Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2004 00:00
GEÇENLERDE, bizim üniversitenin araştırma görevlilerinden biri, babası ile ilgili ilginç bir mahkeme kararı getirdi.‘‘Hocam, siz bu tür ilginç olaylara meraklısınız. Hiç böyle bir ceza gördünüz mü?’’ diyerek, elindeki mahkeme kararını uzattı.KAHVEHANEYE GİTMEKTEN MENMahkeme kararına baktım; Erzurum Aşkale Ceza Mahkemesi'nin bir kararı. Dikkatle okudum; sanık hakkında 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4/4. maddesi gereğince ‘‘bir ay süre ile kahvehaneye gitmekten men cezası’’ verilmiş. Bu ceza ertelenmiş. Ancak, cezalandırılan kişi, kanuni süresi içerisinde kararı temyiz etmiş. Yargıtay Ceza Dairesi de kararı onamış. Böylece, verilen ceza da kesinleşmiş!.. Tahmin edeceğiniz gibi, olayımızdaki sanık kişi, bir erkek...Bu cezayı okuyunca, birşey daha öğrenmiş oldum. Bildiğim, üç tür ceza vardı; ölüm cezası, hürriyeti bağlayıcı ceza yani hapis cezası ve para cezası. Kararda verilen cezayı, hangi grup altında değerlendireceğimi bilemedim doğrusu.647 Sayılı Kanun'un dördüncü maddesinin dördüncü bendine dikkatle baktığımızda; ‘‘Belirli bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men cezası’’ olduğunu görüyoruz. Özetle, yasada kahveye gitmeyi engelleyebilecek bir hüküm yeralıyor.SANIK KADIN OLSAYDIİşin daha vahim bir tarafı var. Sanık, aldığı bu ceza sebebiyle sabıkalı görünüyor ve Adli Sicil'deki hükümlülük kaydının da silinmesi gerekiyor.Sabıkalısınız ve cezanız bir ay süre ile kahvehaneye gitmekten men cezası.İşin ilginç yönü, bu cezanın verildiği kişi, hayatında hiç kahvehaneye gitmemiş. Ancak, eşi arasıra kızdırmak için ‘‘şimdi seni kahveye gitti diye ihbar edeyim mi?’’ diye takılıyormuş.Bu arada aklımıza bir soru geldi; Acaba sanık bayan olsaydı, cezanın mahiyeti nasıl olurdu?Sanırım, sanık bayan olsaydı, 1 ay süre ile kadınların kendi aralarında yaptığı güne gitmekten, men cezası alırdı...Kimbilir?..Bakan Unakıtan'dan incilerMALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, renkli kişiliği ve esprileriyle, katıldığı her toplantıda ilgi odağı oluyor. Daha önce bir kısmını yazmıştık. Aşağıdakiler de, son zamanlardaki ilginç bazı sözleri...Çinliler, karınca gibi adamlar, her yeri sarıyorlar. Çin mallarına karşı her türlü lanetliği yapıyoruz, tıkamadığımız delik kalmadı, yine geliyorlar.Mart ayında kediler ve Maliyeciler pek uyumazlar.Hıyar yine hıyarlığını yaptı.Adam bilardo salonu açmış ıstakalar ‘‘tak tak’’ ama ayda 1 milyon 300 bin lira gelir beyan etmiş.Kahvehanelerin yüzde 71'i sıfır beyanda bulunmuş. Bu istatistikten sonra, inşallah işsizliği daha da azaltıp, biraz daha düşürürüz. IMF ikide bir fır fır geliyor, gözden geçirmeler olup gidiyor. Konuşacak bir şey kalmayınca,
Beşiktaş'ın halini konuştuk.Vatandaş sadece alışverişinde fiş alsa, biz bu işi hallederiz. Fişle Türkiye kurtulur mu evet kurtulur. IMF'ye de ABD'ye de ihtiyacımız kalmaz.Bana göre, en büyük hırsız enflasyon. Hortumcu falan diyoruz ya... Neden en büyük hırsız? Bir insan yatarken parası çalınıyor da ondan...Bir işadamının ‘‘Vergimizi kuzu kuzu ödüyoruz’’ sözü üzerine, ‘‘Kuzu kuzu ödüyorsunuz ama o kuzulara bir bakayım ben yine, nasıl kuzuymuş. Vergisini ödeyen kuzulara teşekkür ediyorum ama bir de sürüden kaçan kuzular var. Böyle yanyana gidiyorlar.’’IMF'nin gözden geçirmesi ne menem şeymiş, hayret bir şey yani...Lokantacılara KDV müjdesi yoldaLOKANTACILAR ve benzeri işi yapanlar (
yemek fabrikaları dahil) meyve ve sebze alımında, ciddi bir KDV şaşkınlığı yaşıyorlar. Lokantacılar;Meyve ve sebzeyi toptancı halden alırlarsa; yüzde 1 KDV ödüyorlar.Manavdan ya da marketten alırlarsa bu kez yüzde 1 değil yüzde 8 KDV ödüyorlar.Aynı meyve ve sebzeyi, müşteriye sunduklarında, müşteriden yüzde 18 KDV tahsil ediyorlar.Sonra da dönüp bakıyorlar, bu işe bir türlü akılları ermiyor!.. ‘‘Aynı meyve ve sebzenin KDV'si, duruma göre yüzde 1, yüzde 8 ya da 18 nasıl oluyor?’’ diye bize soruyorlardı.Üç hafta önce dile getirdiğimiz bu soruna, Maliye Bakanı el attı. Hafta içinde Ankara Ticaret Odası'nın Meclis toplantısına konuk olan Unakıtan, KDV'de lokantacıların durumunun ilk önce düzeltileceklerden biri olduğunu açıkladı.Hadi bakalım lokantacılar, gözünüz aydın, KDV müjdesi yolda...Öp beniDELİKANLI sevgilisini akşam eve bırakır. Evin önünde masum bir fısıltıdan sonra ateşlenir. Bir elini duvara dayayarak:- Beni bir öper misin?Kız:- Deli misin evin önünde annemler görür.Erkek:- Ne olacak canım bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum.Kız:- Ben de seni ama olmaz...- Hadi ama, lütfen.- Yeter artık, olmaz dedim!- Neden ama bebeğim, neden?Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. Birara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kızkardeşi belirir. Küçük kız:- Babam öpecekse öpsün diyor, yoksa ben öpecekmişim, o da olmazsa kendisi gelecekmiş öpmeye, ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini diyafon düğmesinden çeksin dedi...Günün sözüŞurda burda güçlü adımlarla dolaşmaktansa, doğru yolda sekerek yürü!..Augustinus
button