Güncelleme Tarihi:
İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına Asena Atalay ile Caner Erkin katılmazken tarafları avukatları temsil etti.
Asena Erkin’in avukatı Beyza Sındıraç, “Müvekkilim ile davalı anlaşmalı boşanmış olup, açmış olduğumuz davalarda da görüleceği üzere müvekkilim eski eşini aldatmadığı gibi kendisine alınmış tek bir menkul ve gayrimenkul yoktur. Caner Erkin bunu bildiği halde Türk toplumu etkilemek için aldatılmış ve tüm malvarlığını müvekkilime verip kurtulmuş gibi bir algı yaratmıştır. Bu sebepten müvekkilimin gerek kişilik hakları, gerekse annelik onuru ve haysiyeti rencide edilmiştir. Toplumdaki bu yanlış algıdan diye tahmin ediyorum isimsiz telefonlar gelmekte ve açmış olduğumuz davalarda müvekkilim aleyhine usulsüz işlemler yapıldığına dair ihbarlar yapılmaktadır. Manevi tazminat koşulları oluşmuştur. Asena’nın annelik yapısına saldırı yapılmıştır. Davamızın kabulüne karar verilsin” dedi.
10 BİN LİRA ÖDEYECEK
Davalı Caner Erkin’in avukatı Emrah Pamuk da, “Müvekkilim Caner Erkin paylaştığı yazıyla ilgili kişilik haklarına saldırı yapılmamıştır. Yazı ifade özgürlüğü kapsamındadır. Bu konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş, savcılık söz konusu paylaşımda hakaret unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle soruşturmayı takipsizlik kararıyla kapatmıştır. Karara yapılan itiraz dahi reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu nedenle manevi tazminat koşulu da oluşmamıştır. Dava reddedilsin” dedi. Kararını açıklayan mahkeme, davayı kısmen kabulüne karar vererek, Caner Erkin’in 10 bin lira manevi tazminatı Asena Atalay’a ödemesine hükmetti. Mahkeme gerekçe olarak da Caner Erkin’in sosyal medya hesabından paylaştığı “Akıl sağlığından yoksun, annelik vasfından eksik” sözlerinin kişilik haklarına saldırı olduğunu belirtti.
“AHLAKSIZ, KÖTÜ BİR ANNE” OLARAK GÖSTERDİ
Asena Atalay’ın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne geçen yıl açtığı davanın dilekçesinde, davalı Caner Erkin’in, “Evlilik birliği sürecinde 3. Kişilerle birlikte olan Asena Atalay’a karşı hiçbir hukuki hakkımı kullanmadım. Maneviyatımı oğlumun zarar görmemesi için hiçe saydım. Hatta sahip olduğum her şeyi kendisine ve ailesine vererek tamamen kurtulmayı amaçladım…
Üzülerek söylüyorum ki Çınar, akıl sağlığından yoksun, kendi menfaat ve çıkarlarını ön planda tutan ve bunun için sınır tanımayan, annelik bilincinden tamamen uzak bir anneye sahip…” şeklindeki paylaşımlarına yer verdiği anlatılmıştı. Dilekçede davalı Caner Erkin’in davacı Asena Atalay’a hakaret ederek onu toplumun gözü önünde ahlaksız ve kötü bir anne gibi gösterip kendini haklı gösterme çabası içine girdiği ileri sürülmüştü.
Ayrıca Asena Atalay’ın bir anne olarak tüm hayatını oğlu Çınar’ın hayatına adadığı anlatılırken, Caner Erkin’in Şükran Ovalı ile evliliğine değinilerek bu evliliği sürekli haber yaptırdığı ve Atalay’ı toplum önünde kötü bir kadın ve kötü bir anne olarak göstermeye çalıştığı iddia edilmişti. Caner Erkin’in söz konusu paylaşımının basında geniş bir yer bulmasının ardından Asena Atalay’ın psikolojisinin kötü etkilendiği ve üzüldüğü belirtilirken oğlu Çınar’ı da bu haberlerden uzak tutmaya çalıştığı belirtilmişti.
Bu haberlerin ardından Asena Atalay’ın işlerinin de kötü etkilendiği ve gelen tekliflerin geri çekildiği anlatılarak maddi kaybının oluştuğu ileri sürülmüştü. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak davalı Caner Erkin’in davacıya sosyal medya aracılığıyla yayınladığı yazıyla hakaret ederek kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle maddi tazminat hakları saklı kalmak hakkıyla 100 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.