Güncelleme Tarihi:
Osmanlı'da altın çağını yaşayan işleme sanatı, Anadolu ve Akdeniz çevresinde bin yıllara uzanan bir geçmişe sahip. Arkeolojik araştırmalar, Mezopotamya uygarlıklarından, İran'a, Roma ve Bizans dönemlerine dek bu yörede çok zengin bir işleme geleneğinin varlığını kanıtlıyor. Bu zincirin en son halkasını ise Osmanlı İmparatorluğu ve Osmanlı işleme sanatı oluşturuyor. Yine Ortaasya'dan bu yana köklü geçmişe sahip Türk işlemeciliğinin en parlak dönemi Osmanlı devrine rastlıyor. Batı dünyasının aksine, Osmanlı'da işleme, devlet yöneticilerinin yanısıra halkın da kullandığı bir süsleme aracı olduğundan, bu sanat dalı gelişmek ve birbirinden değerli binlerce eser bırakmak için uygun bir ortam bulmuş.
Sergide yer alan eserler dönemin günlük yaşamının çeşitli alanlarında kullanılan eşyalardan oluşuyor. 1950 yılından itibaren toplanmaya başlanan bu eserler arasında Anadolu işleme sanatının 'yüreğinin attığı' makramalar, sevgililerin birbirine hediyesi olan yağlıklar başı çekiyor. Bunların yanısıra havlular, peşkirler, bohça ve seccadeler, yorgan, yastık ve sedir yüzleri, perdeler, berber futaları, ayna örtüleri var. Sergide bu sonuncuların işlevi 'hayali hayalle örtmek' olarak belirlenmiş ve geceleri aynaların üstünü örten Anadolu insanının, kimbilir hangi eski inancını kumaşa yansıttığı sorusunun yanıtı ziyaretçiye bırakılmış.
Tepeden tırnağa zerafet
Osmanlı giyimindeki zerafeti ise sergilenen entari, yelek, cepken, terlik ve uçkurlar günümüze taşıyor. Sergide 16 ve 17'inci yüzyılda saygın erkeklerin taşıdığı kavuğu tozdan korumak için kullanılan kavuk örtüleriyle, ev giysilerini tamamlayan işlemeli terlikleri yanyana görmek mümkün. Kadife, kutni, keten ve ipekten yapılmış olağanüstü güzellikteki entariler genellikle dokuma kumaşlardan yapılmış. En süslü olanlarının gelinlikler olduğu göze çarpan entariler, bütün diğer giysilerde olduğu gibi yörelere göre farklılık gösteriyor.
Anadolu'da yüzyıllarca nice kadın, nice erkek tezgahın önünde özlemlerini, sevgilerini, yoklukları ve üzüntülerini kumaşa işlemişler, ipeği, atlası, ya da keteni dile getirmişler. Bu sergi onları ve 700 yılın hikayesini okuma fırsatı.
Yapı Kredi'nin 16-20'inci yüzyıl eserlerinden oluşan bu 520 parçalık işleme koleksiyonu sergisi 26 Mayıs-10 temmuz arasında İstanbul Beyoğlu'nda Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde sadece meraklılarını değil, kaybolmaya yüz tutmuş işleme sanatını tanımak isteyen herkesi bekliyor.
Zenginliğe bir köprü
Osmanlı'nın en az kumaşlar kadar işlemede uzmanlaştığı bir diğer alan da kuşkusuz değerli taş ve madenler. Gilan Mücevhercilik, Topkapı Sarayı‘nda 'Osmanlı 700' adlı bir koleksiyonu sergiliyor. 18 ve 22 ayar beyaz-sarı altınla, pırlantaların, yakutların, safirlerin, siyah ve beyaz incilerin, lapis, akik gibi Osmanlı'da çok kullanılan taşların evliliğini uyumla gerçekleştiren Gilan, Osmanlı mücevher zenginliği ve zerafetiyle bir köprü kuruyor.
Gilan Osmanlı 7oo Kolleksiyonu, Gilan tasarım grubunun Anadolu ve Trakya'da sürdürdüğü uzun araştırmalar sonucu, dönemin güzel sanatlar temaları temel alınarak yaratılmış. Osmanlı lale ve karanfil motifleri, ay-yıldız figürleri, mimaride kullanılan şebeke ve metal işçiliği detayları ve Osmanlı tekstil sanatı takılara taşınmış.
Gilan'ın Kültür Bakanlığı ile imzaladığı 'Hazine Dairesini Yenileme Projesi' çerçevesinde ortaya çıkan sergi çalışması, müzenin yenilenmesi bitmiş sergi salonlarında yapılıyor ve 29 Mayıs-30 Ağustos tarihleri arasında ilgilileriyle buluşacak.
İşleme Sergisi
Osmanlı İmaparatorluğu'nun kuruluşunun 700. yılı bu kez iki özel sergiyle kutlanıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın 'Kumaş'K' adlı işleme sergisi ve Gilan'ın 'Gilan Osmanlı 700' olarak adlandırdığı mücevher kolleksiyonu. İşleme sergisi,10 Temmuz’a kadar İstanbul Galatasaray’daki Vedat Nedim Tör müzesinde.
Gilan Osmanlı 700
18 ve 22 ayar beyaz ve sarı altınla, pırlantaların, yakutların, safirlerin, siyah ve beyaz incilerin, lapis ve akik gibi Osmanlı'da çok kullanılan taşlarla, Osmanlı estetiğini birleştiren Gilan koleksiyonu Topkapı Müzesi sergi salonlarında açıldı.
Osmanlı İşleme Sanatı
Osmanlı işlemeleri sergisi, makrama, yağlık, havlu, peşkir, bohça, seccade, yorgan yüzleri, kapı, ocak, duvar perdeleri, berber futası ve ayna örtüleri, entari, yelek ve cepkenler, terliklerle Osmanlı işleme sanatının binlerce adsız sanatçısını selamlıyor.
Lale Kolye
Gilan Tasarım Grubu'na ilham kaynağı olan lale deseni, Topkapı Sarayı Harem Dairesi'nin çinilerini süslüyor. Osmanlı sanatında Hasbahçe Çiçekleri grubunda yer alan motif, döneme özgü ince, uzun bir formda.
Çevre, kadının gözalıcılığı
Süs örtüsü olarak kullanılan çevre, işleme türlerinin en zengin ve etkileyicisi. Mendilden büyük, başörtüsünden küçük boyutlarda olan çevre genellikle armağan olarak sunuldu. 19. ve 20. yüzyıllarda boyutları büyüyen çevre, kadınların hotoz, erkeklerin fes bağlamalarında kullandı.