Güncelleme Tarihi:
Erkeklerin yüzlerindeki kılları kesme geleneği, 20 yüzyılda büyük bir endüstrinin doğmasına neden oldu. Tek bıçak, çift bıçağı, değişebilir başlıklı ‘‘traş sitemleri’’ni, elektirikli traş makinaları izledi.
Son yıllarda ıslak traş, modern yaşamın önemli bir parçası olarak sunuldu. Bu yüzden elektrikli makina üreten firmalar ıslak-kuru modellerini sürdüler piyasaya. ‘‘Süper sistemler’’deki gelişmelerse hiç bitmedi. Her yenilik bir devrim olarak sunuldu, her seferinde traşın daha mükemmelleştiği söylendi. Görünüşte tüm bu yenilikler çok küçük, ama pazar o kadar büyük ki, şirketler satışlarındaki en ufak artışta çok mutlu oluyor. Şu anda iki büyük tıraş bıçağı şirketi piyasaya yeni çıkarttıkları, ancak henüz Türkiye'ye gelmeyen iki yeni üründen çok şey bekliyor. Bir yandan da birbirlerini kolluyorlar. Ama bu rekabet eşit güçlerin mücadelesi değil. Çünkü Gillete dünya pazarının yüzde 66'sını elinde bulunduruyor. En yakın rakibi Wilkinson ise yüzde 20 pazar payına sahip. Bu yüzden iki şirket farklı stratejiler izliyor. Dünya pazarına hakim Gillette, ‘‘tüketicileri yüksek performanslı ve daha yüksek fiyatlı ürünlere geçirerek sektörün parasal değerini arttırmayı’’ hedefliyor. Wilkinson'ın amacı ise ‘‘tüketicilere, çeşitli fiyat ve ve kalite seviyesinde geniş bir ürün yelpazesi sunmak’’, yani pazarı olabildiğince genişletmek.
ESTETİK ARAYIŞI
Wilkinson ayrıca tasarıma ağırlık vererek aradaki farkı kapatmaya çalışıyor. Örneğin 1992'de üretilen Protector serisinin yuvarlak hatlı dizaynı, otomobillerde olduğu gibi, birçok tüketicinin aklını çeldi. Daha sonra tüketicinin tasarım ilgisini diri tutabilmek için Protector Fun serisini piyasaya sürüldü. Canlı renkler ve değişik desenlerle tıraşın maço havası dağıldı. Wilkinson böylece gençleri ve kolleksiyoncuları avladı.
Gillette'in fiyat yükseltme politikası üç bıçaklı son ürünü Mach 3'de de görülüyor. Mach 3, üçüncü bıçağı nedeniyle benzerlerinden yüzde 30 daha pahalıya satılıyor. Wilkinson ise bu kez silahın ters tepmesini bekliyor. Wilkinson'un pazarlama müdürü Martin Harris, rakiplerinin müşterilerin bu farkı ödmeye ikna edemeyeceğine inanıyor. Harris rakiplerinin ‘‘kesinlikle maceracı’’ davrandığını söylerken, büyük olasılıkla maceranın Gillette için kötü, kendileri için iyi sonuçlar doğuracağını umuyor.
SAVAŞIN TARİHİ
İki firma arasındaki rekabetin yüz yıllık bir geçmişi var. 1895'te King Camp Gillette, emniyetli tıraş makinesini icad etti, 1901'de patentini aldı. 1903'te seri üretime ve satışa başladı. Böylece yüzyılın en büyük sektörlerinden biri oluştu. Kadınlar Gillette'le ilk kez 1915'te ‘‘Milady Decollete’’ ürünüyle tanıştı.
1772 yılından beri kılıç üretmekte olan Wilkinson Sword, Gillette emniyetli tıraş makinesini içat ettikten üç yıl sonra 1898 yılında ilk tıraş bıçağını üretti. Aradaki bu zaman ve teknoloji farkı yüzyılın sonunda Gillette'i dünya pazarının hakimi yaparken Wilkonson da sektörün ikinci ismi oldu.
