‘Marmara depremi 15 yıl sonra olabilir’ iddiası

Güncelleme Tarihi:

‘Marmara depremi 15 yıl sonra olabilir’ iddiası
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2009 17:11

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) evsahipliği yaptığı ‘13'üncü Aktif Tektonik Araştırma Grubu Çalıştayı’nda açılış konferansını veren veren Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, Marmara Denizi'nde, İstanbul'u da etkileyecek 15 yıl içinde 7 büyüklüğünde bir deprem olabileceğini söyledi.

ÇOMÜ Terzioğlu Kampusü'ndeki Troia Kültür Merkezi'nde 4 gün devam edecek 13'üncü Aktif Tektonik Araştırma Grubu Çalıştayı'nın açılışına Çanakkale Vali Vekili Tahir Demir, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Oğuz Teoman, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Tutkun, İl Kültür Müdürü Şinasi Haznedar ile çalıştay için gelen öğretim üyeleri katıldı. Türkiye'nin değişik bölgelerinin depremselliğinin konuşulacağı çalıştayda toplam 58 bildirinin sunulacağı öğrenildi.

ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Koçyiğit, 13'üncü Aktif Tektonik Araştırma Grubu Çalıştayı'nın açılışında ‘Biga ve Gelibolu Yarımadaları'nın depremselliği ve deprem kaynakları’ konusunda konferans verdi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın önemine değinen Prof. Dr. Ali Koçyiğit, şunları söyledi:
“Kuzey Anadolu Fay Sistemi güneyde Anadolu kesimini, kuzeyde de Karadeniz dağ kütlelerini birbirinden ayıran bir sistemdir. Birine Avrasya, diğerine de Anadolu platosu diyoruz. İkisinin arasında gelişmeye devam ediyor. Gelişimi batıya doğru devam ediyor. Bu iki sistem 1.8 milyon yıl önce birleşik, tam bir bütün sistem oluşturuyor. İşte bu sistem şu an da Türkiye’nin depremselliğinden sorumlu en büyük yapısı konumunda. Bu yapı kapsamında özellikle Biga çevresinde depremlere kaynaklık eden önemli yapılar oluşuyor. Bunlardan bir tanesi Güneybatıya doğru İnova'dan başlayan ve Çan ilçesinin güney batısına kadar devam eden çok aktif bir fay. Bu fay üzerinde önemli bir hareket var. Burada yılda 5.5, 6 milimetrelik bir hareket var. Küçümsenemeyecek kadar bir hareket. İnsan ölçeğinde bu hareket çok küçük. Ama jeolojide zaman bilimleri uzundur. Dolayısıyla bu 5 milimlik hareket 3 senede önemli bir miktara, 500 senede de oluştuğu zaman bir depreme kaynaklık edebilecektir.”

Aynı fay düzeninin Biga’daki bir diğer uzantısının ise Yenice- Gönen hattı olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, “1970 yılında meydana gelen 7 büyüklüğündeki büyük depreme kaynaklık eden fay bu yapı. Bu yapının üzerinde de aşağı yukarı yılda 10 milimetre, yani bir santimlik hareket var. Bu bir santimlik hareket 100 yılda 100 santim, yani 1 metre, 500 yılda 5 metrelik enerji birikimi yaratacak bir faydır. O zaman demek ki ortalama olarak 400- 500 yılda burada 7 büyüklüğünde bir deprem yaratabilecek bir potansiyel kaynak var. Bu fay hattı şu an da bulunduğumuz yere harita üzerinde 45- 50 kilometre uzaklıkta. Yani 7 büyüklüğündeki bir deprem burayı da etkileyecektir” dedi.

Prof. Dr. Ali Koçyiğit, tarihsel süreçte meydana gelen depremler hakkında bilgi verdikten sonra, “Herkesin 10 yıldır konuştuğu bir İstanbul depreminden söz ediliyor. İstanbul depreminin kaynağı olarak gösterilen Marmara Denizi'ne baktığınız zaman Doğu tarafında en son 1999 yılında meydana gelen Gölcük depremi ile birikmiş olan enerji açığa çıkmış, artık bu bölge en azından 200- 250 yıl depremsellik yönünden rahatlayacaktır. Bu hattın batısına baktığımız da Ganos'tan Saros'a kadar devam eden hat, 1912 yılında meydana gelen büyük bir deprem ile enerjisini boşaltmış, o dönemde büyük mal ve can kaybına yol açmış, en azından birkaç yüzyıl deprem yaratmayacak durgunluk derecesinde bir hat. Ama arada Marmara Denizi üzerinde bir hat var. Burada en son büyük deprem 1766 yılında meydana gelmiş. Ondan bir öncekine bakarsak 1509. Demek ki burada 250 yılda bir büyük deprem oluyor. En son 1766 yılında meydana gelen depremin üzerinden 243 yıl geçmiş. Demek ki 15 yıl içerisinde en azından yüzde 60 ihtimalle 85 kilometrelik fay hattı üzerinde 7 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor. Bu deprem olduğu zaman çok geniş bir alanı etkiler” diye konuştu.

PROFESÖRDEN ÜRKÜTEN DEPREM AÇIKLAMASI

ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erdinç Yiğitbaş ise bölüm olarak yerel yönetim kademelerinden gereken ilgiyi göremediklerini belirterek başladığı konuşmasına, şöyle devam etti:
“Son 5 yılda Çanakkale merkezine bağlı Güzelyalı Köyü'ndeki heyelan etüdü dışında yerel yönetimlerle ortak bir çalışmamız maalesef olmamıştır. Oysa yöremiz birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. Bugün ki yapılaşma biçimiyle 6 büyüklüğündeki bir depremde bile çok önemli zayiatlar verilecektir. Sorun sadece deprem değildir. Bazen deprem kadar üzücü sonuçlar sel, heyelan, yeraltı suyu kirliliği gibi diğer nedenlerden de kaynaklanabilir. Çanakkale ve çevresi bu doğal afetlerin oluşabileceği çok önemli bir risk potansiyeline sahiptir. Bugün bunları görmezden gelmek yerine, afet gelmeden gelecek sorunun büyüklüğünü bilmek, mümkün olan önlemleri önceden almak, uğranacak zararı minumize etmek için harekete geçmek gereklidir. Bugüne kadar ilimizdeki yapılaşma maalesef her biri önemli felaketle sonuçlanacak doğal afetlerin etkisinden kurtulacak biçimde değildir. Adeta uğranacak zararı arttıracak biçimde gelişmiş ve gelişmektedir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!