Güncelleme Tarihi:
Geçen pazar İngiltere Premier League’deki Manchester derbisinin son dakikalarını izleyenler gözlerine inanamadı. İngiltere ve Avrupa futbolunun son 20 yılına damga vuran, onlarca kupa kazanan Manchester United ev sahibi olduğu maçta ağır bir hezimet yaşıyordu. Duraklama dakikalarında Bosnalı santrafor Edin Dzeko’nun attığı son gol maçın skorunu da konuk takım Manchester City lehine perçinliyordu: 6-1
Bu skor Manchester şehrindeki güç dengesinin değişmekte olduğunun açık göstergesiydi. 1974’teki son lig şampiyonluğundan beri Citizens (Yurttaşlar) Manchester City kupalara hasret kalmış, bunun da ötesinde sıradan bir takım konumuna düşmüştü. Hele 1995’ten sonra komşu Manchester United İngiltere hegemonik bir üstünlük kurarken Manchester City 2. ligle Premier League arasında gidip gelen, hatta yolu 3. lige kadar düşen bir takım hüviyetine bürünmüştü. 2000’lerde yeni statları sayesinde Premier League’e geri dönen City, bir dönem Tayland başbakanı Sinavatra’nın patronluğu sayesinde orta sıralarda dolaşan bir takım oldu. Daha fazlası mümkün görünmüyordu. United hakimiyetini bozmak mı! Onu hayal eden bile yoktu. Ta ki 2008 yazına, ve Abu Dabili El Nahyan ailesinden Şeyh Mansur Ben Zayed, City’yi satın alana kadar.
150 MİLYAR DOLARLIK ABU DABİ SERMAYESİ
Abu Dabi emiri Halife Bin Zayed El Nahyan’ın kardeşi Şeyh Mansur Ben Zayed El Nahyan bir süredir Premier League’den bir takım satın almayı planlıyordu. Ailenin toplam 150 milyar doları bulan servetini arkasına alarak İngiltere’de takım avına çıktı Şeyh Mansur. Abu Dabili işadamı Suleyman El Fehim’in aracılığıyla El Nahyan ailesi 31 Ağustos 2008 gecesini 1 Eylül’e bağlayan sabah kulübü borçlarıyla birlikte devraldı. İlk aşamada Tahsin Sinavatra’ya yaklaşık 200 milyon Sterlin ödedikleri iddia edildi.
ASTRONOMİK TEKLİFLER
Abramoviç gibi Rus işadamlarının bol keseden transfer harcamalarına alışmış İngiliz futbolseverler bile daha ilk andaki transfer taarruzuna şaşırdılar. Kulübü satın aldıktan saatler sonra City, Chelsea’den daha yüksek para önererek Real Madrid’den Robinho’yu 32.5 milyon Sterlin’e kapıverdi. Birkaç ay içinde Messi, Ronaldo gibi yıldızlara da astronomik teklifler yapacakları söyleniyordu. Messi ve Ronaldo gelmedi ama her yılki transferlerle City dünyanın en değerli oyuncu kadrolarından birine kavuştu. Bu noktaya gelmek için transfere 510 milyon Sterlin (yaklaşık 1 milyar 400 milyon lira). harcadılar. Satılan oyunculardan sonra dört sezonluk net transfer harcaması 400 milyon Sterlin’i aşıyordu.
DÖRT YILLIK TRANSFER HARCAMASI (milyon Sterlin)
2008 138.5
2009 129.6
2010 160.5
2011 81.4
MANCHESTER CITY’NİN EN PAHALI 10 TRANSFERİ (milyon Sterlin)
1) Robinho (Brezilya-2008) 37.8
2) Kun Agüero (Arjantin-2011) 36.6
3) Edin Dzeko (Bosna Hersek-2011) 32.5
4) Yaya Touré (Fildişi Sahilli-2010) 26.4
5) Mario Balotelli (İtalya-2010) 26
6 )Carlos Tevez (Arjantin-2009) 25.5
7) Emmanuel Adebayor (Togo-2009) 25.5
8) David Silva (İspanya-2010) 25.3
9) Samir Nasri (Fransa-2011) 24.2
10 Joleon Lescott (İngiltere-2009) 24.2
OYUNCU KADROSU SÜPER ÜCRETLER DAHA SÜPER
Halen Agüero, Balotelli, Silva, Dzeko, Tevez, Nasri gibi oyunculardan oluşan müthiş bir kadroları var. Milner, Nasri, De Jong, Dzeko gibi kariyerli oyuncuları yedek kulübesinde oturtma lüksüne sahipler. Hatta teknik direktör Mancini’yle kapıştığı için kadro dışı kalan Carlos Tevez gibi bir yıldıza da sahipler. Tabii böyle bir kadro kurmanın, bu oyuncuları hoş tutmanın bedeli de yüksek. Geçen sezon City’nin bu yıldızlar topluluğuna ödediği toplam yıllık ücret 130 milyon Sterlin’i buluyordu. Bu sezon ücretlerin 150 milyon Sterlin’i bulması bekleniyor. Öyle ki bu rakam, çok daha fazla gelire sahip Manchester United’ın ödediği toplam ücretten bile yüksek.
ZARARI KAPATMAK İÇİN HÜLLE SPONSORLUK
Tabii bu kadar büyük transfer harcamaları ve ücretleri karşılamak pek kolay değil. Şeyh Mansur satın aldıktan sonra kulübün zararı büyük bir hızla arttı. Önceki sezonki rakam 121 milyon Sterlin’e ulaşmıştı. Geçen sezonun rakamları henüz açıklanmadı, ama bunun dünya futbol tarihinin en büyük zararı olacağına dair iddialar İngiltere basınında yazılıyor. Kulüp yönetimi ise zararı azaltmak ve de UEFA’nın gelecek yıl yürürlüğe koyacağı Mali Fair-Play uygulamasına riayet edebilmek için yollar arıyor. Bunlardan biri de Etihad Havayolları’yla yapılan 10 yıllık ve 400 milyon Sterlinlik (1.1 milyar lira) sponsorluk anlaşmasıydı. Buna göre Etihad, hem stadyuma ismini verecek hem de forma sponsorluğunu üstlenecekti. Ancak, UEFA, Etihad’ın El Nahyan ailesine ait olduğu ve anlaşmanın Fair Play’i yok saymak için hülle bir yöntem gibi kullanıldığına dair iddiaları soruşturmaya karar verdi.
ZARAR TABLOSU (milyon Sterlin)
2007-08 32.6
2008-09 92.5
2009-10 121
2010-11 ???