Güncelleme Tarihi:
AĞIR BİR KARAR
“Türk-Amerikan ilişkilerinin akılcı politikalarla gözden geçirilip düzeltilmesi lazım. Çünkü Türkiye sadece ABD ile ilişkide değil, ABD’nin şu veya bu şekilde içinde bulunduğu uluslararası kuruluşların da üyesi. NATO’da, OECD’de pek çok yerde ortak çalışıyorlar. TSK ile ABD silahlı kuvvetleri arasında ciddi bir işbirliği var. Bu ilişkilerin daha fazla gerilmemesi ve bir an önce akılcı politikalarla düzeltilmesi lazım. Vize kararı ağır bir karar. Bize maliyeti 50 milyar TL. Dövizin yükselmesi var, borsanın düşmesi var. THY’nin sunduğu hizmetler, Ortadoğu’daki diğer havayollarına göre daha iyi. Dolayısıyla Amerikalılar THY’yi tercih ediyorlar. Oradan da ciddi zararımız var.
ARKA KAPI DİPLOMASİSİ
‘Arka kapı diplomasisi’ dediğimiz diplomaside sürekli açık tutulması gereken bir kapı vardır. Bu kapının çok sağlıklı ve inandırıcı çalışması lazım. Karşılıklı verilen bilgilerin güvene dayanması lazım. Gözaltına alınan kişi FETÖ’den olabilir, FETÖ ile ilişkisi olabilir. Söylersiniz, ‘Biz bunu alacağız’ diye. Ne gerekiyorsa yaparsanız. Süreç iyi yönetilmedi, hiç yönetilmedi ki.
(Tek neden tutuklanan konsolosluk görevlisi mi?) Hayır, birden fazla neden yani. ABD ile olan ilişkilerde güvensizlik çok ön plandaydı. Çünkü yargının bağımsız olmaması ve siyasi iktidarın emrinde olması, dolayısıyla siyasi otoritenin yaptığı bir suçlamanın yargıdan da geçeceğini düşünüyorlar. Güven vermiyor. ABD’lilerde tutuklamalarla ilgili ‘siyasi rehin’ algısı çok güçlü. Asıl hükümetin rahatsızlığı benim anladığım kadarıyla Reza Zarrab davasından kaynaklanıyor.
(Bir misilleme olduğunu mu düşünüyorsunuz?) Öyle bir algı var. Binali Bey de söyledi. ‘Siz Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısını tutuklarken bize mi sordunuz’ dedi. Bu ‘Sen bize sormadın, biz de sana sormadan aldık içeriye’ demektir.”
TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI ŞAŞIRTTI
Enis Berberoğlu kararında, Enis Bey’in tahliye edilmemesi beni şaşırttı. Enis Berberoğlu’nun kaçacak hali yok. Ayrıca AYM’nin milletvekillerinin tutuklanamayacağına dair kararı var. Savcı jandarmaya yazı yazıyor. ‘Şu araçlarda mühimmat vardır’ diye. Neresi devlet sırrı bunun? Kaldı ki çok fazla sayıda yayın da var.
(İstinaf Mahkemesi’nin kararı bozup tutukluluğun devamına karar vermesi...) Çelişki var orada. Normalde serbest bırakması lazım. Anladığım kadarıyla olası siyasi baskılardan çekindiği için alt mahkemeye ‘Kararı siz verin’ deme gibi bir düşünce egemen olmuş.”
TÜRKİYE ESAD'IN YANINDA KONUMLANDI
BİZİM TSK İdlib’e girdiği zaman, tabii isteriz ki hiç kimsenin burnu kanamasın, orada bir güvenli bölge oluşturulsun. O güvenli bölge orada yaşayan siviller için de Türkiye için de önemli. (PYD’nin Akdeniz’e ulaşmasını engelleyecek adımlara) Hiç itirazım yok. Destek veriyoruz. Bir ülke kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Eğer birileri o bölgeden Akdeniz’e ulaşmanın yollarını arıyor ve ileride bu Türkiye için bir risk oluşturuyorsa Türkiye’nin İdlib’e girmesi lazım.
Bakın İdlib’de, Rusya’nın geliştirdiği stratejiye uygun olarak Türkiye Esad’ın yanında konumlandı. Siyasi desteği verdiği El Nusra ile çatışma sürecine girecek. Sonra İdlib’i Esad’a teslim edecekler. Sizin stratejiniz yoksa başkasının stratejisinin bir parçası olursunuz. Türkiye açıkça şu anda Rusya ve İran’ın Suriye’de izlediği stratejinin bir parçası oldu. Bu tabloyu Erdoğan yarattı. Türkiye’ye ‘Bu pisliği sen yarattın. Sana temizleteceğiz’ diyorlar ve temizletiyorlar orayı.”