Mahkeme TMSF’yi haklı buldu, Ciner’e vize vermedi

Güncelleme Tarihi:

Mahkeme TMSF’yi haklı buldu, Ciner’e vize vermedi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2007 00:00

TMSF’nin başta Sabah ve atv olmak üzere Merkez Grubu’nun 63 şirkete el koyması üzerine harekete geçen Turgay Ciner, açtığı davayı kaybetti. Ciner’in yürütmeyi durdurma yönündeki talebi, İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Dava sonucu şirketlerin TMSF yönetim ve denetiminde kalması yönünde oldu. Mahkeme kararının ardından gözler TMSF’nin satış takvimine çevrildi.

TURGAY Ciner’in, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) atv ve Sabah’ın içinde yer aldığı medya grubuna el koyma kararının iptali için açtığı davadan, TMSF lehine karar çıktı. İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi, Ciner’in yürütmeyi durdurma talebini oybirliği ile reddetti. Böylece el koyma işlemi hukuka uygun bulunurken. şirketlerin yönetim ve denetimi de TMSF’de kaldı. Mahkeme, yürütmeyi durdurma isteminin kabul edilmesi için "telafisi güç ve imkansız zararların doğması" ve "idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması" şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini ancak, bu davada şartların birlikte gerçekleşmediğini belirtti.

DANIŞTAY’A BAŞVURMUŞTU:

Park Yatırım Holding ve Turgay Ciner, el koyma kararının iptali için daha önce Danıştay’a başvurmuştu. Ancak Danıştay 13’üncü Dairesi, TMSF’nin Medya grubu şirketlerine el koymasıyla ilgili işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davayı, görev yönünden reddetti. Ciner, daha öncede İstanbul 10’uncu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde Dinç Bilgin aleyhine bir dava açarak, şirketlere el konulmasıyla ilgili belgelerin herhangi bir işleme esas alınmaması için ihtiyati tedbir kararı istemiş ancak mahkeme bu talebi reddetmişti.

BİR KEZ DAHA REDDEDİLDİ:

Bunun üzerine Ciner, İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi’ne başvurarak yürütmenin durdurulmasını istedi. Dosyayı incelemeye alan İdare Mahkeme’si de kararını dün açıkladı. İstem ve savunmayı inceleyen mahkeme, 10’uncu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin de ihtiyati tedbir kararını rededdiğini hatırlatarak, şu kararı verdi: "2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’nun 4001 sayılı kanunla değişik yürütmenin durdurulması başlıklı 27’nci maddesinin 2’ci fıkrasında "Danıştay veya idari mahkemeler idari işlemin uygulanması halinde, telafisi güç ve imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler" hükmü öngörülmüştür. Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden 2577 sayılı kanunun 27/2 maddesinde öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Durum böyle olunca davacının yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir."

GÖZLER SATIŞ TAKVİMİNDE:

İdare Mahkemesi’nden oy birliği ile çıkan bu kararın ardından gözler, TMSF’nin açıklaması beklenen satış takvimine çevrildi. TMSF’den edinilen bilgiye göre, şirketlerin ihale takvimi Fon’un Tahsilat Dairesi’nin şirketler üzerindeki incelemelerinin tamamlanmasının ardından belirlenecek. Sabah ve atv dışında 18 aylık ve 3 haftalık dergi, ayrıca Kanal 1’in yer aldığı Merkez Grubu’nda satışların, değer tespitinin ardından ağustos-eylül aylarında başlayabileceği belirtiliyor.

3 ayda neler oldu

TMSF, 1 Nisan’da Bankalar Yayası’na dayanarak Ciner ve Bilgin’e ait toplam 63 şirkete el koydu. Bunun dayanağı da Dinç Bilgin’in, "Turgay Ciner’le aramızda sizden gizlenen sözleşme var" itirafında bulunması ve belgeyi TMSF’ye teslim etmesi oldu.

Ciner önce böyle bir belgeyi inkar etti. Ancak "İnanç sözleşmesi" olarak imzalanan belgeler ortaya çıkınca Ciner, bunların geçersiz olduğunu savundu.

Sabah Gazetesi ve ATV Televizyonu olmak üzere 63 şirketin yönetimine atamalar yapan TMSF, diğer taraftan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsiline İlişkin Yasa’yı işletmeye başladı. TMSF, böylece şirketlerin tüm mali operasyonlarını kontrol altına aldı.

Ciner Grubu ise, el koyma kararına karşı "yürütmeyi durdurma" girişiminde bulundu. Bunun üzerine TMSF, Medya Grubu’nun Ciner’e 433 milyon dolara satışı içeren 3 Haziran 2005 tarihli protokolü de, "Belge gizlediniz, kamu alacağını tehlikeye soktunuz" gerekçesiyle tek taraflı olarak iptal etti.

Bu hamlelerle elini güçlendiren TMSF, son olarak da Bankalar Yasası’nın 134’üncü maddesindeki hükümleri işleterek, Merkez Yayın Holding’in hisselerini devralıp, tüm yayın şirketlerinin patronu oldu.

Son olarak İdari Mahkeme’den çıkan karar da, TMSF’nin yaptığı işlemlerin hukuka uygun buldu. Bu aşamadan sonra Turgay Ciner’in 7 gün içerisinde istanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz hakkı bulunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!