Güncelleme Tarihi:
Hukukçular ve muhalefet partileri uygulamanın yasallığını sorguladı. AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ise "Başörtüsü bizim kendi öz varlığımızdır. Bu açıdan bize hangi olayla bunu yabancılaştırmaya çalışan bir yapı olursa olsun, bunun karşısında olduğumuzu söylememiz lazım. Türkiye bir hukuk devleti ve hukukla alakalı temel prensipleri konuşmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim" dedi.
İşte basına yansıyan ve tartışma yaratan görüntülere tepkiler:
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan:
“Manisa Barosu üyesi meslektaşlarımız, yürütüldüğü söylenen bir örgüt soruşturması kapsamında, haklarında yakalama ve gözaltı kararı verilerek sabaha karşı evlerinden kelepçelenerek gözaltına alınmışlardır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ’yakalama’yı düzenleyen 98/1 maddesine göre; yakalama emri çıkarılabilmesi için, şüphelinin çağrı üzerine gelmemesi veya çağrı yapılamaması gereklidir.
Meslektaşlarımızın avukatlık yaptıkları ve ikamet ettiği yerler bellidir. Hal böyleyken haklarında verilmiş olan yakalama kararı açıkça kanuna aykırıdır. Avukatlık Kanunu 58/1 maddesine göre; avukatların görevleriyle ilgili konularda haklarında yürütülecek soruşturmalar Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olup, yasal sınırlamaları dolanmak amacıyla kullanılan ’terör örgütü’ isnadı hiçbir biçimde geçerli bulunmamaktadır. Kaçma ihtimali olmayan meslektaşlarımızın yasal koşulları olmaksızın, sabaha karşı evlerine yapılan baskınla ve elleri kelepçelenerek gözaltına alınmaları kişilik haklarının ağır ihlali niteliğindedir.”
“DAHA DÜNE KADAR KAYMAKAM, EMNİYET MÜDÜRÜ BİZZAT DAVET EDİYORDU”
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel:
“Bunlar Manisa’da çok çeşitli meslek gruplarından, başarılı çalışmalarıyla takdir gören kişiler. Öncelikle şunu net bir şekilde ortaya koyalım, bu kişiler neyle suçlandıklarına bakmaksızın, hangi inanç grubuna mensup olduklarından da bağımsız olarak Manisa’nın evlatları hepsi. Ayrıca daha dün kutlama törenlerine devletin en üst protokolü, valisi, kaymakamı, emniyet müdürü tarafından bizzat davet edilen, özel telefonlarla çağrılan, yaptıkları hizmetler, etkinlikler, bağışlar, gösterdikleri sosyal çabalarla ilgili sürekli devleti yönetenler ve Manisa’nın da üst düzey bürokrasisi tarafından övgülere muhatap olan kişiler bunlar. Şimdi bu kişilere, çok farklı görüşlerden de olsak, dünya görüşlerimiz taban tabana zıt da olsa Manisa’da hakim olan ve birbirimize her daim gösterdiğimiz asgari nezaket anlayışının gösterilmesi gerekirken bu kişiler telefonla ifadeye çağrılmadan, yaka paça emniyete götürülüyor, kelepçe takılıyor. Oysa telefonla ifadeye çağrılsalardı, ifade vermeye gidecekleri çok açık, yurtdışına kaçmayacakları da gün gibi ortada.”
“NE KADAR HAZİN DEĞİL Mİ”
MHP 24. Dönem Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan:
"İslami hassasiyeti olan hiçbir kesim tepki göstermedi. Böyle bir şey olur mu? Bu kadar mı vurdumduymaz insanlar? Problem burada. Çağdaş Yaşama Derneği'nin tepkisi olmayabilir. Ama öbürleri. Ne kadar hazin değil mi?”
“HESAP NE? KİTAP NE? SONUÇ NEREYE VARACAK?”
Eski Avrupa Birliği Bakanı ve 25. Dönem HDP Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca:
"Başörtülülerden ne istiyorlar? İnsanlara bir yafta, bir eylem yapıştırıyorlar. Gözaltına almada kelepçe gerekli değil. Bu kadar oy aldıktan sonra ben şunu beklerdim. Toplumdaki bu gerginliği dindirecek, insanları en azından kucaklamasını sağlamasa bile birbirlerine selam verebilecekleri bir ortamı sağlayabilecekleri bir uygulama, bir yumuşama bekliyordum.
Ama tersi oldu. Bir yandan bir cemaate saldırıyor, bir yandan Kürtlere saldırıyor. Bir yandan başörtüsüne saldırıyor. Herkese saldırıyor. Ben bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Hesap ne? Kitap ne? Sonuç nereye varacak? Anlaşılabilir bir şey değil. Bu İç Güvenlik Yasası'nın getirdiği rezalettir. Herkesi, hepimizi istediği zaman, istediği yerde gözaltına alabiliyor. O kadar basit."
“21. YÜZYIL TÜRKİYE’SİNDE UTANÇ VERİCİ, İZAH EDİLMEZ BİR TABLO”
Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay:
“Çeşitli yardım kuruluşlarında çalışan kadınlara kelepçe vurularak gözaltına alınmaları, 21. yüzyıl Türkiye’sinde utanç verici, izah edilmez bir tablo. Kadınlar başörtülü olabilir, başörtüsüz olabilir, bu çok önemli değil, kadın olmaları önemli. Herhangi bir terör eyleminin zanlıları değiller. Bir soruşturma, bir yardım kuruluşuna yapılmış bulunan bir suçlama nedeniyle bir soruşturma sonrası gözaltına alınmışlar ve ellerine kelepçe takılması bir insanlık ayıbı.”
"VİCDANLARI SIZLATTI"
Mazlumder eski başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu:
"Çok yanlış. Vicdanları sızlattı. Sırf insanları aşağılamak, itibarlarını zedelemek için böyle bir uygulama yapıldı. Şiddetle kınıyorum."
‘BU İBRETİ ALEM OLSUN’ GÖRÜNTÜSÜ
Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kaplan:
Zafer kaplan, Manisa'da yürütülen soruşturmada gözaltına alınan kadınlara kelepçe takılması ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye bulundu. Baro Başkanı Av. Kaplan, “Yasa, kaçma şüphesi olan veya tehlike arz eden kişilerin kelepçe takılarak gözaltına alınabileceğini söylüyor. Şimdi burada kaçma şüphesi olan kadınlar mı bunlar. Yasalar, uygulamada, katı ve rencide edici olmaya izin vermez. Yasalarda, insan onurunu haysiyetini çıkardığınızda geriye bir şey kalmıyor. Tam bir ibreti alem olsun görüntüsü bu” dedi.
“KAÇMA ŞÜPHESİ VARSA…”
Mengücek Gazi Çıtırık:
Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, ise konu ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmede bulundu. CMK 'nın (Ceza Muhakemesi Kanunu) 93.maddesinde, yakalanan ve tutuklanan kişilerin naklinin düzenlendiğini belirten Av. Mengücek Gazi Çıtırık, "Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına veya kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı durumunda kelepçe takılabilecektir" dedi ve ekledi “Sadece bir hatırlatma ve gönderme yapayım dedim yakın günlerde yaşananlara."