Güncelleme Tarihi:
Karaköy Limanı'ndaki Le Atalante gemisinde düzenlenen basın toplantısında konuşan İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye ve Fransa'dan bilim adamlarının katılacağı Marmara Denizi'ndeki araştırmanın, yarın başlayacağını bildirdi.
Görür, “Araştırmalar, İstanbul ve Marmara'yı tehdit eden depremle ilgili daha fazla ayrıntılı bilgi elde etmek amacıyla yapılacak. Araştırmanın iki ayağı var. Birinin başında Fransız bilim adamı Pierre Henry, diğerinin başında da Celal Şengör olacak. Araştırmanın ikinci ayağında ben de olacağım” dedi.
Geminin daha önce de Marmara'da bir araştırma yaptığını hatırlatan Görür, bu ikinci araştırmanın kendileri açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Görür, “Çünkü geminin üzerinde insanlı bir denizaltı var. Daha önce bu gemide insansız bir kapsül vardı. Bu kapsülle fayları video ile görüntülemiştik. Şimdi denizin altına dalacağız ve yaklaşık 1200 metre denizin altına ineceğiz. Tabir doğru ise fayların kalbine bizzat ineceğiz. O açıdan da ayrıca heyecanlıyız. İstanbul'u ve Marmara'yı tehdit eden bu fayı görmüş olacağız” diye konuştu.
Araştırma sırasında yüksek teknoloji ürünü cihazlar kullanılacağını bildiren Görür, belli sayıda çok özel aletlerin Marmara'nın tabanına indirileceğini ve belirli ölçümler yapılacağını söyledi.
Naci Görür, araştırmanın 12 Haziran 2007 tarihinde tamamlanacağını sözlerine ekledi.
CELAL ŞENGÖR
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör de bilim adamlarının kara dışındaki bir faya ilk kez bu kadar yakın olacağını ifade ederek, çalışmanın verimli sonuçları olacağına inandığını söyledi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine, olası depremi tahmin etme döneminin artık bittiğini vurgulayan Şengör, şöyle konuştu:
“Depremleri önceden tahmin etmek mümkün değil. 30 sene içerisinde 7'den büyük bir depremin olacağını da zaten biliyoruz, ama bunun dışında bu dalışlarla bu depremi acaba daha yakından bilebilir miyiz? Böyle bir şey olmayacak. Bizim burada öğrenmek istediğimiz, depremlerin oluş sıklıkları ve daha önceki tahminlerimizin ne kadar doğru olduğunu tespit etmektir. Fayın yapısını görmek istiyoruz, bu fay dışındaki deformasyonları ve bu fayın bildiğimiz davranışları dışında davranışları var mıdır, bunu öğrenmek istiyoruz.”
Araştırmaya katılan Fransız bilim adamları heyetinin başkanı ve Collage de France'ın Bilim Direktörü Pierre Henry ise yakın zamanda yapılan çalışmalarla Marmara'daki faylarla ilgili bir harita oluşturulduğunu belirterek, şimdi bu fayların nasıl çalıştığının önemli bir soru olarak önlerinde durduğunu ifade etti.
Henry, çalışmaya ABD ve Alman bilim adamlarının da katılacağını anlatarak, “Daha önce birlikte yaptığımız araştırmalar sırasında bulduğumuz Marmara'daki faylar boyunca meydana gelen aktif fay yamaçlarının üç boyutlu incelenmesi asıl amacımızdır. Bu aktif fay yamaçları boyunca Marmara denizine su karışmaktadır. Bu suları incelemek suretiyle Marmara'daki faylar ve olabilecek depremler hakkında ip uçları elde etmek mümkündür” dedi.
SU VE GAZ ÇIKIŞLARI
Deniz tabanındaki sismik hareketler ile su ve gazın çıktığı yer arasındaki ilişkiyi inceleyeceklerini belirten Henry, su ve gaz çıkışlarının olduğu yerlerin, Marmara denizindeki eko sistemi de önemli ölçüde etkilediğini bildirdi.
Pierre Henry, “Bu çalışmalar sırasında hem buraları gözle görüp inceleyeceğiz, hem ölçümler yapacağız, hem de sürekli veriler alabileceğimiz aletler yerleştireceğiz. Tekirdağ çukurluğu üzerine konsantre olacağız. Daha sonra AB'nin desteğiyle kurulacak olan bir sistemle Marmara'nın altında sürekli veri alabileceğiz” dedi.
Marmara'da, deniz heyelanlarının bulunduğu bölgelerde önemli riskler bulunduğuna dikkat çeken Henry, Marmara'nın her iki tarafındaki kıta yamaçlarının önemli kayma potansiyeline sahip olduklarını ve bunların gerçekten kaymaya hazır olup olmadıklarını bu araştırma ile öğrenmeye çalışacaklarını sözlerine ekledi.