Güncelleme Tarihi:
Sevk edildiği Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nden önce heyet raporu, ardından da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan, ‘masraflarının ödeneceğine dair’ yazı istendiğini belirten Makbule'nin babası Kadri Başboğa, “Günlerdir hastaneler arasında mekik dokuyoruz. Daha ilkinde pes edecek duruma geldik. Vakfın kararı perşembe günü belli olacak. Eğer Sağlık Bakanımız yıllarca sürecek bu tedavi için bize bir yazı, karne verirse çilemiz azalır” dedi.
İlk yaşını geçen kasım ayında kutlayan Makbule bebek, her geçen gün büyüyor. Anne- baba demeye başlayan Makbule, ayağa kalkmaya çalışıyor, kesik ayaklarıyla duvardaki minderlere yaslanarak sıralıyor. Annesi Kudret Başboğa, babası Kadri Başboğa ile abla ve abilerinin söylediği şarkılar eşliğinde oturduğu yerden sağa sola sallanarak dans eden minik Makbule için doktorlar protez takılma zamanının geldiğini söyledi.
Kontrolleri Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde yapılan Makbule Bebek, önce Yeşilyurt'taki Atatürk Eğitim Hastanesi'ne, oradan da protez takılması için Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak eşi ve kızıyla DEÜ Hastanesi'ne gittiklerinde Protez Bölümü'ndeki yetkilinin kendilerinden heyet raporu istediğini belirten baba Kadri Başboğa, yolun başında engellerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Kadri Başboğa şöyle konuştu:
“Rapor istenince yeniden Atatürk Eğitim Hastanesi'ne döndük. Burada heyete başvurduk, Makbule'ye protez takılması gerektiğini bildiren rapor aldık. Tekrar DEÜ Hastanesi'ne gittik, bu kez Atatürk Eğitim Hastanesi'nden daha önce sevkli hastalar geldiğini, protezlerini yaptıklarını ancak parasını alamadıklarını söylediler. Yani Atatürk Eğitim Hastanesi'nden yeşilkartlı olarak sevk edilmemize rağmen kabul edilmedik. Bize Subaşı Köyü'nde oturduğumuz Torbalı Kaymakamlığı'ndan tedavi masraflarının ödeneceğine dair bir yazı almamızı istediler. Bu yazıyı alabilmek için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na dilekçe verdim. Toplantı yapılıp kararının önümüzdeki perşembe bildirileceği söylendi. Bu arada sorunu İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirdim. Vakıf kararının çıkmasını beklememi istediler. Mutlaka Makbule'ye protez yaptıracaklarını, bir hastane olmazsa diğerine göndereceklerinin sözünü verdiler.”
“SÜREKLİ HASTANELERDE OLACAĞIZ”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da protes takılacağı sözünü verdiğini hatırlatan Kadri Başboğa şöyle devam etti:
“Ama daha ilk protez ölçüleri alınması için yapılan sevkte bunları yaşamaya başladık. Makbule büyüdükçe protezleri değişecek. Yani yıllarca hastanelerde olacağız. Her defasında benzer sorunları yaşarsak, yandık. Günlerce İzmir'de belediye otobüsleriyle, Makbule kucağımızda oradan oraya koşturup durduk. Daha ölçülerini aldıramadık. Sağlık Bakanımız Makbule'ye sahip çıkacaklarını söylemişti. Ben de inanıyorum ancak, bu sorunların yaşanmaması için belki Bakanlıktan hastaneye bir yazı, ya da Makbule'ye bir karne verilmesi çözüm olabilir. Bakanımızdan yardım bekliyorum.
FELÇ YÜZÜNDEN BU HALE GELDİ
Çocuk felci yüzünden ortopedik özürlü olan 35 yaşındaki Kadri Başboğa ile 25 yaşındaki evhanımı Kudret Başboğa'nın 6 çocuğunun en küçüğü olan Makbule 15 ay önce dünyaya geldi. 6 Haziran'da aniden ateşlenen minik Makbule, oturdukları Subaşı Beldesi'nden Torbalı Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada ateş düşürücü iğne yapılıp bir süre gözetim altında tutulan bebek, ilaç tedavisi önerilerek evine gönderildi. Ancak birkaç saat sonra derisinde döküntüler meydana gelen Makbule Bebek tekrar aynı hastanenin acil servisine getirildi. Menenjitten şüphelenilen talihsiz bebek İzmir'e Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ne sevk edildi. Makbule bebek ‘meningoksemi+septik şok+perpura fulminans’ tanısıyla aynı gece İntaniye Servisi Yoğun Bakım ünitesine alındı. Makbule, bir hafta süresince ölüm kalım mücadelesi verdi. Makbule bebek, ölümcül seyredebilen bu hastalığın hayati tehlikesinden yoğun tıbbi bakım ve hekimlerin özverili çabalarıyla kurtarıldı. Ancak hastalığın istenmeyen komplikasyonu gelişti, el ve ayaklarında kangren tespit edildi. Kangren gelişmesi üzerine intaniye uzmanları kalp damar cerrahlarından, ortopedistlerden konsültasyon istedi. Bebekte kangren tedavisi başlandı. Ancak Makbule bebek bu kez tedaviye yanıt vermedi, kangren hayatını tehdit etmeye başladı. Cin bakışlı Makbule 32 gün yattığı serviste hekimlerin, hemşirelerin sevgilisi haline gelirken, yaşaması için kangrenli kol ve bacaklarının kesilmesi gerektiği gerçeği yürekleri dağladı. Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nin yanısıra Atatürk Eğitim, Alsancak Devlet ve Ege Üniversitesi Hastanelerinden uzmanların oluşturduğu üç ayrı kurul da aynı kararı verdi.
SAVCILIK TALİMATIYLA KESİLDİ
Bu kararı Makbule'nin yaşamını kurtarmak için veren hekimler amputasyon denilen kesme işlemini anne babaya anlatmakta zorlandı. Kızlarının yaşaması için bu cerrahi işlemin zorunluluk olduğu söylenmesine karşın Başboğa çifti bu gerçeği kabullenemedi, böyle bir izni veremeyeceklerini söyledi. Makbule bebeğin ailesinin izin vermemesi üzerine hukuk yoluna başvuruldu ve Hasta Hakları Yönetmeliği'nin “Hastanın rızası ve izin' başlıklı 24. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 272. ve 431. maddesine göre işlem yapılması için Savcılık devreye girdi. Bebek Makbule Savcılık talimatıyla jandarma ve sağlık ekipleriyle Torbalı'daki evinden alınarak ameliyatla kol ve ayakları kesildi, hastalığının tedavisi yapıldı. Mutlak ölümden kurtuldu. Sağlık Bakanlığı da tedavi ve protoz konusunda her türlü desteğin verileceğini açıkladı.