Güncelleme Tarihi:
TSM’nin Akdeniz ve Ege Bölge Kongresi Antalya’da yapıldı. Cam Piramit'te köylü kadınların da yer aldığı kongrede TSM Başkanı Gökhan Şengül, nehirleri insan vücudundaki kan dolaşımını sağlayan damarlara benzetti. Dünyanın kanını taşıyan oluşumların nehirler olduğunu ve bu oluşumların yok edildiğini belirten Şengül, “Ateşle oynuyoruz, yeryüzünü yok etmek için nehirleri yok etmek kadar kısa bir yol düşünemiyorum. İnsan bedeni damarlarımızdaki kan durduğunda ölür, nehirler durduğunda dünya ölür, yer ve gök birbirinden ayrılır” diye konuştu.
Anadolu'nun üç kıtanın tam ortasında ve çok narin nehirlere sahip olduğunu belirten Gökhan Şengül, hidroelektrik santrallerinin Türkiye’deki nehirlerin en büyük tehditçisi olduğunu ve yok edilmesindeki en büyük etken olduğunu kaydetti.
2023’TE TÜM NEHİRLER YOK OLACAK
Şengül, Türkiye’de HES’ler ve sulama barajları nedeniyle son 50 yılda nehirlerin yüzde 50’sinin, göllerde ise Marmara Denizi büyüklüğü kadar 1.5 milyon hektarlık göl alanının kuruduğunu ifade etti. Bu yaşanan felaketlerin 2000 yılından sonra hızla arttığına işaret eden Gökhan Şengül, Türkiye’deki tüm nehirlerin tehlike altında olduğunu ve Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yanlış politikaları ile bu şekilde devam edildiği takdirde 2023 yılında tüm nehirlerimizin kuruyacağını öne sürdü.
‘NEHİRLERİ YOK ETMEDE 1 NUMARAYIZ’
Nehirlerin etrafında zaten milyonlarca canlının hayat alanı olduğu ve bu konuda insanların elektrik üretimi gibi bir tercih yapma hakkına sahip olmadıklarını dile getiren Gökhan Şengül, şöyle devam etti:“Nehirlerimizi ve göllerlimizi yok etmek anlamında dünyanın bir numaralı ülkesiyiz. Bizim kadar derelerini satan, yok eden başka bir ülke daha yok. Böyle bir vahşilikte en önde gidiyoruz. Sulama barajları da çok tehlikeli. Bu katliam 70’lerde Fırat’ta başladı. O zaman Demirel’e Barajlar Kralı diyorduk ama bu katliam bugün tüm Anadolu’ya yayıldı. Sulama barajları nedeniyle Tuz Gölü başta olmak üzere birçok gölümüz kurudu.”