Güncelleme Tarihi:
Kuraklığın, Diyarbakır, Mardin ve Batman'da kuru tarım yapılan alanlardaki hububat alanlarında büyük ölçüde kayıplara yol açacağı, bölgedeki hububat rekoltesinde büyük düşüş olacağı kaydedildi.
Diyarbakır Ziraat Odası Başkanı Bahri Erdem, bölgenin, Türkiye'nin hububat ihtiyacının yüzde 30'unu karşıladığını belirterek, yaşanan kuraklığın bölge çiftçisi kadar ülke genelini de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Bölgeye yağış düşmesi halinde bile kuru tarım yapılan alanların yüzde 50'sinde hiç verim alınamayacağını ifade eden Erdem, “Bir hafta içinde etkili yağış olmaması halinde ise kalan alanlardan da verim alınamayacak. Bu durumda ekili alanların yüzde 90'ında neredeyse hiç ürün alınamayacak” dedi.
Bölgedeki kuraklığın gıda fiyatları ve tarıma bağlı sanayiyi de olumsuz etkileyeceğini ifade eden Erdem, genellikle borçlanarak ekim yapan çiftçinin büyük sıkıntı yaşayacağını söyledi.
Kuraklığın da “afet” kapsamına alınmasını isteyen Erdem, şöyle dedi:
“Toprakta rutubet olsa hububat ilkbahar kuraklığına dayanırdı. Ancak, bu yıl sonbaharda da kış aylarında da yeterli yağış düşmedi. Çiftçimiz hem tefeciye hem devlete borçlu. Zaten girdi maliyetleri nedeniyle perişan olan çiftçi yazın borç ödeme dönemi yaklaşıyor diye tedirgin. Mevcut durumdan esnaf da sanayici de olumsuz etkilenecek. Kuraklık afet kapsamına alınmalı.”
MARDİN'DE DURUM DAHA KÖTÜ
Mardin Ziraat Odası Başkanı Malik Öztürk ise, Mardin'de 2 milyon 400 bin dekar ekilebilir tarım arazisinin 1 milyon 300 bin dekarında kuru tarım yapıldığını belirterek, “Kuru tarım yapılan alanlardaki tüm hububat kurudu” dedi.
Bölgede kuraklık nedeniyle hayvanların da yiyecek ot bulamadığını ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
“100 dekarı olan kişi 7-8 bin YTL masraf yapmıştır. Yapılan tüm masraflar boşuna gitti. Tam bir afet hali var. Bölgenin afet kapsamına alınması gerekir. Çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlarının en az 5 yıl ertelenmesini, gelecek sene için tohum desteği verilmesini, desteklemelerin acilen ödenmesini istiyoruz.”
Batman Ziraat Odası Başkanı Nizamettin Aydiş, kuraklık nedeniyle büyük sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Maalesef kuraklık çok ciddi boyutta. İlimizdeki ekili alanların yüzde 70'inde kuraklık nedeniyle hasar var” dedi.
Öte yandan, hububatın şimdiden kuruduğu Diyarbakır merkeze bağlı Hacıosman köyünde köylüler, ürünlerinin bir kısmını kurtarma düşüncesiyle kısıtlı su imkanlarını kullanarak sulama yapıyor. Köylülerden Mahmut Çelik, ailelerinin un ihtiyacını karşılayacak kadar buğdayı kurtarmaya çalıştıklarını belirterek, az suyla arazilerinin küçük bir bölümünü sulamaya çalıştıklarını söyledi.
Sulama yaptıkları alanlarda da verimin çok düşük olacağını belirten Çelik, “Sulama yapsak da yüzde 50 verim kaybı olacak. Sulanmayan yerler ise tamamen gitti. Artık buradan ürün alamayacağız” şeklinde konuştu.
Hacıosman Köyü Muhtarı Abdulcebar Çelik ise, 8-9 bin dönümlük ekili arazinin olduğu köylerinde sadece 50 dönümlük alanın sulandığını kaydederek, kalan tüm hububatın kuruduğunu söyledi.
“Bu yıl kimse bir avuç hububat alamayacak” diyen Çelik, “Hükümetten destek bekliyoruz. Köylünün nafakası olmadığı gibi hayvanlar için saman da yok. Afet kapsamına alınmayı talep ediyoruz. Köylünün borçları ertelenip faizsiz kredi imkanı tanınmalı” dedi.