Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2000 00:00
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Marmara Denizi'nin daha fazla kirlenmesini önlemek için düşünülen "Marmara Denizi Acil Eylem Planı"nın, ancak ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin işbirliği yapmasıyla hayata geçirilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Öztürk, Marmara Denizi'nin özellikle son 20 yıldır hızlı bir kirlenmeyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bu süre içinde ciddi anlamda kirliliği önleyecek hiçbir çalışma yapılmadığını kaydetti.
Prof. Dr. Öztürk, TÜDAV'ın koordinasyonunda hazırlanacak planın bütün verilerin toplanması, balıkçılığa ilişkin çalışmalar, atık noktalar ile kirliliğin en çok yoğunlaştığı sıcak noktaların belirlenmesi, akarsu, nehir ve derelerin ıslahı ile havza bakımından evsel suların arıtılmasını içeren 5 aşamadan oluşacağını ifade etti. Acil Eylem Planı'yla, Marmara Denizi'ndeki aşırı kirlenmenin durdurulmasının hedeflendiğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, "Bu planın birkaç resmi ve kamu kuruluşu ile üniversitelerin çalışmalarıyla gerçekleştirilmesi imkansız. Marmara Denizi Acil Eylem planı ancak, ilgili bütün kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle hayata geçirilebilir" dedi.
TÜDAV Başkanı Öztürk, Marmara Denizi'nin, kıyısı olan belediyelerin evsel atıkları nedeniyle adeta "lağım çukuru" haline geldiğine dikkati çekerek, bu nedenle Marmara Denizi'nin şu andaki en önemli çevre sorunlarından birinin evsel atıklar olduğunu söyledi. Öztürk, eylem planının gemilerin neden olduğu kirliliğin azaltılması, özel koruma alanlarının düzenlenmesi ve kıyıların vatandaşların kullanımına açılabilmesi için düşünüldüğünü kaydederek, "Bunun aslında kirletilmeden önce yapılması gerekiyordu. Bu yapılmazsa bugün Marmara Denizi'nin hacim olarak yüzde 10'u temizse, önümüzdeki yıllarda bu oran yüzde 1'e düşecektir" diye konuştu. Marmara Denizi'ndeki kirliliğin yüzde 11'inin gemi ve tanker geçişlerinden, yüzde 70'inin ise endüstriyel atıklardan kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, tanker ile gemilerin geçerken bıraktıkları sintine ve petrol atıklarının neden olduğu kirliliğin etki değerinin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Öztürk, "Marmara Denizi'nde atıksu miktarının günde 3 milyon metreküp olduğu tahmin ediliyor. Denizde canlı türlerindeki azalma hızla devam ediyor. Bu gidişle temiz suyu seven canlı türleri ortadan kalkacak" dedi. Bugüne kadar Çevre Bakanlığı'nın Marmara Denizi'nin temizlenmesi konusunda hiçbir ciddi çalışması olmadığını savunan Prof. Dr. Bayram Öztürk, şöyle devam etti: "Eylem planı için 30 milyon dolarlık bir bütçe gerekiyor. Bu nedenle denizi kirlettiği tespit edilen sanayi kuruluşları ile tersanelerden alınacak ve toplanacak paraların tek bir havuzda birikeceği 'Marmara Fonu' oluşturmayı düşünüyoruz". (a.a)