın idari personelinin özverili çabalarıyla faaliyetlerine devam ettiğini, 32 programda ön lisans, 104 programda lisans, 147 ana bilim dalında da doktora eğitimi verdiğini anlattı.
Evrensel bir üniversite olmanın temel koşulu özerkliğin, özgürlüğün, yurt içi ve yurt dışı üniversite ve kurumlarla işbirliğinin oluşturulması için üniversitelerde yapısal değişimi öngören radikal reformların uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pur, “Üye olmak için büyük bir gayret gösterdiğimiz AB ülkelerindeki üniversitelerin özgür yapılarına ve onlara sağlanan çok yönlü desteğe dikkatinizi çekmek isterim” dedi.
Bilimsel çalışmaları için altyapı eksikliğinin yanı sıra öğretim üyesi yetiştirilmesinde de sorun yaşandığına işaret eden Prof. Dr. Pur, profesör statüsüne gelmiş bir öğretim üyesinin maaşının bile 4 kişilik bir aile için belirlenen yoksulluk sınırı rakamına karşılık geldiğini söyledi.
-VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN TRANSFERLERİ-Prof. Dr. Pur, bu koşullar altında bilimsel çalışmaları yapacak nitelikli öğrencilerin üniversitelere nasıl yönlendirilebileceğinin hep birlikte düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Üstüne üstlük binbir çaba ve kıt kamusal kaynaklarımızla yetiştirilen değerli öğretim elemanlarımızı devlet üniversitelerinde tutmakta çok zorlanmaktayız. Bu sorunun nedeni ise eğitime katkıları giderek artan vakıf üniversitelerinin hocalarımızı çok yüksek ücretlerle transfer etmeleridir. Bu durumu üzüntüyle izlediğimizi, vakıf üniversitelerinin öğretim elemanı yetiştirme politikalarının acil olarak ciddi biçimde değerlendirilmesinin zamanının geldiğini belirtmek isterim” diye konuştu.
Türkiye'nin bulunduğu hassas coğrafi konum nedeniyle yaşanan siyasi sorunların üniversite camiasını yakından ilgilendirdiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Pur, “AB ile olan ilişkilerde Türkiye'nin onurunun hiçbir şekilde zedelenmemesini, Ermenistan ile başlayan diyalog sürecinin ve Kıbrıs görüşmelerinin bizleri tatmin edici biçimde sonuçlanmasını temenni etmekteyiz. Hükümetimizin, Türkiye'nin kırmızı çizgilerini koruyacağına inancımızı sürdürmeyi arzu ettiğimizi bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.
-ÖĞRENCİLERİN BARINMA SORUNU-Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, öğrencilerin barınma sorunlarının ve mevcut yurtların yetersizliği nedeniyle çok önemli bir soruna dönüştüğünü de ifade ederek, şunları söyledi:
“Özellikle gerici ve bölücü odaklar tarafından gençlerimize uygun koşullarda burs ve barınma olanakları sunulmakta, bu durumun yarattığı olumsuz etkiler gittikçe daha fazla hissedilmektedir. Bir türlü adını koyamadığımız, ancak karanlık odaklar olduğunu bildiğimiz birtakım kişi ve kuruluşlar, kayıt dönemlerinde sürekli masa açıyorlar. Biz güvenlik güçlerine
haber veriyoruz. Bunlar tarafından gençlerimize hiç karşılıksız burs veriliyor, yatırılıyor, kaldırılıyor. Bunların yaratığı olumsuz etkiler bizlere son derece rahatsızlık vermektedir. Bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi, ancak devlet politikalarının etkin olarak uygulanmasıyla mümkün olacaktır.”
Konuşmasının sonunda öğrencilere seslenen Prof. Dr. Pur, “Sevgili öğrenciler, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi rehberiniz her zaman akıl ve bilim olmalıdır. Bilimden ayrılan yolun karanlık olduğunun bugün içinde yaşadığımız pek çok zamanda ortaya çıktığını unutmayınız. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin emanet edildiği Türk gençleri olarak en önemli göreviniz, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet'in temel değerlerine sahip çıkmaktır. Tersi durumda bizim, üzerlerinizde bulunan haklarımızı hocalarınız olarak helal etmeyeceğimizi bilmenizi isterim.”
-ÖTEKİ KONUŞMALAR-Marmara Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı Sabri Tümer de akademik alandaki sorunlara değindiği konuşmasında, son günlerde tartışma konusu olan rektör atamaları sorununun mutlaka çözümlenmesi gerektiğini belirtti. Tümer, üniversitelerde yaşanan türban ve benzeri sorunların da ülkenin genel menfaat ve ihtiyaçları doğrultusunda, anayasa çerçevesinde çözülmesi gerektiğini söyledi.
Öğrenci Konseyi Başkanı Erkan Eraslan da üniversite gençliğinin, toplumun kültürel ve sosyal yapısını yansıttığını belirterek, Türkiye'de yetişmiş insana duyulan ihtiyacın bir gerçeklik olduğunu vurguladı.
Eraslan, konuşmasının sonunda, “Atatürk devrim ve ilkelerini, Cumhuriyet'in temel değerlerini her gün daha iyi kavrayan Marmara Üniversiteli gençler olarak yaşamımız boyunca yol gösterici olarak sadece bilimi kabul edeceğiz ve ileride ülkemizde önemli görevler alacağız” dedi.
Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayla Oktay, konuşmaların ardından yeni eğitim ve öğretim yılının “21. Yüzyıl İnsanını Yetiştirmek ve Üniversiteler” konulu ilk dersini verdi.
Törenin ardından rektör Prof. Dr. Pur, Başbakan Erdoğan'ı kapıya kadar eşlik ederek uğurladı.
Törene, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili ile öğretim üyeleri katıldı.
-CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN MESAJI-Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bir tebrik telgrafı gönderdi.
Cumhurbaşkanı Gül, törende okunan mesajında, Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmak ve bu hedefi geçmek için en önemli unsurlardan birinin üniversiteler olduğunu kaydetti.
Tüm gençlere eğitimde fırsat eşitliği sunulması amacıyla başarılı bir üniversite hamlesinin yürütülmekte olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin bilimde, fende, sanayide, uluslararası ilişkilerde önemli noktalara gelmesinde üniversitelerin önemli bir rol üstlendiğini ifade etti.
Üniversitelerin eğitim ve öğretim yanında bir başka önemli görevinin de bilim ve teknoloji üretmek olduğunu vurgulayan Gül, “Üniversiteler ayrıca bilimsel fikirlerin özgürce yeşerdiği, tüm fikirlerin özgürce seslendirildiği evrensel kurumlardır. Bununla birlikte üniversiteler ideolojik saplantılardan ne kadar uzak dururlarsa toplumla o kadar bütünleşmiş olur” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şu görüşleri kaydetti:
“Üniversitelerimizin önlerine daha büyük hedefler koyarak bilimsel seviyede yükselmesi, araştırma-geliştirme alanında dünyayla yarışacak bir düzeye ulaşılması amacıyla daha fazla çaba göstermeleri gerektiğine inanıyorum. Türkiye'nin her alanda gelişip güçlenmesi sadece teknoloji üreten değil, ürettiği teknolojiyi transfer eden bir ülke durumuna gelmesi, üniversitelerimizin başarısına ve tüm sektörlerle işbirliğine bağlıdır. Şüphesiz bu süreçte, geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz sevgili gençlerimiz de önemli bir rol üstleneceklerdir.”