Güncelleme Tarihi:
5. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali'nde gösterilecek olan Margarethe Von Trotta filmlerine kısaca bir göz atalım:
Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru
8 Mayıs 21:30, Kızılırmak Sineması
Katharina Blum genç, güzel, çekici, zeki, duyarlı bir kadındır. Bir baloda tanıştığı genç bir adamla bir gecelik bir heyecan yaşarlar. Ama Katharina sabah kapıyı açtığında karşısında polisi bulur. Seviştiği genç, polisçe aranan bir teröristir. Evi didik didik aranır, uzun uzadıya sorguya çekilir. Büyük gazetelerin ilk sayfalarına göre, Katharina, artık bir fahişe, bir din düşmanı, bir komünist, bir teröristtir. aradan 28 yıl geçmiş olmasına karşın birçok şeyin hâlâ değişmediğini sert bir tokat gibi yüzümüze vuran bir film.
Christa Klages'in İkinci Uyanışı
7 Mayıs 19:00, Kızılırmak Sineması
Christa’nın çalıştığı anaokulu parasal sorunlar nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bunu önlemek için Christa ve iki arkadaşı bir banka soyarlar. Wolfang yakalanır ama Christa ile Werner kaçmayı becerirler. Christa için Portekiz’e kadar uzanacak olaylı bir kaçış yolculuğu başlamıştır. Tek başına yönettiği bu ilk filmde von Trotta bildik bir polisiye öyküyle, önümüze kadınların uyanışlarını anlatan feminist bir öykü koyuyor.
Kurşun Yıllar
7 Mayıs 14:00, Kavaklıdere Sineması
9 Mayıs 21:30, Kızılırmak Sineması
Juliane, ailesine, okuluna, yaşama karşı sürekli direnme halinde olan hırslı ve geçimsiz bir kızdır. Babasının ilk göz ağrısı olan Marianne ise uyumlu ve düzenlidir. İkisi de savaş yıllarında doğar, 1950’lerin ağır koşulları ve Protestan bir ailenin sıkı düzeni altında büyürler. İki kızkardeş de 1968 akımında yer alırlar. Amaçları her şeyi değiştirip düzelterek yeni bir dünya yaratmaktır. Ancak bunun için ayrı yollar seçerler. Von Trotta filmini şöyle tanımlıyor:"Film, ne terörizm ne de Almanya’da terörizmin ortaya çıkışı üzerinedir. İki kadın arasındaki, çelişkiler ve karşıtlıklarla dolu, çok yakın bir ilişki benim anlattığım."
Rosa Luxemburg
7 Mayıs 16:30, Kavaklıdere Sineması
9 Mayıs 19:00, Kavaklıdere Sineması
Rosa Luxemburg sosyalist tarihin önde gelen kişilerinden: devrimci, eylemci, gazeteci, yazar, kadın. Von Trotta, Rosa Luxemburg’un 1898-1919 arasındaki yaşamını işliyor. Demokratik sosyalizmin hem meydanlarda hem de yazdığı makalelerle düşünsel ortamda savunucusu olan Rosa Luxemburg’un kadın yönünü görürüz. Rosa komşusunu barış içinde sevebileceği bir dünyada yaşamak ister. Buna ulaşmak için de, kendi deyişiyle, nefret etmeyi öğrenmesi gerekecektir. Ama nefret etmek, onun yaşamı boyunca öğrenemediği belki de tek şeydir.
Bekleyiş
9 Mayıs 14:00, Kızılırmak Sineması
İki sevgili, Konrad ile Sophie, aynı kentte yaşar, ama birbirlerini 30 yıl boyunca yalnızca üç kez görürler. 1961 sonbaharında atıksu kanallarından Batı Berlin’e kaçmaya çalışırken ayrı düşerler. Konrad ayakkabısının bağına takılarak tökezlemiş ve geride kalmıştır. Bu noktadan başlayarak yaşamlarını iki ayrı dünyada sürdürmek zorunda kalacaklardır: Sophie Batı’da, Konrad ise Doğu’da. Von Trotta, Bekleyiş'de söz ettiği aşkı şöyle tanımlar. "Bir erkekle bir kadın arasındaki aşk her zaman fiziksel ve duygusal birleşme özlemiyle ilgilidir. Almanlar’ın çok isteyip ama hiçbir zaman açıkça kabul edemedikleri türden bir birleşme."