Mansimov'dan iddialara sert cevap
Güncelleme Tarihi:
Serkan AKKOÇ/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2009 18:42
SAHTE çürük raporu operasyonu kapsamında gözaltına alınan işkadını Sibel Çarmıklı’nın rüşvet karşılığında üzerindeki şerhi kaldırmaya çalıştığı arazinin Palmali Şirketler Grubu Başkanı Mubariz Mansimov’a ait olduğu haberleri, Azeri işadamını kızdırdı.
İddiaları yanıtlayan Mansimov, "Bizim ne Sibel Çarmıklı’yla ne de rüşvetle işimiz olmaz. Rüşvet teklifiyle ofisime gelen adamı döve döve polise götürürüm" dedi.
Mansimov şunları söyledi:
"Hangi arazinin konuşulduğunu bilmiyorum. Bizim Ulus’ta TMSF’den satın aldığımız binaların üzerinde bulunduğu 6 bin metrekarelik bir arazimiz var. Bu arazide eski Işıklar Holding’e ait 3 bloklu genel merkez binası bulunuyordu. Işıklar Holding’in iflas etmesinden sonra TMSF bu binaları ihaleyle sattı. Biz de ihaleye girdik, en yüksek teklifi vererek satın aldık. Araziyi satın aldığımızda buraya Türkiye’de hiç olmayan Çocuk ve Kadın Hastanesi yapacağımızı basın yoluyla da duyurmuştuk. Gerekli bütün izinleri alarak hastane inşaatına başladık. 2008 yılının sonunda askeriye bizim arazimize şerh koymuş. Konuyla ilgili olarak TSK’ya başvurduk. Görüşmelerimiz devam ediyor. Ancak Ulus’taki bu arazimizin önünde Milli Emlak’a ait üstünde şerh olan bir arazi var. Anladığım kadarıyla haberlere sözkonusu olan arazi bizim arazimiz değil, bu arazi".
SOPAYLA DÖVE DÖVE POLİSE GÖTÜRÜRÜM
"Sibel Çarmıklı isimli hanımla bizim işimiz olmaz. Görüşmüş de değiliz. Çarmıklı’nın, Palmali’yle ne işi olabilir ki? Petrol mü satıyor, gemisi mi var? Birlikte yapabileceğimiz bir işi yok ki. Uzaktan yakından hiçbir işimiz olmamış, olmayacak da. Ne Çarmıklı ne de diğer ismi geçen adamlarla. Palmali Şirketler Grubu’nun bir prensibi vardır. Biz sadece Türkiye’de değil, dünyada 45 devlette varız. Yaptığımız bütün işleri kanunlar çerçevesinde yürütürüz. Hiçbir devlet dairesi veya kuruluş rüşvet veya kanunsuz bir iş teklifinde bulunamaz. Zaten böyle bir amaçla ofisime gelen kişiyi bizzat kendim sopayla döve döve polise götürürüm. Rüşvet iddialarının benimle veya şirketlerimle ilişkilendirilmesi tamamen gerçek dışıdır. İnşallah herşey ortaya çıkar. Devlet bu işin üzerine gitmelidir. Devlet gitmese de ben bu işin peşini bırakmayacağım. Palmali ve Mubariz Mansimov ismi dünyanın hiçbir yerinde rüşvet olayında olmamış, olmayacaktır. Böyle çirkin oyunların olduğu yerde de Palmali durmaz. ".
SATIN ALDIĞIMIZDA ŞERH YOKTU
"Bizim arazimize şerh konulmasına gelince... Biz bu araziyi herhangi bir şahıstan değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden aldık. TMSF, bildiğim kadarıyla yüzde yüz devletin kuruluşu. Açık artırmada 2006’da satın almışız. O zamanlar tapularda hiçbir şerh yok. 2008’in sonunda gelip bunlara şerh koyuyorlar. Ben bir yatırımcı olarak, Türkiye’de yatırım yapmadan önce düşünmem gerektiğini anlıyorum. Birileri bir oyun oynuyor. Bürokrasi kanalları veya ordu mu bilmiyorum. Ancak bir işadamının üzerine böyle oyunların oynanması hiç doğru birşey değil. İki haftadır inşaatımız durduruldu. Mahkemeye başvurduk. 20 bin metrekarelik bir hastaneyi Türkiye’de 4 senede yapıp bitiremedik. Hep engellerle, bürokrasiyle uğraşıyoruz. Yok arkadaş ’Ben buradan füze fırlatacağım. Askeri güvenlik bölgesi’ denilerek benim arazime şerh konuluyor. Benden önce aynı arazide bulunan 18 metre yüksekliğindeki bina füze rampalarını engellemiyordu da benim 11 metrelik binam mı engelleyecek. Benim arazimin ve füze rampalarının çevresinde daha yüksek birçok bina var".
