Maiziere: Her kışkırtıcılığa tepki gösterilmemesi gerekir
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2010 00:50
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, üyesi olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Berlin eyalet teşkilatı tarafından verilen iftara katıldı.
Berlin Eyalet Meclisi Üyesi ve CDU grubunun uyum sözcüsü Kurt Wansner tarafından geleneksel olarak düzenlenen iftar programına, Bakan Maiziere'nin yanı sıra CDU Berlin Eyalet Meclisi Grubu ve parti teşkilatı başkanı Frank Henkel, CDU Yönetim Kurulu Üyesi ve Berlin Eyalet Meclisi Üyesi Emine Demirbüken-Wegner, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı İskender Okyay ve Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat ile çok sayıda Alman politikacı ve Türk dernek temsilcisi katıldı.
Bakan Maiziere, iftardan önce yaptığı konuşmada, ramazan ayının gayrimüslimlerin de birlikteliğe davet edilmesi için iyi bir fırsat olduğunu belirterek, "Dostların davet edildiği ramazan ayı geleneğini beğeniyorum" dedi.
Hristiyanların da bu tür ortak yemekler düzenlemesini istediğini, bu isteğini Münih kentinde düzenlenen "Kilise Günü"nde de (Kirchentag) dile getirdiğini belirten Maiziere, hoşgörünün kelime anlamının "katlanmak" anlamına da geldiğini, her insanla geçinmenin de bir evlilikte olduğu gibi zor olduğunu, ancak barışçı bir birlikte yaşam için bunun şart olduğunu söyledi.
Maiziere, Pakistan'da ramazanı güzel bir şekilde geçiremeyen insanlara da yardım edilmesi gerektiğini ve Alman hükümetinin de yardım çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Ülkede yaşayan Müslüman göçmenleri eleştiren Almanya Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin'e de değinen Maiziere, "Her kışkırtıcılığa da tepki gösterilmemesi gerekir" dedi.
Para kazanmanın ve kitap tanıtmanın herkesin hakkı olduğunu, ancak bir kitap tanıtırken insan onuruna hassasiyetle dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Maiziere, Almanya'da bugüne kadar birçok konunun ihmal edilmiş olabileceğini, ancak İslam Konferansı çerçevesinde oluşturulan çalışma gruplarında kadın-erkek eşitliği ya da İslam düşmanlığı gibi çeşitli konuların ayrıntılı ve yapıcı bir şekilde ele alındığını söyledi.
Henkel de uyum konusunda hiçbir sorunun tabu olmaması ve sorunların açıkça tartışılması gerektiğini, ancak bu yapılırken insan onuruna dokunulmaması gerektiğini vurguladı.
Sarrazin gibi ırk teorileri ortaya atan bir insanın görüşme muhatabı olarak ciddiyetini yitirdiğini ve uyuma zarar verdiğini belirten Henkel, bunun kabul edilemeyeceğini, çünkü bu tür tutumların kendilerini çok geriye atacağını ifade etti.
Henkel, Almanlar ve göçmenler arasında birlikteliğin ön plana çıkartılması gerektiğini, çünkü insanların birbirine muhtaç olduğunu, bu nedenle sorunlara yapıcı yaklaşılması gerektiğini dile getirdi.
Wansner de iftardan sonra yaptığı konuşmada, davetlilere teşekkür ederek, iftar verme geleneğini sürdüreceklerini söyledi.
Bakan Maiziere, iftardan önce yaptığı konuşmada, ramazan ayının gayrimüslimlerin de birlikteliğe davet edilmesi için iyi bir fırsat olduğunu belirterek, "Dostların davet edildiği ramazan ayı geleneğini beğeniyorum" dedi.
Hristiyanların da bu tür ortak yemekler düzenlemesini istediğini, bu isteğini Münih kentinde düzenlenen "Kilise Günü"nde de (Kirchentag) dile getirdiğini belirten Maiziere, hoşgörünün kelime anlamının "katlanmak" anlamına da geldiğini, her insanla geçinmenin de bir evlilikte olduğu gibi zor olduğunu, ancak barışçı bir birlikte yaşam için bunun şart olduğunu söyledi.
Maiziere, Pakistan'da ramazanı güzel bir şekilde geçiremeyen insanlara da yardım edilmesi gerektiğini ve Alman hükümetinin de yardım çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Ülkede yaşayan Müslüman göçmenleri eleştiren Almanya Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin'e de değinen Maiziere, "Her kışkırtıcılığa da tepki gösterilmemesi gerekir" dedi.
Para kazanmanın ve kitap tanıtmanın herkesin hakkı olduğunu, ancak bir kitap tanıtırken insan onuruna hassasiyetle dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Maiziere, Almanya'da bugüne kadar birçok konunun ihmal edilmiş olabileceğini, ancak İslam Konferansı çerçevesinde oluşturulan çalışma gruplarında kadın-erkek eşitliği ya da İslam düşmanlığı gibi çeşitli konuların ayrıntılı ve yapıcı bir şekilde ele alındığını söyledi.
Henkel de uyum konusunda hiçbir sorunun tabu olmaması ve sorunların açıkça tartışılması gerektiğini, ancak bu yapılırken insan onuruna dokunulmaması gerektiğini vurguladı.
Sarrazin gibi ırk teorileri ortaya atan bir insanın görüşme muhatabı olarak ciddiyetini yitirdiğini ve uyuma zarar verdiğini belirten Henkel, bunun kabul edilemeyeceğini, çünkü bu tür tutumların kendilerini çok geriye atacağını ifade etti.
Henkel, Almanlar ve göçmenler arasında birlikteliğin ön plana çıkartılması gerektiğini, çünkü insanların birbirine muhtaç olduğunu, bu nedenle sorunlara yapıcı yaklaşılması gerektiğini dile getirdi.
Wansner de iftardan sonra yaptığı konuşmada, davetlilere teşekkür ederek, iftar verme geleneğini sürdüreceklerini söyledi.