Güncelleme Tarihi:
Maltepe'de 6 Ekim 2018 günü saat 08.20 sıralarında meydana gelen kazada, 90 promil alkollü olduğu belirlenen Mali Müşavir Merve Köstereli, otomobil ile seyir halindeyken, 72 promil alkollü olan nişanlısı Tunç Öcal ile tartıştığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybedince, işe gitmek için minibüsten inen hemşire Gizem Berfu Altunoğlu'na çarparak ölümüne neden oldu. 7 Ekim'de adliyeye sevk edilen Tunç Öcal, 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan tutuklanırken, Merve Köstereli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 15 Ekim'de soruşturma dosyasına giren bilirkişi raporu ise olayın seyrini değiştirdi. Raporda, kazanın oluşumu açısından şüpheli Merve Köstereli'nin asli, şüpheli Tunç Öcal'ın da tali kusurlu olduğu, Gizem Berfu Altunoğlu'nun ise hiçbir kusurunun olmadığı belirtildi. Raporun ardından, 17 Ekim tarihinde gözaltına alınan Merve Köstereli de, sevk edildiği Anadolu Nöbetçi 3.Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılık, her iki şüpheli hakkında, ‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcılık ayrıca, her iki şüphelinin de 3 aydan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere sürücü belgelerinin geri alınmasını talep etti.
Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Merve Köstereli ve Tunç Öcal ile kazada ölen Gizem Berfu Altunoğlu’nun annesi İlknur Altunoğlu, babası Fahri Altunoğlu ve taraf avukatları katıldı.
“ARAÇ SÜRMEME ENGEL BİR ALKOLÜM YOKTU”
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Merve Köstereli, “Ben ve diğer sanık Tunç, iki arkadaşımız ile birlikte eğlenmek için Taksim’e bir mekana gittik. Mekandan çıktıktan sonra Tunç’un alkollü olduğunu, araç kullanamayacağını anlayınca, kendimi iyi hissettiğim için direksiyona ben geçtim. Tunç’un kullanmasına izin vermedim. Birlikte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü geçince benzinimiz bitti. Tunç ile otomobilden indik ve tartıştık. O bana tokat attı. Ben de ona tokat attım. Burnu estetik olduğu için kanadı. Bu sırada iki polis memuru geldi. Olayı kendilerine anlattık. Benzinimizin bittiğini söyleyince beni araçlarına bindirdiler. Bir benzinliğe gidip benzin aldıktan sonra, beni geri getirip aracın yanına bıraktılar. Tekrar otomobile bindik ve ben direksiyona geçtim. Tunç ise ön koltuğa oturdu. Araca bindikten sonra Tunç, ambulansın geldiğini, hastaneye gitmesi gerektiğini söylediklerini, ancak gitmediğini söyledi. Bunun üzerine ben de, ‘gitseydin, gitmek istiyorsan önce diğer arkadaşlarımızı evlerine bırakayım, seni de hastaneye bırakayım’ dedim. Bu sözler üzerine sözlü olarak tartıştık. Tartışma devam ederken ben, ‘bu iş bitti. Bir daha senin yüzünü görmek istemiyorum’ dedim. Bunun üzerine Tunç birden direksiyona elini attı. Aracın direksiyonunu sağa doğru kırdı. Araç benim hakimiyetimden çıktı ve takla attı. Takla attıktan sonra ben dışarıya çıktım. Baktığımda, Tunç ve diğer iki arkadaşım dışarıda yatar vaziyetteydi. Daha sonra hastaneye gittiğimde, Gizem Berfu Altunoğlu’nun vefat ettiğini orada öğrendim. Ben üzgünüm. Müştekilere başsağlığı diliyorum. Ben alkol almıştım, ancak araç sürmeme engel bir alkolüm yoktu. Suçsuzum” dedi.
“DİREKSİYONA MÜDAHALE ETMEDİM”
Merve Köstereli’nin, burnuna yumruk attığını söyleyen tutuklu sanık Tunç Öcal ise, “olay günü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne doğru gelirken Merve benimle tartıştı. Daha önce ameliyatlı olan burnuma yumruk attı. Burnum kanayınca ambulans çağırdılar. Burnuma tampon yapıldıktan sonra tekrar otomobile bindik. Otomobilin benzininin bitmesinin verdiği kızgınlıkla Merve daha çok sinirlendi. Bana saldırmaya başladı. Daha sonra direksiyon hakimiyetini kaybetti ve yayaya çarpıp ölümüne neden oldu. Tartışma sırasında ben Merve’ye hiç bir şekilde müdahale etmedim. Benim direksiyona müdahale etmem söz konusu değildir. Neden tutuklu olduğumu anlamış değilim. Ben alkol almıştım. Merve da alkol almıştı. Beraatimi ve tahliyemi isterim” dedi.
Kazada kızlarını kaybeden ve duruşmada gözyaşlarını tutamayan İlknur Altunoğlu ve Fahri Altunoğlu da, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmalarını talep ettiler.
Her iki sanığın da olası kastla ölüme sebep olduklarını söyleyen müştekilerin avukatı Atilla Çeltik, “Araç içerisinde tartışma olunca, Merve’nin aracı uygun bir yere çekmesi gerekmekteydi. Ancak bunu yapmayarak olaya sebep oldu” dedi.
Bunun üzerine söz alan sanık Merve Köstereli, “Benim, aracı kenara çekmeye fırsatım kalmadı. Birden müdahale etti. Zaten müdahaleyle de araç devrildi. Ben Tunç’u, araç kullanmaması için yan tarafa oturttum. Ancak yan tarafta da tehlike yaratabileceği aklıma gelmedi. Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki, ifadelerimde ve beyanlarımda hiç bir yalan yoktur. Ben yapsam, yaptığımı kabul ederim” dedi.
Mahkeme heyeti, dosyanın İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek, sanıklardan Merve Köstereli hakkında düzenlenen iki ayrı alkol raporunda farklı rakamlar çıktığı anlaşıldığından, 50 promile kadar alkolün yarım saat içerisinde tolare edilip edilmeyeceğinin rapor edilmesine, ayrıca yine dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek, sanıklar ve hayatını kaybeden Gizem Berfu Altunoğlu yönünden kusur durumunu gösteren rapor istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.