Mansimov şunları söyledi:
"Hangi arazinin konuşulduğunu bilmiyorum. Bizim Ulus’ta TMSF’den satın aldığımız binaların üzerinde bulunduğu 6 bin metrekarelik bir arazimiz var. Bu arazide eski Işıklar Holding’e ait 3 bloklu genel merkez binası bulunuyordu. Işıklar Holding’in iflas etmesinden sonra TMSF bu binaları ihaleyle sattı. Biz de ihaleye girdik, en yüksek teklifi vererek satın aldık. Araziyi satın aldığımızda buraya Türkiye’de hiç olmayan Çocuk ve Kadın Hastanesi yapacağımızı basın yoluyla da duyurmuştuk. Gerekli bütün izinleri alarak hastane inşaatına başladık. 2008 yılının sonunda askeriye bizim arazimize şerh koymuş. Konuyla ilgili olarak TSK’ya başvurduk. Görüşmelerimiz devam ediyor. Ancak Ulus’taki bu arazimizin önünde Milli Emlak’a ait üstünde şerh olan bir arazi var. Anladığım kadarıyla haberlere sözkonusu olan arazi bizim arazimiz değil, bu arazi".
SOPAYLA DÖVE DÖVE POLİSE GÖTÜRÜRÜM
"Sibel Çarmıklı isimli hanımla bizim işimiz olmaz. Görüşmüş de değiliz. Çarmıklı’nın, Palmali’yle ne işi olabilir ki? Petrol mü satıyor, gemisi mi var? Birlikte yapabileceğimiz bir işi yok ki. Uzaktan yakından hiçbir işimiz olmamış, olmayacak da. Ne Çarmıklı ne de diğer ismi geçen adamlarla. Palmali Şirketler Grubu’nun bir prensibi vardır. Biz sadece Türkiye’de değil, dünyada 45 devlette varız. Yaptığımız bütün işleri kanunlar çerçevesinde yürütürüz. Hiçbir devlet dairesi veya kuruluş rüşvet veya kanunsuz bir iş teklifinde bulunamaz. Zaten böyle bir amaçla ofisime gelen kişiyi bizzat kendim sopayla döve döve polise götürürüm. Rüşvet iddialarının benimle veya şirketlerimle ilişkilendirilmesi tamamen gerçek dışıdır. İnşallah herşey ortaya çıkar. Devlet bu işin üzerine gitmelidir. Devlet gitmese de ben bu işin peşini bırakmayacağım. Palmali ve Mubariz Mansimov ismi dünyanın hiçbir yerinde rüşvet olayında olmamış, olmayacaktır. Böyle çirkin oyunların olduğu yerde de Palmali durmaz. ".
SATIN ALDIĞIMIZDA ŞERH YOKTU
"Bizim arazimize şerh konulmasına gelince... Biz bu araziyi herhangi bir şahıstan değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden aldık. TMSF, bildiğim kadarıyla yüzde yüz devletin kuruluşu. Açık artırmada 2006’da satın almışız. O zamanlar tapularda hiçbir şerh yok. 2008’in sonunda gelip bunlara şerh koyuyorlar. Ben bir yatırımcı olarak, Türkiye’de yatırım yapmadan önce düşünmem gerektiğini anlıyorum. Birileri bir oyun oynuyor. Bürokrasi kanalları veya ordu mu bilmiyorum. Ancak bir işadamının üzerine böyle oyunların oynanması hiç doğru birşey değil. İki haftadır inşaatımız durduruldu. Mahkemeye başvurduk. 20 bin metrekarelik bir hastaneyi Türkiye’de 4 senede yapıp bitiremedik. Hep engellerle, bürokrasiyle uğraşıyoruz. Yok arkadaş ’Ben buradan füze fırlatacağım. Askeri güvenlik bölgesi’ denilerek benim arazime şerh konuluyor. Benden önce aynı arazide bulunan 18 metre yüksekliğindeki bina füze rampalarını engellemiyordu da benim 11 metrelik binam mı engelleyecek. Benim arazimin ve füze rampalarının çevresinde daha yüksek birçok bina var".