Gillette tarihi boyunca bir çok ilke imza atarak sektörün motoru oldu. Örneğin Türkiye'de kağıt mendile selpak, arazi aracına jip dediğimiz gibi tıraş bıçağına da firmanın adını vererek jilet dedik. 1936'da fırçasız tıraş kremi, 1953'te aerosol tıraş köpüğü, 1957'de ayarlanabilir emniyetli tıraş makinesi, 1963'te paslanmaz tıraş bıçağı, 1969'da platin kaplı tıraş bıçağı, 1971'de çift bıçaklı tıraş sistemi (GII), 1976'da kullan-at çift bıçaklı tıraş aleti, 1977'de oynar başlıklı tıraş sistemi (Contour), 1985'te kayganlaştırıcı bantlı çift bıçak sistemi (Contour Plus), 1986'da kayganlaştırıcı bantlı kullan-at çift bıçaklı tıraş aleti (Blue II Plus), 1988'de aerosol tıraş jeli, 1989'da oynar başlığın içindeki bıçakların ayrı ayrı yaylanabildiği tıraş sitemi, Gillette'in ilkleri ve tıraşın kilometre taşları oldu.
Wilkinson da bir kaç ilke imza atmaktan geri kalmadı. 1955'te ilk paslanmaz çelik bıçağı piyasaya sürdü. 1971'de yeni bir bıçak kaplama tekniği geliştirdi. 1971'de sistem tıraş aletlerini piyasaya sundu. 1992'de Protector marka çift tıraş bıçağına diklemesine 0.1 milimetre çapında koruyucu teller koydu.
Tıraşın tarihi
Arkeologlara göre tarih öncesi devirlerde erkekler, keskinleştirilmiş çakmaktaşıyla tıraş oluyorlardı. Mısırlılar küçük baltaları, Romalılar bilenmiş bronz bıçakları kullandılar. Kızılderililerin ise böyle bir derdi yoktu: Çünkü bu ırkın kıl sorunu yoktu!
Ortaçağ'dan sonra şimdiki usturanın benzeri aletler tıraşta başrolü üstlenmeye başladı.
17'nci yüzyılda tıraş sanatı, İngiltere'de ‘‘Fleet Caddesi'nin Şeytan Berberi’’ Seweeney Todd tarafından vahşice icra edildi. Todd'un müşterilerinin boğazını kestikten sonra gizli bir kapıyla inilen bodrumunda onları sosise çevirdiği söyleniyordu.
19. yüzyıl başlarında tıraş ‘‘cinayet kokan’’ bir iş olmaktan çıktı. Yine İngiltere'de halen dünyanın en eski berberi olan Truefitt ve Hill 1805'te açıldı. Salonun müşterileri arasında Winston Churchill ve Amiral Nelson bulunuyor.
Tıraş bıçağının vazgeçilmez bir sanayi ürünü halini alması I. Dünya Savaşı'na denk geldi. Gillette firması 1903 yılında, yani savaştan önce sadece 168 jilet ve 51 makina satmıştı. Savaş çıktıktan sonra ABD hükümeti ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere firmaya 1917'de 3.5 milyon makina ısmarladı. Böylece tıraş bıçağı bir sektör haline geldi. 1988 yılında Denny Rowe İngiltere'nin Kent şehrinde, en hızlı tıraş rekorunu kırdı. Rowe bir saat içinde tam bin 994 erkeği emniyetli tıraş makinasıyla tıraş etti. Her tıraş ortalama 1.8 saniye sürdü. 1993'de Tom Rodden usturayla rekor denemesine girdi ve her tıraşı 12.9 saniye sürdü. Sadece yedi kez kan akıttı.
Yeryüzünde 2 milyar erkek, her birinin yüzünde de 15 bin kıl var. Yani tıraş bıçağı işi çok karlı. Pazarın en büyüğü Gillette fiyat arttırmaya, Wilkinson ise payını genişletmeye uğraşıyor. Savaşın son iki silahı, Gillette'in Mach 3'ü ile Wilkinson'ın Protector 3D'si henüz Türkiye'de satılmıyor.